Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4828 E. 2024/5191 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu eksik tespit edildiği iddia edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taşınmazın mera niteliğinde olup olmadığı, zilyetlikle edinilip edinilemeyeceği, imar-ihyaya konu olup olmadığı gibi hususlarda yeterli araştırma yapmadan, çelişkili bilirkişi raporlarına dayanarak ve bozma kararındaki eksiklikleri gidermeden hüküm kurması usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/243 E., 2023/17 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece verilen karar Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince bozulmuştur.

Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı Hazine temsilcisi ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde; Van ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan ve adına Cilt no:65, sayfa no:93, sıra no:25 de kayıtlı olan doğusu mera, batısı mera, kuzeyi ... tarlası, güneyi mera ile çevrili 11.400 metrekare yüzölçümündeki taşınmazının kadastro çalışmaları sırasında 140 ada 24 nolu parsel ve 4928 metrekare yüzölçümlü olarak eksik tespit edildiğini ileri sürerek sabit sınırlı olan taşınmazının kadastro tespiti sırasında eksik tespit edilen kısmının kaydının iptali ile adına kayıtlı olan taşınmaza eklenerek tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Hazine ve davalı Köy Tüzel Kişiliği vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.

2. Dahili davalı ... vekili; dava konusu taşınmazın özel mülkiyete konu olamayacağını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile kazanılamayacağını belirterek davanın reddini istemiştir.

3. Dahili davalı ... vekili; davada davacı yanın iddialarının gerçekleşmediğini belirterek çekişmeli taşınmazın ... adına tescilini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 20.01.2015 tarihli ve 2013/37 Esas, 2015/92 Karar sayılı kararı ile; davacının dayanağı olan tapu kaydının çekişmeli taşınmazı kapsadığı kabul edilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davalı Hazine temsilcisi tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 03.05.2017 tarihli ve 2015/7714 Esas, 2017/3016 Karar sayılı kararı ile; davada yasal hasım olan ... ile ... Belediye Başkanlığının yer alması gereğine değinilerek sair hususlar incelenmeksizin karar bozulmuştur.

Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda Mahkemenin 06.03.2018 tarihli ve 2017/202 Esas, 2018/108 Karar sayılı kararı ile; tapu kaydının çekişmeli taşınmazı kapsadığı kabul edilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davalı Hazine temsilcisi ve davalı ... vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 29.01.2021 tarihli ve 2018/2658 Esas, 2021/492 Karar sayılı kararı ile; yapılan araştırmanın eksik olduğu belirtilip tapu uygulaması ve zilyetlik araştırması yapılması gereğine değinilerek karar bozulmuştur.

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taşınmazın mera, yaylak, kışlak veya orman niteliğinde olmadığı, dayanak tapu kaydının taşınmazı kapsadığı ve taşınmazda zilyetlikle edinim koşullarının davacı lehine oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne, 140 ada 24 nolu parsel sayılı taşınmaza dayanak tapu kaydının ve tescil krokisinin kadastro bilirkişisi raporunda kapsadığı alan dikkate alındığında, ... Mahallesi 140 ada 16 parsel sayılı taşınmaz içerisinde bulunan ve 07.11.2022 tarihli fen bilirkişisi raporunda (A) harfiyle gösterilen 6.371,33 m² alanın mevcut tapusunun iptali ile davacı adına kayıtlı bulunan ... Mahallesi 140 ada 24 nolu parsele eklenerek tapuya kayıt ve tesciline, 140 ada 25 parsel sayılı tapu malikine karşı açılmış usulüne uygun bir dava bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde; eksik inceleme ile karar verildiğini, davada hak düşürücü sürenin geçtiğini, 3402 sayılı Kanun'un 14. maddesinde düzenlenen sınırlamaların dikkate alınmadığını, dava konusu taşınmaz üzerinde davacı lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle iktisap koşullarının oluşmadığını belirterek ve taşınmazın Hazine adına tescil edilmesini talep ederek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı lehine edinim koşullarının oluşmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını, eksik inceleme ile karar verildiğini, taşınmazın mera vasfında olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14., 16. ve 20. maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi.

3. Değerlendirme

1. Kadastro sonucu, Van ili, ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 140 ada 16 parsel sayılı 191.629,76 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadimden beri ... köyü halkı tarafından hayvanlarını otlatmak suretiyle kullanıldığı belirtilerek kamu orta malı mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmiştir.

