"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1548 E., 2023/919 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul/Kabul-Karar Kaldırılarak Dava Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Edirne 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/403 E., 2022/72 K.
Taraflar arasındaki idari yoldan tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ile tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Edirne ili, Merkez ilçesi, ... köyü 7 parsel sayılı taşınmazın 1985 yılından beri müvekkiline ait olduğunu, bu parselin hemen yanındaki çayır ile dere arasında kalan yaklaşık 40.000 m² miktarındaki tescil harici bırakılmış alanın da müvekkili tarafından 1985 yılından beri 7 parsel ile birlikte buğday ve ayçiçeği ekilmek suretiyle nizasız fasılasız malik sıfatıyla zilyet olarak kullanıldığını, bu alanın davalı Hazine adına 813 parsel numarası ile idari yoldan tescil edildiğini, her ne kadar başlangıçta davayı tescil davası olarak açmışlarsa da davaya tapu iptali ve tescil davası olarak devam ettiklerini beyan etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın ... köyünde, Türkiye-Bulgaristan sınırında yer alan toplam 299.552,37 m2 yüz ölçümlü tescil harici alan olduğunu, dava konusu taşınmazın Askeri Güvenlik Bölgesi olarak kadastro tespitleri sırasında tescil harici Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmaz olarak bırakıldığını, dava konusu taşınmazın boş bulunması nedeniyle davacı ve diğer komşu parsel maliklerince Bulgaristan sınırına kadar işgal edildiğini, taşınmazın Hazine adına idari yoldan tescili işlemleri sırasında hiç kimsenin hak iddiasında bulunmadığını, köy muhtarının da taşınmaz hakkında dava olduğu bilgisinin olmadığını beyan ettiğini, davacının zilyetlik süresinin 20 yılı bulmadığını, taşınmazın Askeri Yasak Bölge kapsamından çıkmasıyla birlikte komşu parsel sahiplerince işgale uğradığını, davacının dava konusu taşınmazın Hazine adına idari yoldan tescil edileceğini köye gelen kamu görevlilerinden öğrendikten sonra zilyetlik şartlarını taşımadığı halde taşınmaz Hazine adına tescil edilmeden önce haksız olarak işbu davayı açtığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 26.11.2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunda (A) harfi ile gösterilen 34.500,57 m² lik alanın taşınmazın 1985'li yıllardan itibaren ...'ın malik sıfatıyla kullandığı taşınmazda tarım yaptığı, her ne kadar 13.10.2003 tarihli ve 2003/6277 Sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla raporda (A1) ile gösterilen kısmın 1.derece Askeri Yasak Bölge, geride kalan (A2) ile gösterilen kısmın ise 2.derece Askeri Yasak Bölge kapsamında kaldığı, ancak 2003 yılına kadar TMK 713/1'deki kazanım koşullarının oluştuğu, bu nedenle sonrasında alınan kararın önceki kazanımları ortadan kaldırmayacağının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, Edirne merkez ... köyünde kain 813 parsel sayılı taşınmazın 26.11.2021 tarihli bilirkişi kurulu tarafından dosyaya sunulan raporun 1. sayfasında kuzeyinde Bulgaristan Devlet hududu, doğusunda 7 parsel no.lu sayılı taşınmaz güneyinde 6 parsel nolu taşınmaz, ve batısında dere bulunan (A) harfi ile gösterilen 34.500,57 m2 lik mevcut tapu kaydının iptali ile iptal edilen kısmın yeni parsel numarası verilerek davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın Bulgaristan sınırında yer alması sebebiyle Askeri Güvenlik Bölgesi olarak bırakıldığından kadastro tespitleri sırasında tescil harici Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmaz olarak bırakıldığını, taşınmazın davacı ile birlikte tüm komşu parsel maliklerince Bulgaristan sınırına kadar işgal edildiğini, İdare adına tescil işlemleri devam ederken davacının iş bu davayı açtığını, taşınmazın idari yoldan tescili sırasında düzenlenen 24.11.2016 tarihli tutanak sırasında hiç kimsenin hak ve zilyetlik iddiasında bulunmadığını, davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin 20 yılı bulmadığını, taşınmazın askeri yasak bölge kapsamından çıkmasıyla birlikte yaklaşık 8-10 yıl önce komşu parsel sahiplerince işgale uğradığını, davacının tescil harici taşınmazın Hazine adına idari yoldan tescil edileceğini köye gelen kamu görevlilerinden öğrendikten sonra zilyetlik şartlarını taşımadığı halde fırsatçı davranarak haksız ve mesnetsiz davayı açtığını, Mahkemece eksik inceleme ile usule aykırı karar verildiğini belirterek kararın kaldırılarak davanın reddini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taşınmazın 13.10.2003 tarihinde askeri yasak bölge kapsamına alındığının anlaşıldığına, davacının dava konusu taşınmazın 1985 yılından beri zilyetliğinde bulunduğunu bildirdiğine, davacının zilyetliğinin başlangıç tarihi ile taşınmazın askeri yasak bölge kapsamına alındığı tarihe kadar davacı yararına 20 yıllık olağanüstü zilyetlikle kazanım için süre koşulu gerçekleşmediği anlaşıldığına göre Yerel Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle;
1-Davalı Hazine vekilinin istinaf taleplerinin kabulüne,
2-Edirne 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/403 Esas, 2022/72 Karar sayılı ve 27.01.2022 tarihli kararının HMK.nun 353/1-b.2 maddesi gereğince kaldırılmasına,
3-Davanın reddine, karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; 1. derece askeri yasak bölge zilyetlikle kazanılamıyor ise de 2. derece olan yerin zilyetlikle kazanabileceğini, davanın reddinin isabetsiz olduğunu öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, idari yoldan tescil edilen taşınmaz tapu kaydının iptali ile tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun; 14 üncü ve 17 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 713/1 inci maddesi
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Çekişmeli taşınmaz bölgede 1974 yılında yapılan kadastro sırasında 766 sayılı Kanunu'nun 2 nci maddesi gereğince tescil harici bırakıldıktan sonra 813 parsel numarasıyla ihdasen 13.09.2017 tarihinde Hazine adına tescil edilmiştir. Çekişmeli taşınmazın 1. ve 2. Derece Askeri Yasak Bölge içerisinde kaldığı tespit edilmiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye 247,70 TL
onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.06.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.