"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1347 E., 2023/687 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 9. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/80 E., 2020/153 K.
Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I .DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; .... Mahallesi sınırları içinde bulunan 866 ve 868 parsel sayılı taşınmazlar arasında kalan, kadastro çalışmalarında tapulama harici bırakılan bölümün davacı ve murisi tarafından 60 yıldan fazla süredir kullanıldığını, zilyet edildiğini ileri sürerek bu bölümün davacı adına tapuya tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar Hazine vekili, ... vekili ve ... vekili ayrı ayrı sundukları cevap dilekçesinde, davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu yerin Gaziantep Tapulama Mahkemesinin 15.10.1982 tarih 1979/348 Esas, 1982/151 Karar sayılı kararı ile Hazine adına kadastro sonucu oluşan tapu kaydının iptali ile mera olarak sınırlandırılmasına karar verildiği, fakat kararın tapuya işlenmediği, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 18. maddesi uyarınca bu yerlerin kazandırıcı zamanaşımı yolu ile zilyetliğe dayanılarak tapuya tescilinin istenemeyeceği, ayrıca tapulama mahkemesine dava açan şahsın davacının babası olması nedeni ile arazinin mera vasfında olduğunu bilmediğini iddia etmesinin hem dürüstlük kuralına aykırı olacağı hem de hayatın olağan akışına aykırılık teşkil edeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı ve ailesinin 866 ve 868 parseller arasında kalan dava konusu taşınmazı 60 yıldan uzun süredir tarla olarak kullandıklarını, taşınmazın 867 parsel olarak belirlenen yerin sorgulaması yapıldığında bu parsel numarasında kayıtlı taşınmaz bulunmadığını, taşınmazın hukuken kazandırıcı zamanaşımı yolu ile kazanılabileceğini, yapılan keşif ile taşınmaz bölümünün fiilen mera olmadığının saptandığını, TMK'nın 1021. maddesi de dikkate alındığında tapuya tescil olmadığını, dava açıldığı tarihte Hazine adına tescil edilmiş bir tapu kaydının olmadığını, ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu çekişmeli bölümün yörede 08.09.1977 tarihinde yapılan tesis kadastro çalışmalarında tarla vasfı ile 867 parsel numarası ile Hazine adına tespit gördüğü, yapılan tespite, davacının babasının da dahil olduğu şahıslarca itiraz edilmesi üzerine komisyon tarafından itirazların reddine karar verildiği, karara karşı Gaziantep Tapulama Mahkemesine dava açıldığı, yapılan yargılama sonucunda taşınmazın mera olarak sınırlandırılmasına karar verildiği, kararın taraflara tebliğ edildiği, ancak sehven kesinleştirme işleminin yapılmadığı, taşınmazın mera siciline kaydına karar verilmesi nedeni ile tapu kaydının bulunmadığı, mera niteliğindeki taşınmazların zilyetlikle iktisap edilemeyeceği, mahkeme ret kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ve istinaf dilekçesindeki taleplerini tekrar ile kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, hükmen mera olarak bırakılan taşınmazın tapuya tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190. maddesi,
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14, 16, 17 ve 18. maddeleri,
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. ve 713/1 maddeleri.
3. Değerlendirme
Kahramanmaraş ili, .... ilçesi, .... köyünde 1978 yılında yapılan kadastro çalışmaları sonucu 867 parsel sayılı 13.970,59 m² yüz ölçümlü taşınmaz, 866 nolu taşınmazın dönüm fazlası olarak tarla vasfı ile Hazine adına tespit edilmiş, daha sonra Gaziantep Tapulama Mahkemesinin 15.10.1982 tarih 1979/348 Esas 1982/151 Karar sayılı kararı ile tespitin iptali ile mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmiştir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 157,75 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.11.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.