Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5108 E. 2024/5150 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasının, davacının duruşmaya katılmaması ve dosyayı yenilememesi nedeniyle açılmamış sayılıp sayılmayacağı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, duruşmaya katılmaması üzerine dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği ve davacıya bu durumun tebliğ edildiği, davacının hak düşürücü süre olan 3 ay içinde dosyayı yenilemediği gözetilerek, yerel mahkemenin davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/132 E., 2022/101 K.

HÜKÜM : Davanın Açılmamış Sayılmasına

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece verilen karar Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince bozulmuştur.

Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde özetle; Kahramanmaraş ili, Afşin ilçesi, ... köyü, ... mevkinde bulunan 128 ada 61 parsel sayılı taşınmazın kendilerine ait olduğunu, ancak, bu taşınmaza ait olmasına rağmen bir kısım yerin komşu 128 ada 62 parsel içerisinde kaldığını ve davalı ... adına tescil edildiğini, bu durumun Sulh Hukuk Mahkemesinin ekte bulunan dosyası ile belirlendiğini, 128 ada 62 parsel sayılı taşınmazın 13.344,89 metrekarelik kısmının 128 ada 61 parsel sayılı taşınmazın bir parçası olduğunu, ayrıca aynı yer 104 ada 22 parsel sayılı taşınmaz kendilerine ait olmasına rağmen bu parsele ait 1.353,66 metrekarelik yerin sınırdaki 104 ada 20 parsel sayılı taşınmaz içerisinde davalı Hazine adına, 1.613,21 metrekarelik yerin de 104 ada 21 parsel sayılı taşınmaz içerisinde davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini, dava konusu taşınmazların 70 yıldan fazla süredir dedeleri, babaları ve sonrasında kendileri tarafında aralıksız ve nizasız olarak kullanıldığını ileri sürerek 128 ada 62 parsel sayılı taşınmazın 13.344,89 metrekarelik kısmının tapu kaydının iptali ile aynı ada 61 parsel sayılı taşınmaza ilave edilerek adına tesciline, yine 20 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kalan 1.353,66 metrekarelik yer ile 21 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kalan 1.613,21 metrekarelik yerin tapu kaydının iptali ile 104 ada 22 parsel sayılı taşınmaza eklenerek adlarına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

... 10.09.2014 havale tarihli dilekçesi ile; davacı kardeşi tarafından açılan davaya olur ve muvafakatinin olduğunu belirtmiştir.

... 09.09.2014 havale tarihli dilekçesi ile; davacı kardeşi tarafından açılan davaya olur ve muvafakatinin olduğunu belirtmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığını, davacının haklılığını gösterecek muteber herhangi bir hukuki dayanak bulunmadığını, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı ... 10.05.2012 tarihli 2. celsede alınan beyanında özetle; davacının davasında haklı olduğunu, uyuşmazlığın kadastro teknisyenlerinin hatasından kaynaklandığını ve davayı kabul ettiğini beyan etmiştir.

Davalı ...'a dava dilekçesi tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. MAHKEME KARARI

Afşin 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 12.09.2012 tarihli ve 2011/1106 Esas, 2012/1413 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulü ile 128 ada 62 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişilerinin 08.06.2012 tarihli raporuna ekli krokide (C) harfi ile gösterilen 12.970,30 metrekarelik kısma ilişkin tapu kaydının iptali ile davacılara ait 128 ada 61 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine, dava konusu 104 ada 20 parsel sayılı taşınmazın aynı tarihli bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen 1.681,70 metrekarelik kısmının ve 104 ada 21 parsel sayılı taşınmazın aynı krokide (B) harfiyle gösterilen 2.084,74 metrekarelik kısmının tapu kaydının iptali ile davacılara ait 104 ada 22 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Bozma Kararı

Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 17.12.2013 tarihli ve 2013/872 Esas, 2013/19294 Karar sayılı kararıyla; temyiz edenin sıfatına göre dava konusu 128 ada 62 ve 104 ada 21 parsellere ilişkin olarak inceleme yapılmadığı, dava konusu 104 ada 20 parsel sayılı taşınmazın ham toprak niteliği ile senetsizden 13.11.2001 tarihinde Hazine adına tespit gördüğü, itirazsız olarak 09.05.2002 tarihinde kesinleştiği, kadastro çalışmalarında nizasız 128 ada 61 ve 104 ada 22 parsel sayılı taşınmazların davacı ... ve kardeşleri ... ile ... adına verasette iştirak halinde tespit ve tescil edildiği, davacı ...'nin, tapuda kendisi ve dava dışı kardeşleri ... ve ... adına kayıtlı bulunan 104 ada 22 parsel sayılı taşınmazın eksik ölçüldüğü ve eksikliğin çekişmeli 104 ada 20 parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığı iddiasıyla dava açtığı, diğer 104 ada 22 parselin tapu malikleri ... ve ...'nin de yöntemince davaya katılımlarının sağlanmadığı, ziraat mühendisinin 03.07.2012 havale tarihli raporunun temyize konu Hazine adına kayıtlı ham toprak nitelikli taşınmazın dava konusu edilen kısmı ve dava dışı olan bölümleri ile ilgili olarak kapsamlı bilimsel verilere uygun araştırma ve incelemeyi içeren bir rapor olmadığı, çekişmeli 104 ada 20 parsel sayılı taşınmazın vasfının ham toprak olduğu dikkate alınarak yöntemince hava fotoğrafı incelemesi yapılmadan ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar davacı ve iştirakçileri lehine Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddesinde öngörülen koşulların oluşup oluşmadığı hususları yeterince soruşturulmadan hüküm verilmiş olmasının isabetsiz olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Afşin 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.02.2017 tarihli ve 2014/2024 Esas, 2017/43 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulü ile 128 ada 62 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişilerinin 08.06.2012 tarihli raporuna ekli krokide (C) harfi ile gösterilen 12.970,30 metrekarelik kısma ilişkin tapu kaydının iptali ile davacılara ait 128 ada 61 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine, dava konusu 104 ada 20 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisinin 28.04.2016 tarihli raporunda (A) harfiyle gösterilen 1.681,70 metrekarelik kısmının ve 08.06.2012 tarihli fen bilirkişi raporunda 104 ada 21 parsel sayılı taşınmazın (B) harfiyle gösterilen 2.084,74 metrekarelik kısmının davalılara ait tapu kaydının iptali ile davacılara ait 104 ada 22 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine karar verilmiştir.

D. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

E. İkinci Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 18.09.2020 tarihli ve 2017/4784 Esas, 2020/3147 Karar sayılı kararıyla; her ne kadar bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, dava konusu taşınmazlar üzerinde davacılar yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleşmiş olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca, dava tarihinden 20-30 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğraflarının getirtilip jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi aracılığıyla incelenmesi, çekişme konusu taşınmazın sırası ile değişik tarihlerdeki hava fotoğraflarına göre niteliğinin gösterilmesi, bu yerde imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, o tarihten dava tarihine kadar davacı ve davada yer almayan iştirakçileri açısından kazanma koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesine çalışılması gerekirken, uyuşmazlığın çözümüne etkili olmayan ve taşınmazın öncesine ait bilgi vermeyen 1999 yılı hava fotoğrafı incelemesi yapıldığı ve yeterli olmayan ziraatçi bilirkişi raporunun hükme esas alındığı, böylelikle bozma ilamının gereklerinin tam olarak yerine getirilmediği, bu şekilde eksik inceleme ve araştırmaya dayanılarak hüküm kurulamayacağı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

F. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Afşin 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.07.2022 tarihli ve 2021/132 Esas, 2022/101 Karar sayılı kararıyla; taraf teşkili sağlanarak yargılamaya devam olunduğu, davacıların duruşma gün ve saatinden haberdar olmasına rağmen 17.03.2022 tarihli duruşmaya katılmaması nedeniyle HMK 150/1. maddesi uyarınca dosyanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verildiği, dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren hak düşürücü nitelikte olan 3 aylık süre geçtiği halde yenilenmediği gerekçesiyle HMK'nın 150/1. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davacı ... temyiz dilekçesinde özetle; duruşmada bulunmamaları nedeniyle davanın işlemden kaldırıldığını, ancak tarafına herhangi bir tebliğ yapılmadığını, bu nedenle 3 aylık sürenin işlemediğini, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 150. maddesi.

3. Değerlendirme

1. Kadastro sonucunda; Kahramanmaraş ili, Afşin ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 128 ada 62 parsel sayılı sayılı taşınmaz 29.245,41 metrekare yüzölçümü ve "tarla" ve vasfı ile davalı ... adına, aynı yerde bulunan 104 ada 20 parsel sayılı taşınmaz 2.019.958,06 metrekare yüzölçümü ve "ham toprak" vasfı ile davalı Hazine adına, aynı yer 104 ada 21 parsel sayılı taşınmaz 10.468,01 metrekare yüzölçümü ve "tarla" vasfı ile davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir.

2. Temyiz olunan nihai kararların bozulması, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla, 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen Mahkeme kararı ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, davanın çekişmeli yargı işi olduğu anlaşılmakla; davacı ... tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı ...'nin yerinde görülmeyen temyiz itirazının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacı ...'den alınmasına,

Dosyanın Afşin 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-3 üncü maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

24.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.