Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4669 E. 2024/5354 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde köy tüzel kişiliğinin zilyetlik iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescil talebinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazların köy yerleşim alanı içinde köy boşluğu niteliğinde olduğu, köy halkı tarafından tahıl kurutmak, toplu faaliyetlerde toplanma yeri olarak kullanıldığı ve tahıl kurutulmadığı zamanlarda hayvan otlatıldığı, dolayısıyla köy tüzel kişiliği adına zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gözetilerek, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/767 E., 2023/885 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Safranbolu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/145 E., 2023/76 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı yasal süresi içerisinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı .... Köyü Tüzel Kişiliğini temsilen muhtar .... dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sonucunda dava konusu 102 ada 14, 112 ada 33 ve 36 parsel sayılı taşınmazların Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, oysa 102 ada 14 parsel sayılı taşınmazın köy halkı tarafından köy çeşmesi ve köy çamaşırhanesi olarak kullanıldığını, köy çeşmesinde yıkanan buğday ve çeşitli mahsullerin bu yere serilerek kurutulduğunu, diğer taşınmazlarda ise köy halkının hayvanlarının otladığını, yine köy halkının pikniğini, eğlencesini bu taşınmazlarda yaptığını ileri sürerek taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile köy tüzel kişiliği adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı sonrası davacı vekili 14.09.2022 tarihli dilekçeyle; 112 ada 33 ve 36 parsel sayılı taşınmazların köyün merası olduğunu belirtmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazların kadastro tespitinin kesinleştiğini, bu nedenle artık kadastro öncesi nedene dayalı olarak dava açılamayacağını, taşınmazlarda davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Safranbolu 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.11.2020 tarihli ve 2019/257 Esas, 2020/242 Karar sayılı kararıyla; dosya kapsamına göre dava konusu taşınmazların ekili veya sürülü olmadığı, 102 ada 14 parsel sayılı taşınmazın köy halkı tarafından tahıl kurutmak için kullanıldığı, diğer taşınmazların ise yine köy halkı tarafından kadimden beri hayvan otlatmak için kullanıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı Karlı Köyü Tüzel Kişiliği adına tesciline karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 13.04.2022 tarihli ve 2021/894 Esas, 2022/532 Karar sayılı kararıyla; 112 ada 33 ve 36 parsel sayılı taşınmazlar yönüyle Mahkemece davacıya mera iddiası olup olmadığı hususunun sorulmadığı ve yöntemince mera araştırması yapılmadığı, 102 ada 4 parsel sayılı taşınmaz yönüyle ise üzerinde bulunan su kuyusu dışındaki alanın ne şekilde kullanıldığı hususunun yeterince araştırılmadığı belirtilerek istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın açıklanan hususlarda inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi için İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Safranbolu 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 01.03.2023 tarihli ve 2022/145 Esas, 2023/76 Karar sayılı kararıyla; 102 ada 14 parsel sayılı taşınmazın köy halkı tarafından tahıl kurutmak için kullanıldığı, taşınmazın altında bir su kuyusu bulunduğu, taşınmaza tahıl serili olmadığında köylünün hayvanlarını otlattığı, diğer taşınmazların ise yine köy halkı tarafından tahıl kurutmak ve hayvan otlatmak için kullanıldığı, köylünün zaman zaman bu taşınmazlarda köy etkinliklerinde biraraya geldiği gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı Karlı Köyü Tüzel Kişiliği adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın eksik araştırmaya dayalı olduğunu, davacı köy tüzel kişiliğinin dava konusu taşınmazlarda ekonomik amaca uygun zilyetliğinin bulunmadığını ileri sürerek istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 21.06.2023 tarihli ve 2023/767 Esas, 2023/885 Karar sayılı kararıyla; mahallinde yapılan keşif, uygulama, dinlenen mahalli bilirkişi, davacı tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı Köy Tüzel Kişiliği temsilcisinin dava konusu taşınmazların köylünün ortak kullandığı bir yer olduğunu iddia ettiği, toplanan delillere göre dava konusu taşınmazların köy yerleşim alanı içinde köy boşluğu niteliğinde olduğu, bu nedenle zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olduğu, taşınmazların köy halkı tarafından tahıl kurutmak amacıyla, ayrıca düğün ve bayram gibi toplu faaliyetlerde toplanma yeri olarak kullanıldığı, tahılın kurutulmadığı zamanlarda boş olarak kaldığı için hayvan otlatıldığı, ancak ziraat mühendisi bilirkişi raporunda da değinildiği üzere taşınmazın klasik anlamda mera olmadığı ve bu şekilde mera olarak kullanıma da uygun olmadığı, taşınmazların köy adına zilyetlik ile edinilebilecek olan ve köylünün ortak kullandığı yerlerden olduğu, böylece köy adına zilyetlik ile edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK'nın 353/1-b.(1) maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrar edip kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14, 16/A, 17 ve 18. maddeleri

3. Değerlendirme

1. Kadastro çalışmaları sonucunda Karabük ili, .... ilçesi, .... köyü çalışma alanında bulunan dava konusu 102 ada 14 parsel sayılı 568,81 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz hali arazi vasfıyla; 112 ada 33 parsel sayılı 10.079,79 metrekare ve 112 ada 36 parsel sayılı 1.462,49 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ise ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. SONUÇ

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.10.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.