"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/180 E., 2023/808 K.
HÜKÜM/KARAR : Asıl ve Birleştirilen Dava Kabul/Kısmen Kabul Kısmen Ret- Karar Kaldırılarak Dava Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Şebinkarahisar Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/119 E., 2021/11 K.
Taraflar arasındaki asıl tescil, birleştirilen tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın asıl davada davalı Hazine temsilcisi ve birleştirilen davada davalı ... tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda, asıl davada davalı Hazine vekilinin temyiz isteği değer itibariyle kesin olduğundan usulden reddine, birleştirilen davada davalı ...’in istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl davada davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilip Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; Giresun ili, .... ilçesi, ..... köyü 140 ada 74 ile 144 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar arasında kalan kısmın kadastro çalışmalarında yol olarak tescil harici bırakıldığını, taşınmazın yol olmadığını kendisinin kullanımında olduğunu, meyve ve ceviz ağaçları bulunduğunu ileri sürerek adına tesciline karar verilmesini istemiş; birleştirilen davada ise 144 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davalı ... .... adına tespit ve tescil edildiğini, maliki olduğu 140 ada 74 parsel sayılı taşınmazın sınırları içerisinde kalan ve bu taşınmazla bütün olan arazinin bir kısmının da davalıya ait taşınmazın sınırları içerisinde tespit ve tescil edildiğini, kayıt malikinin ölü olup mirasçılarının tespiti ve veraset ilamı alınması için yetki verilmesi gerektiğini ileri sürerek, tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Asıl ve birleştirilen davada davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
Şebinkarahisar Asliye Hukuk Mahkemesi 29.01.2021 tarihli 2015/119 Esas, 2021/11 Karar sayılı kararı ile; dava konusu yerde 144 ada 1 parsel ile 140 ada 74 parsel sayılı taşınmazın sınırı olan kara duvarın kadastro tespitlerinden uzun zaman evvel yapıldığı, dava konusu taşınmazın yol niteliğinde olmadığı, davacıya ait 140 ada 74 parsel sayılı taşınmaz ile bütünlük arz ettiği, 140 ada 74 parsel sayılı taşınmazın davacının murisinden intikalen müstakilen kendisine kaldığı, taşınmazın gerek davacı murisi gerek de davacı tarafından fasılasız nizasız 20 seneden uzun süre boyunca malik sıfatıyla tarım arazisi olarak kullanıldığı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı asıl davada davalı Hazine vekili ve birleştirilen davada davalı ... tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davalı Hazine vekili istinaf başvuru dilekçesinde, eksik araştırma ile karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı ... istinaf dilekçesinde; davanın açılmasına kendi kusurlarıyla sebebiyet vermeyen davalının yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, aksi kanaatte ise yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumluluğun birleşen her iki davanın özelliğine, taraflarına ve bu davaların konusu olan taşınmazların büyüklüğüne göre oranlanmak suretiyle belirlenmesi gerektiğini belirterek kararının yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin kısımlarının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi 14.06.2023 tarih 2023/180E., 2023/808K. sayılı kararı ile; asıl davanın istinaf kesinlik sınırı altında kaldığı gerekçesiyle Hazine vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 341/2, 346 ve 352/1-b maddeleri gereğince usulden reddine, karar başlığının hatalı olduğu ve yargılama giderlerinin asıl ve birleştirilen dava yönünden ayrı olması gerektiği gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/(1).b.2 maddesi uyarınca davalı ...’in istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına asıl davanın kabulü ile 26.08.2020 havale tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde kırmızı kesik çizgi ile ve (Y3) ile belirtilmiş 233.76 m2’lik kısmın adanın son parsel numarası verilmek suretiyle davacı adına tesciline, birleştirilen davanın kabulüne ile (D) ve (F) ile gösterilen 7,90 m2 ve 35,95 m2'lik kısımlarının tapu kayıtlarının iptali ile davacı taşınmazına eklenmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davalı Hazine temsilcisi temyiz talebinde bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davalı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde; sadece davacı beyanlarına göre karar verildiğini, istinaf sebeplerinin incelenmediğini, davacının iddiasının ispatlanmadığını, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Asıl dava, tapusuz taşınmazın tescili; birleştirilen dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2., 346. ve 352/1. maddeleri.
3. Değerlendirme
Giresun ili, ..... ilçesi, .... köyünde 2008 yılında yapılan kadastro çalışmalarında yol olarak tespit harici bırakılan 26.08.2020 havale tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde (Y3) ile gösterilen 233.76 m2’lik temyize konu nizalı taşınmaz bölümünün dava tarihindeki zemin değerinin 1.830,77 TL olarak tespit edildiği, nizalı taşınmaza ilişkin olarak kadastro tutanağı düzenlenmediğinden ve davalar birleştirilse dahi her dava ayrı bir dava olma özelliğini muhafaza ettiğinden 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek-6. maddesinin somut olayda uygulama olanağının bulunmadığı, belirlenen miktarın İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi itibariyle istinaf kesinlik sınırı olan 5.880TL’nin altında kaldığı anlaşılmıştır.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Asıl davada davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.11.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.