Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5023 E. 2024/5799 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın, davalı oğullarıyla ortak olduğu şirkete yaptığı taşınmaz temliki işleminin muvazaalı olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, mirasbırakanın mal kaçırma kastıyla ve gerçek iradesi dışında davalı oğullarının ortak olduğu şirkete taşınmazları devrettiğine dair önceki bozma kararında belirtilen gerekçeye ve dosya kapsamına uygun olarak yerel mahkemenin tapu iptali ve tescil yönündeki kararını onamıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/981 E., 2023/434 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, davalılar vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 22.10.2024 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde, temyiz eden davalılardan ... ve davalılar vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacı vekilleri Avukat ... ve Avukat ... Arıtürk geldiler. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; muris babası... ’nun maliki olduğu 430 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlarını kız çocuğundan mal kaçırmak için muvazaalı olarak oğulları ile birlikte ortak olduğu davalı şirkete temlik ettiğini, ailesinin karşı çıktığı bir evlilik yaptığı için ailesi ile arasının iyi olmadığını, murisin 1988 yılında şirket kurulurken de hiçbir geliri olmayan davalı oğullarını şirkete ortak ettiğini, temlikin bağış amacıyla yapıldığını, temlik tarihinde mirasbırakanın 71 yaşında olduğunu, taşınmaz satmaya ihtiyacı olmadığını, temlik sonrası mirasbırakanın mal varlığında bir artış olmadığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, mümkün olmazsa taşınmazların terekeye iadesine, o da mümkün olmazsa tenkisine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar; zamanaşımının geçtiğini, mirasbırakanın taşınmazı şirkete sattığını ve bedelini de nakden aldığını, şirketi mirasbırakan ile birlikte kurduklarını, murisin şirketteki payının ölümü ile mirasçılarına intikal ettiğini, davacının şirkette %8 oranında ortak olduğunu, 1975 yılından itibaren çalışma hayatı içerisinde olduklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ, BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

1. İlk Derece Mahkemesince; murisin taşınmazı oğullarına değil ortaklarından olduğu şirkete temlik ettiği ve bedelini aldığı, davacı tarafın da muvazaa iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesince; murisin temlikteki gerçek amaç ve iradesinin mirasçılarından mal kaçırmak olmadığı, davacı mirasçısından mal kaçırma ve saklı pay kurallarını ihlal kastı ile söz konusu tasarruf işlemini yaptığı iddiasının yöntemince ispatlanamadığı gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Karara karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

3. Dairenin 13.09.2022 tarihli ve 2022/2232 Esas, 2022/5714 Karar sayılı kararı ile; murisin dava konusu taşınmazlarını oğulları ile ortağı olduğu ve başından beri onlarla birlikte işlettiği davalı şirkete temlik ettiği, mirasbırakanın devirdeki amacının oğulları lehine mal kaçırma olduğu, muvazaalı işlemin iptal olması ile anılan işlem baştan itibaren geçersiz olacağından, murisin ölümü ile davacının şirkette hissedar olmasının muvazaalı işlemi geçerli hale getirmeyeceğinden bahsedilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilip Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

4. Mahkemenin 29.05.2023 tarihli ve 2022/981 Esas, 2023/434 Karar sayılı kararıyla; bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, bozma kararında belirtilen gerekçe benimsenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, murisin mal kaçırma amacı olmadığını, dava konusu taşınmazların satın alınmasında ve sonrasında değerlenmesinde davalıların ekonomik katkı sağladıklarını, babaları ile birlikte işletme faaliyetinde bulunduklarını, davalıların ömürleri boyunca şirketin ayakta kalması için çaba sarf ettiklerini ve şirketin kurulduğu tarihten itibaren taşınmaz devrinin yapıldığı 2004 yılı ve sonrasında tüm kazançlarını şirkete aktarmak suretiyle şirketin bugüne kadar ayakta kalmasını sağladıklarını, fakat tüm bu süreç içerisinde davacının başlangıçtan itibaren hiçbir katkısı olmadığını, yapılan devrin başlangıçtan beri arsada da hak sahibi olan davalıların hakkının teslimi olduğunu, hükümde hesap hatası yapıldığını, şirket ortaklığından kaynaklı dolaylı olarak hissedar olan davacının bu hissesinin de dikkate alınarak hüküm kurulması gerektiğini, ıslah talebinde bulunulmasına rağmen, ıslah talebinde bulunmak üzere taraflarına süre verildiğini, fakat ıslah dilekçesi ile birlikte bildirilen tanıkların 2. kez tanık listesi verilemeyeceği gerekçesi ile dinlenmediğini, davalılar ile muris baba arasındaki ortaklık ilişkisine dair açıklamaların yeni bir vakıa olduğunu ve bu hususa ilişkin yeni bir tanık listesi verilmesinin her zaman mümkün olduğunu, eksik inceleme ile karar verildiğini, HMK'nın 145. maddesi gereği temyiz incelemesi aşamasında dosyaya sunulan delillerin dikkate alınarak temyiz incelemesi yapılması gerektiğini, davalılar ile muris... arasında tam anlamıyla ticari bir ortaklık ilişkisi olduğunu ve tüm kazançların ortaklık ilişkisi içerisinde yürütüldüğünü bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa terekeye iade, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı.

3. Değerlendirme

1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, mirasbırakan...’nin maliki olduğu 430 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazları 19.07.2004 tarihinde davalı oğulları ile ortak olduğu davalı şirkete temlik ettiği, murisin 29.07.2011 tarihinde ölümü ile geride mirasçı olarak eşi Hatice ile çocukları davacı ... ve davalılar ... ve ...’nın kaldığı anlaşılmaktadır.

2. Temyiz olunan nihai kararın bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

03.10.2024 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca gelen temyiz edilen davacı vekilleri için 28.000,00 TL duruşma vekalet ücretinin temyiz eden davalılardan alınmasına,

Aşağıda yazılı 588.950,83 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.10.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.