"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/322 E., 2022/434 K.
HÜKÜM : Kısmen Kabul-Kısmen Ret
Taraflar arasında görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... dava dilekçesinde özetle; dava konusu 143 ada 9 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini, 143 ada 10 parsel sayılı taşınmazın ise kendisine ait olduğunu, her iki taşınmazın taksim öncesinde bir bütün olup babalarına ait olduğunu, babasının vefatından sonra taşınmazı taksim ettiklerini ve herkesin bu taksime uygun olarak yerini kullandığını, 143 ada 10 parsel sayılı taşınmazın kuzey kısmında bulunan yaklaşık 70 metrekarelik kısmın davalı ... adına kayıtlı 143 ada 9 parsel sayılı taşınmazın içerisinde bırakıldığını belirterek bu bölümün tapu kaydının iptali ile kendisine ait 143 ada 10 parsel sayılı taşınmaza ilave edilmek suretiyle tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle; her ne kadar davacı tarafından bu yerlerin taksim edildiği söylenmiş ise de taksim tarihinde ...'in 10 yaşında, ...'in ise 14 yaşında olduğunu dolayısı ile reşit olmayan kişilerin yaptığı taksimin geçerli olmadığını, tapunun iptal edilmesini gerektirecek bir durumun söz konusu olmayıp açılan davanın yersiz olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İnebolu Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.04.2015 tarihli ve 2014/150 E., 2015/124 K. sayılı kararıyla; davanın kabulüne, 03.03.2015 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 62,25 metrekarelik kısmın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
İnebolu Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.
B.Bozma Kararı
1.Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 29.03.2018 tarihli ve 2015/14892 E., 2018/2169 K. sayılı ilamında; çekişmeli taşınmaz bölümünün müşterek mirasbırakan ...’dan kaldığının taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmadığı, ihtilafın, 2002 yılında ölümünden sonra mirasbırakan ... terekesine ait çekişme konusu bölümün geçerli bir şekilde taksim edilip edilmediği, taksim yapılmış ise taşınmaz bölümünün kime düştüğü ve kimin kullanımında olduğu noktasında toplandığı, ne var ki Mahkemece bu hususun yeterince açıklığa kavuşturulmadığı, mahallinde yapılan keşifte beyanına başvurulan yerel bilirkişi, taraf tanıkları ile tespit bilirkişilerinin taksim olgusuna ilişkin çelişkili beyanlarda bulundukları halde Mahkemece, beyanlar arasındaki çelişki giderilmeden ve yerel bilirkişi ve bir kısım davacı taraf tanıklarının taksim olgusuna ilişkin soyut nitelikteki beyanları ile yetinilerek yazılı şekilde hüküm kurulduğu, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 15 inci maddesi uyarınca harici paylaşımın belgelerle, bilirkişi ve tanık beyanları ile kanıtlanabileceği, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 31 inci maddesi uyarınca hakimin davayı aydınlatma görevi kapsamında, doğru sonuca ulaşılabilmesi için; tarafların bildirdikleri ve bildirecekleri tüm delillerin toplanması, gerektiğinde taraflar arasındaki mirasçılık ilişkisini ve paylaşma olgusunu bilebilecek aynı yerdeki şahıslar arasından mahalli bilirkişi araştırması yapılarak ve bu
yönde taraflara tanık bildirme imkanı verilerek mahallinde yeniden keşif icra edilmesi, keşif sırasında yerel bilirkişiler ve tarafların bildirdikleri ya da bildirecekleri tüm tanıklar ayrı ayrı dinlenilip bu şahıslardan çekişmeli taşınmaz bölümünün ortak mirasbırakanın ölümünden sonra taksime tabi tutulup tutulmadığı, taksime tabi tutulmuş ise kime isabet ettiği, taraflara birlikte ya da ayrı ayrı isabet edip etmediği, çekişmeli taşınmaz bölümünün kim tarafından ne suretle kullanıldığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması, yerel bilirkişi ve tanık sözleri arasında doğabilecek çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeye çalışılması, fen bilirkişisinden keşfi takibe imkan verir rapor alınması, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmeli" gerekçesiyle hüküm bozulmuştur. Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş olup karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2.Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 21.03.2022 tarih, 2021/4212 Esas ve 2022/2274 Karar sayılı kararıyla " yapılan keşif ve toplanan delillerden çekişmeli taşınmazın tarafların ortak mirasbırakanı ...’dan geldiği ancak terekesinin yöntemince taksim edilmediği sonucuna varıldığına göre mirasçılar arasında zilyetlikle edinim koşulları işlemeyeceğinden, davacının çekişmeli taşınmaz bölümünün tamamının adına tesciline ilişkin istemi "çoğun içinde azı da vardır" kuralı gereğince miras payının tescili istemi olarak yorumlanmak suretiyle çekişmeli taşınmaz bölümünün tapusunun davacının miras payı oranında iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi" gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının taksim iddiası ispatlanamadığından taşınmazın çekişmeli bölümünün tamamına ilişkin talebinin reddine, ancak Yargıtay ilamında belirtildiği üzere dava miras payının tescili istemi olarak yorumlanmış, dava konusu taşınmazda çekişmeli alanın tapu kaydının iptaline ve davacının miras payı oranında davacı adına kayıt ve tesciline karar vermek gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine, Kastamonu ili, ... ilçesi, ... Köyü, 143 ada 9 nolu parselde tapuya kayıtlı bulunan taşınmazın tapusunun iptaline, Fen Bilirkişileri ... ve ...'ın 06.05.2019 tarihli raporu ile eki krokide (A) harfi ile gösterilen 62,25 m2'lik kısmın 143 adanın son parsel numarası verilmek suretiyle “bahçe” vasfında 3/16 hissesi ... ve ... oğlu, 23.02.1967 doğumlu, ... TC.kimlik numaralı davacı ... adına, bakiye 13/16 hissesi ... ve ... kızı, 29.08.1982 doğumlu, ... TC.kimlik numaralı davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, geri kalan ve kadastro bilirkişileri tarafından krokide “B” harfi ile gösterilen 138,20 m2lik kısmın ise "kargir üç katlı ev, 2 ahır ve bahçe" vasfı ile davalı ... TC.kimlik numaralı davalı ... adına 143 adanın son parsel numarasına takiben tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesi nedeniyle kararın bozulmasını talep etmiştir.
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dosya kapsamıyla fiili taksimin sabit olduğunu, davalı ve tanıklarının beyanlarının gerçek dışı olduğunu, mahalli bilirkişi beyanlarının esas alınması gerektiğini öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 15 inci maddeleri
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen nihai kararların bozulması, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3 üncü maddesinin yollamasıyla davada uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesindeki sebeplerin varlığı halinde mümkündür.
2 Kadastro sonucu; Kastamonu ili, ... ilçesi ... köyü 143 ada 9 parsel sayılı 200,45 metrekare taşınmaz senetsizden harici satım ile ... ve .... adına tespit ve tescil edilmiş, kayden satış suretiyle davalı ... Kalafatoğlu adına tescil edilmiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve bozmaya uygun karar verilmesine göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacı ve davalıdan ayrı ayrı alınmasına,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,06.03.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.