2. Davacı, tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davacının dayanak tapu kaydının çekişmeli taşınmaz bölümünü kapsadığı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile edinim koşullarının davacı lehine oluştuğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmediği gibi yapılan araştırma ve inceleme de hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Taşınmazın dayanak tapu kaydı kapsamında kalıp kalmadığı ve taşınmazın mera niteliğinde olup olmadığı, zilyetlikle edinilip edinilemeyeceği kesin olarak belirlenmemiş, taşınmazın imar ihyaya konu olup olmadığı ve niteliği hususundaki yetersiz ve çelişik bilirkişi raporları ile yetinilmiş, bozma öncesinde dosyaya sunulan ziraat bilirkişi raporunda taşınmazın mera niteliğinde olduğu belirtildiği halde usulünce mera araştırması yapılmamış, dayanak tapu kaydında Hazinenin taraf olmadığı gözardı edilmiştir.

Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.

3. Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafının tarihleri açıkça yazılıp Harita Genel Müdürlüğünden istenilerek dosyaya alınmalı, memleket haritaları ile en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları getirtilmeli, çekişmeli taşınmaza komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanakları ile oluşmuş ise tapu kayıtları, davalı olanların dava dosyaları getirtilmeli, eksiklik ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, taşınmazın bulunduğu köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından ayrı ayrı seçilecek 3’er kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile teknik bilirkişi, 3 kişilik jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi kurulu ve 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulunun katılımıyla yeniden keşif icra edilmelidir.

Yapılacak keşifte dayanılan tapu kaydı, tesisinden itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup tapu kaydı ve haritası uygulanarak kapsamı 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20/A maddesi gereğince haritasına göre belirlenmeli, tescil krokisinin uygulama kabiliyetinin bulunmaması durumunda ise dayanak tapu kaydının sınırlarının yerel bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli, gösterilen sınırlar fen bilirkişisine işaretlettirilmeli, yerel bilirkişiler tarafından zeminde gösterilemeyen hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, bu suretle kaydın kapsamı duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarının beyanları arasında çelişki doğduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeli; tescil ilamında Hazinenin taraf olmadığı gözetilmeli,

Yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu yerin önceki ve şimdiki niteliğinin ne olduğu, kamu orta malı niteliğinde mera, yaylak gibi özel mülkiyete konu olamayacak yerlerden olup olmadığı, ilk olarak kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından hangi tarihten beri ve hangi tasarruflarla zilyet olunduğu, taşınmazın imar-ihyaya konu edilip edilmediği, edilmişse buna ilişkin çalışmaların hangi tarihte başlayıp ne zaman tamamlandığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında çelişki doğduğu takdirde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkiler giderilmeye çalışılmalı; tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli; teknik bilirkişiden uygulanan tapu kaydının kapsadığı alanı gösterir ve keşfi takibe elverişli krokili rapor alınmalı, dava konusu taşınmazın çevresinde bulunan komşu taşınmazların tüm dayanak kayıtları ve davalı olanların dava dosyaları birlikte değerlendirilerek çekişmeli taşınmaz yönünü ne okuduğu belirlenmeli ve bu hususun kroki üzerinde gösterilmesi istenmeli; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan dava konusu taşınmazın toprak yapısını ve niteliğini, eğimini, zirai durumunu, bitki örtüsünü, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini belirten, imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, eğim, toprak yapısı ve bitki deseni yönlerinden komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi içerir, taşınmazın komşu parsellerden doğal yahut yapay ayırıcı sınırlarla ayrılıp ayrılmadığını, nasıl ayrıldığını, tasarruf sınırlarının belirgin olup olmadığını, mera-yaylak gibi özel mülkiyete konu olamayacak yerlerden olup olmadığını belirten, çekilecek fotoğraflarla desteklenmiş, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi kurulundan hava fotoğrafları üzerinde stereoskopik inceleme yaptırılmak ve temin edilebilen uydu fotoğrafları da değerlendirilmek suretiyle dava konusu taşınmazın sınırını ve niteliğini, taşınmaz bölümünün imar-ihyaya konu olup olmadığını, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını, tamamlanmış ise tamamlandığı tarihi ve üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor hazırlaması ve dava konusu taşınmazın konumunu hava ve uydu fotoğrafları üzerinde göstermesi istenmelidir.

Bundan sonra, tüm deliller birlikte değerlendirilip davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği saptanarak ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazinenin ve davalı ... vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,

Peşin alınan harcın istek halinde davalı ... Başkanlığına iadesine,

Dosyanın ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

26.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.