Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4874 E. 2023/6304 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında hak düşürücü sürenin geçmiş olup olmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitinin kesinleşme tarihinden itibaren 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/552 E., 2023/801 K.

DAVA TARİHİ : 05.11.2021

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/366 E., 2022/448 K.

Taraflar arasında görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davac vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde, ... ili, ... ilçesi,... köyü 134 ada 17 parselin 17.000 metrekare iken kadastro çalışmasında taşınmazın ortasından yol geçmesi nedeni ile 9.375 metrekare, davalı adına kayıtlı 134 ada 29 parselin ise 7.441 metrekare olarak belirlendiğini, davalının taşınmazının yanlış tescille 25.303,39 metrekare olduğunu beyanla, davalı parselin tapu kaydının kısmen iptali ile davacı ve diğer mirasçılar adına tapuya tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar cevap dilekçesinde, hak düşürücü süre yönünden davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 27.10.2022 tarih ve 2021/366 Esas, 2022/448 Karar sayılı kararı ile; taşınmazın kadastro tespitinin 31.10.1992 tarihinde yapılıp kesinleştiği, dava tarihi olan 05.11.2021 tarihi ile kadastro tespitinin kesinleştiği tarih arasında 10 yıldan fazla süre geçtiğinden davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde, Mahkemece keşif yapılmadan eksik inceleme ile karar verildiğini, iki tarafa da eşit şekilde hukuki dinlenilme hakkı tanıyarak hükmünü vermesi gerektiğini, hukuki dinlenilme ve adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini beyanla kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesince, ... ili ... ilçesi,... köyü 134 ada 29 parsel sayılı taşınmaz ile davacı adına kayıtlı 134 ada 17 parsel sayılı taşınmazın 08.09.1992 tarihinde yapılan kadastro çalışmasında 134 ada 29 parselin davalı adına 134 ada 17 parselin ise davacı ve müşterekleri adına tespit gördüğü ve tespitin askı ilanı sonunda 31.10.1992 tarihinde kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3ncü maddesinde yazılı 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş bulunduğu gerekçesiyle istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; 1983 tapu kayıtlarında davaya konu olan 134 ada 29 parseldeki 7.441 metrekarelik kısmın davacının dedesine ait olduğunun ortaya çıkacağını, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde keşif gerçekleştirilmediğini ve delillerin toplanmadığından eksik inceleme yapılarak hatalı karar verilerek hukuki dinlenme hakkının ihlal edildiğini beyanla kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler; dava konusu ... ili ... ilçesi,... köyü 134 ada 29 parsel sayılı taşınmaza ilişkin kadastro tespitinin 31.10.1992 tarihinde kesinleştiği, davanın 05.11.2021 tarihinde açıldığı, dava tarihi itibariyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3üncü maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu anlaşılmakla verilen kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.