"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/560 E., 2023/800 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 12. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/73 E., 2022/372 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; Kayseri ili, .... ilçesi, ... köyünde bulunan dava konusu 115 ada 18 parsel sayılı taşınmazda yaklaşık 1,5 dönüm ve 115 ada 51 parsel sayılı taşınmazda ise yaklaşık 1 dönümün maliki olduğunu ve kendisini bildiğinden beri burayı ekip biçtiğini, ancak tapulama işlemi sırasında bu iki parça taşınmazın yanlış bir işlem sonucu davalılar adına kaydedildiğini, taşınmazın evvelinden kendisine ve ailesine ait olduğunu, ekip biçtiklerini, kullanmakta olduklarını, tapulama işleminden sonra da aynı şekilde ekip dikmeye devam ettiklerini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ...; dava konusu 115 ada 18 parsel sayılı taşınmazı satın aldığını, satın aldıktan sonra taşınmazın bir kısmının davacı tarafından haksız olarak kullanıldığını tespit ettiğini, davacının haksız müdahalesini sürdürmesi üzerine müdahalenin önlenmesi ve ecrimisil davası açtığını, hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacının kadastro tutanaklarında imzası bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuş, yargılama sırasında ölümü üzerinde mirasçıları davaya dahil edilmişlerdir.
2. Davalılar ..... ve ....; hak düşürücü sürenin geçtiğini, taşınmazın kendilerine murislerinden intikal ettiğini, davalılar Mehmet ve İdris'in bir kısım payları mirasçı Ali'den satın aldıklarını, davacının hakkı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının kadastro tutanaklarında tutanak bilirkişisi sıfatıyla imzasının bulunduğu, kendisine ait taşınmazla ilgili yapılan tespit tutanağını imzalarken bu hususu bilmemesinin, kendi taşınmazlarını başkası adına kaydetmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, toplanan tüm deliller, mahallinde yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişiler ve tanık anlatımları ile de davacının iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın hukuka aykırı olduğunu, keşifte alınan tanık beyanlarından da dava konusu taşınmazın davacıya ait olduğu, ekip biçtiği ve kullandığının anlaşıldığını, taşınmazların tapulama işleminden sonra davalılar tarafından kullanılmadığını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının dava konusu taşınmazlar içinde bir kısım yerin adına kayıtlı 115 ada 17 parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğinde olduğunu iddia ettiği, Mahkeme gerekçesinde davacının çekişmeli taşınmazların kadastro tespitlerinde bilirkişi olarak görev aldığı ve imzasının bulunduğu, kendisine ait taşınmazı başkası adına kaydettirmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu belirtilmiş ise de kadastro tespit tutanaklarının toplu olarak imzalatıldığı ve imzalayan kişilerin içeriklerini kontrol etme imkan ve uzmanlığına sahip olmadığının bilinen bir gerçek olup bu gerekçenin yerinde olmadığı, ancak dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına göre davacının davasını ispatlayamadığı anlaşıldığından bu gerekçeyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi.
3. Değerlendirme
1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; kadastro çalışmaları sonucu, Kayseri ili, .... ilçesi, ... mahallesinde bulunan 115 ada 18 parsel sayılı, 3.984,64 m² yüz ölçümlü, tarla vasıflı taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle .... adına tespit ve tescil edildiği, 08.02.2010 tarihinde satış suretiyle davalı ...'ya devredildiği, aynı yer 115 ada 51 parsel sayılı, 43.182,56 m² yüz ölçümlü, tarla vasıflı taşınmazın ise kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ..., ..... ve ... adlarına tespit ve tescil edildiği, bilahare intikal sonrasında satış ve birleştirmeler nedeniyle davalılar .... ... ve ... adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 157,75 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.12.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.