"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/591 E., 2023/566 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sivas 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/506 E., 2022/261 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar dava dilekçelerinde, Sivas ili, .... ilçesi, ... köyü 123 ada 3 parsel sayılı taşınmazın maliki olduklarını, davalı ...’nin ise 123 ada 5 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, her nasılsa kendilerine ait taşınmazın bir kısmının kadastro tespit çalışmalarında davalı adına kayıtlı taşınmaza eklenildiğini, kendilerine ait olan taşınmazın “L” şeklinde olduğunu, davalının tarlasının altından geçerek dava dışı...’ın tarlasına kadar uzandığını, “L” şeklinde olan tarlanın dikdörtgen haline geldiğini ileri sürerek 123 ada 5 parsel sayılı taşınmazdaki fazla kısmın tespitine, tapu kaydının iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişler, davacılar vekili, 12.12.2019 tarihli dilekçesi ile ... oğlu ... mirasçılarının davaya dahil edilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ...; paydaşı olduğu tarlanın dikdörtgen şeklinde olduğunu, 13.03.1938 tarihli cilt no 1, yaprak no 12 olan arazi tahririne ait ihbarnamenin mükellefe verilen kısma ait belgeyi sunduğunu, davacı tarafın beyanlarının gerçekle alakası olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 123 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 27.07.2021 tarihli fen bilirkişisi ...' in raporunda (D) harfi ile gösterdiği 433,68 m² lik kısmının 123 ada 3 parsel sayılı taşınmaz ile birlikte kadastro tarihinden en az 20 yıl öncesinden davacı tarafın kullanımında olduğu, kadastro tespiti sırasında davacı tarafa ait 433,68 m2'lik kısım davalıya ait 123 ada 5 parsel sayılı taşınmaza eklenerek kadastro tespitinin yapıldığı, 123 ada 5 parsel sayılı taşınmazın bu hali ile tespit ve tescil gördüğü, keşif mahallinde dinlenilen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının davacı tarafın iddialarını destekler nitelikte olduğu, bilirkişiler tarafından ibraz edilen raporun her yönden denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mahalli bilirkişinin ve davacı tanıklarının davacılara ait taşınmazın "L" şeklinde olduğunu, gösterilen yerin Çeliklere ait olduğunu, davalı tanıklarının ise gösterilen kısmın yaklaşık yarısının davacılara ait olduğunu beyan ettikleri, İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, tarafsız ve keşifte itiraz edilmeyen mahalli bilirkişi beyanlarına göre delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı ... temyiz dilekçesinde özetle:
a. Taşınmazın atalarından intikal ettiğini, 60 yıldır taşınmazı olduğu şekli ile kullandığını,
b. Mahalli bilirkişiler ve tanıklarla aralarında husumet bulunduğundan yanlı beyanda bulunduklarını,
c. Taraf teşkili sağlanmadığını, 123 ada 3 parsel sayılı taşınmazın maliki olan .... ve ....’in ölü olduklarını, mirasçılarının davaya dahil edilmediklerini ve muvafakatlarının alınmadığını,
d. 1938 yılından beri taşınmazın vergisini ödediğini, eksik inceleme yapıldığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Dosya içeriğinden; kadastro çalışmalarında Sivas ili, ... ilçesi, .... köyü 123 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 1/8'er pay ile ..., ..., ...,...,...,...,...,ve ... adlarına 02.12.2008 tarihinde tespit ve tescil edildiği, aynı yer 123 ada 5 parsel sayılı taşınmazın da ¼'er pay ile ...,...,...,...,..., ve ... adlarına 10.01.2009 tarihinde tespit ve tescil edildiği, tespitlerin 01.06.2009 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 14.11.2017 tarihinde açıldığı, 123 ada 5 parsel sayılı taşınmazın dava açıldığındaki maliklerinin ... (1/2 pay), ... (1/4 pay) ve ... (1/4 pay) olduğu görülmüştür.
Bilindiği gibi; paylı mülkiyet, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 688. maddesi gereğince birden çok kimsenin aynı eşya üzerinde fiilen (maddi olarak) bölünmemiş paylara malik olmalarıyla meydana gelen mülkiyet türüdür. Paylı malik kendi payı üzerinde tasarruf edebilir, payını devredebilir, rehnedebilir. Ancak paylı malikin paylı mülkiyet konusu malın tamamı üzerinde tasarrufta bulunabilmesi TMK'nın 692. maddesine göre tüm paydaşların oy birliği ile karar almaları ya da bütün paydaşların kabulüne bağlıdır.
Somut olayda, davacıların 123 ada 3 parsel sayılı taşınmazın maliki olduklarını, taşınmazın bir kısmının kadastro tespiti sırasında 123 ada 5 parsel sayılı taşınmaza eklenildiğini, taşınmazın “L” şeklinde olması gerektiğini iddia ederek dava konusu kısmın adlarına tescilini istedikleri, İlk Derece Mahkemesince de davanın kabulü ile (D) harfi ile gösterilen kısmın tapu kaydının iptali ile bu kısmın davacıya ait 123 ada 3 parsel sayılı taşınmaz ile tevhit edilerek davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, ancak davacıların maliki oldukları 123 ada 3 parsel sayılı taşınmazda kendileri dışında ... ve ...’in de paydaş oldukları anlaşılmakla paylı (müşterek) mülkiyet halinde bir paydaşın diğer paydaşlar adına dava açma yetkisi bulunmadığından davacıların açtığı davanın dinlenemeyeceği hususu kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca, eldeki davanın 123 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tüm malikleri tarafından açılmadığı gözetilerek davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı ...’ın temyiz itirazlarının değinilen yön itibariyle kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan harcın istek hâlinde temyiz eden davalıya iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.