"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/50 E., 2023/152 K.
DAVA TARİHİ : 20.11.2020
HÜKÜM : Ret - Direnme
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, bozma kararına direnilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; mirasbırakan anneleri ...'un 172 ada 240 ve 179 ada 1 parsel sayılı taşınmazlarını dava dışı babaları ...nin zorlaması ve yönlendirmesi ile ...nin yeğeni olan davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, mümkün olmazsa tenkise karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı; taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldığını, temlikte muvazaanın bulunmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, satışın gerçek olduğu, muvazaa iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddialarını yineleyerek taşınmazın devredildiği dönemde mirasbırakanın sağlık durumunun günden güne kötüye gitmesi sebebiyle devrin anlam ve sonuçlarını kavrayabilecek durumda olmadığını, pek çok kronik rahatsızlığının olduğunu, devirdeki asıl amacın mirasbırakanın tedavi giderlerini karşılayıp davacı ...’a maddi destek sağlamak olmadığını, mirasbırakanın eşi...nin kız çocukları ve torunları ile arasının iyi olmadığını, kendisinin erkek çocuğu olmaması nedeniyle kardeşinin çocuklarını kendi çocuklarından üstün tuttuğunu, bu nedenle devirdeki amacın kız çocukları olan davacılardan mal kaçırmak olduğunu, davalının çocuğunun adını değiştirip mirasbırakanın babasının adını verdiğini, planlı bir şekilde hareket edip mirasbırakanı kandırıp onu devre ikna ettiğini, devirden sonra mirasbırakanın dava dışı bir başka taşınmazdan aldığı payın bedelinin çok düşük olduğunu, mirasbırakanın taşınmazını devretmesi için makul ve geçerli bir nedeninin olmadığını, davanın reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 06.04.2022 tarihli ve 2022/803 E., 2022/804 K. sayılı kararıyla; davanın reddinin doğru olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.1 inci maddesi uyarınca davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairenin 21.12.2022 tarihli ve 2022/4182 E., 2022/8386 K. sayılı kararı ile; “...Somut olayda, dinlenen tanık beyanlarından ve dosya kapsamından, ekonomik durumu iyi olan mirasbırakanın mal satmaya ihtiyacının olmadığı, mirasbırakana ait taşınmazların mirasbırakanın eşi ve onun erkek kardeşleri tarafından ekilip biçildiği, taşınmazlardan elde edilen gelirin mirasbırakana verildiği, davalının taşınmazları mirasbırakandan toplam 105.000,00 TL aldığını savunduğu, taşınmazların temlik tarihindeki toplam değerinin 308.980,83 TL olduğunun keşfen saptandığı, mirasbırakanın en değerli taşınmazlarını davacı olan kızlarından mal kaçırmak amacıyla eşinin erkek yeğeni olan davalıya devrettiği sonucuna varılmaktadır. Hâl böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesinin kararı bozulmuştur.
3. İlk Derece Mahkemesince Verilen Direnme Kararı
... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.03.2023 tarihli ve 2023/50 E., 2023/152 K. sayılı kararıyla; muvazaa iddiasının ispatlanamadığı, satışın gerçek olduğu gerekçesiyle önceki kararında direnerek davanın reddine karar verilmiştir.
4. Direnme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı tanık beyanlarına itibar edilmeyerek sadece davalı tanık beyanları dikkate alınarak hüküm verildiğini, mirasbırakanın, eşi ve eşinin kardeşlerinin baskısı ile temliki yaptığını, mirasbırakanın dava konusu taşınmazları devretmek suretiyle elde edeceği paraya ihtiyacı olmadığı gibi rahatsızlıkları nedeniyle temliklerin anlam ve mahiyetini anlayabilecek durumda da olmadığını, mirasbırakan ve eşinin ayrı ayrı emekli maaşları bulunduğunu, taşınmazların devir tarihlerindeki değeri ile davalının ödediğini iddia ettiği değer arasında fahiş fark bulunduğunu, bu durumun da yapılan temliklerin muvazaalı olduğunu gösterdiğini, mirasbırakanın eşi...’un mirasbırakanın her geçen gün kötüleşen sağlık durumunu göz önüne alarak ölümü halinde mal varlığının davacılara intikalini önlemek için taşınmazları kendi yeğeni olan davalıya devretmeye zorladığını, temliklerin mirasbırakan tarafından davalının eşine verdiği vekaletname yoluyla yapıldığını, taşınmaz devirlerinden sonra mirasbırakan tarafından başka bir taşınmazda pay satın alınsa da, bu payın değerinin devrettiklerine göre çok düşük olduğunu, temliklerin mal kaçırmak amacıyla yapıldığının açık olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
6. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, Türk Medeni Kanunu'nun 706 ncı, Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri, 6100 sayılı HMK'nın 373/5 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yeniden yapılan incelemede; davacı tarafça mirasbırakanın mal kaçırma amacıyla temlik yaptığı konusunda somut bir olgu ortaya konulamadığı gibi dinlenilen davacı tanıklarının muvazaanın varlığına ilişkin bir beyanları da bulunmamaktadır. Davalı tanıkları ise temlikin gerçek satış olduğunu, mirasbırakanın taşınmazları satmak için başkalarına da teklifte bulunduğunu, ancak alıcı bulamadığını, davalının alıcı olarak talip olduğunu, taşınmazların paylı mülkiyete tabi olup, davalının babasının da taşınmazlarda payı olduğunu, mirasbırakanın taşınmazların temliki için davalının eşi ...’ya vekaletname verirken davacı kızı ...ın da yanında olduğu ve yapılan işlemlerden haberdar olduğunu, davalının satış bedelini ödediğini bildirmişlerdir. Davalı tarafça satış bedelinin bir kısmının da, mirasbırakanın banka hesabına havale edildiği anlaşılmakta olup, taşınmazların rayicinden düşük bedelle satılmasının tek başına muvazaanın kanıtı olamayacağı tartışmasızdır. Tüm dosya kapsamından, HMK'nun 190 ve TMK'nun 6. maddeleri uyarınca davacıların muvazaa iddiasını kanıtlayamadığı, bir başka ifade ile temliklerin gerçek satış olduğu sonucuna varılmaktadır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Onama harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.