"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1993 E., 2023/513 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kandıra 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/17 E., 2021/153 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacılar vekili tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 29.04.2025 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde, temyiz eden davacılar vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalılar gelmedi. Yokluklarında duruşmaya başlandı. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; dava dilekçesinde ada ve parsel numarası belirtilen çekişmeli taşınmazların ortak mirasbırakan ...'a ait olduğu, terekenin murisin mirasçıları arasında taksim edilmediğini öne sürerek dava açmış, yargılama sırasında 225 ada 68 parsel yönünden davadan feragat etmişlerdir.
II. CEVAP
1. Davalı ...; müşterek muris ...’dan kalan taşınmazların taksim edildiğini ve dava konusu taşınmazlardan tapuda adına kayıtlı olanların kendisine isabet ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı ...; mahallinde yapılan keşif sırasında davayı kabul ettiğini beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, davalılar adına kayıtlı taşınmazlardan hangilerinin muristen intikal ettiğinin tespit edilmesi, murisin terekesinin tüm mirasçılarının katılımı ile usulüne uygun biçimde taksim edilip edilmediğinin belirlenmesi, murise ait olduğu belirlenip davalılar tarafından satış yoluyla devredilen taşınmazların tespiti halinde davacının tazminat talebi yönünden araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gereğine değinen kaldırma kararı uyarınca yapılan yargılama sonucunda davalılardan Kadir tarafından dava kabul edildiğinden, davalı ... adına tespit gören taşınmazlar yönünden davanın kabulünün gerektiği, davalı ... yönünden ise müşterek muris Muhammet terekesinin tüm mirasçılar tarafından taksim edildiği, çekişmeli taşınmazların ise taksim sonucunda davalı ...’a isabet ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, dava konusu 121 ada 133, 225 ada 68, 121 ada 154 parsel sayılı taşınmazların davalı ... adına olan tapu kayıtlarının 2/4 payının iptali ile iptal edilen payın eşit şekilde davacılar adına tesciline, bakiye payların tapu maliki Kadir üzerinde bırakılmasına, 159 ada 307, 373, 376, 182 ada 73 parsel sayılı taşınmaz bakımından ise hesap edilen 17.424,28 TL tazminatın dava tarihi olan 27.09.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...’den tahsili ile davacılar adına eşit şekilde ödenmesine, 225 ada 68 parsel yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, dava konusu diğer taşınmazlar yönünden ise davanın reddine hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu 182 ada 82, 159 ada 408, 159 ada 265, 224 ada 24,182 ada 89, 159 ada 213 taşınmazların kadastro tespiti sırasında hata sonucunda davalı ... adına tescil edildiği ve bu parsellerin tarafların kök murisi ile ilgisinin olmadığı, davalı ... tarafından daha sonra bu taşınmazların tapuda bedelsiz olarak gerçek hak sahiplerine devredildiği, dolayısıyla kök muristen gelmediği, istinaf konusu diğer parseller yönünden ise dava konusu parsellerin tarafların ortak murisi ...'dan kaldığı, muris öldükten sonra davacı ... ile davalı ...'ın bir araya gelerek yerleri taksim ettikleri, taşınmazların taksim doğrultusunda kullanıldığı, tespit tarihine kadar bu yerleri fiilen davalının kullandığı, taraflar arasında taksimin bozulmadığı gerekçesiyle başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili; terekenin taksim edilmediğini, çekişmeli taşınmazlardaki miras paylarının davacılar tarafından davalılara bağışlanmadığını, hak düşürücü sürenin sonuna doğru eldeki davanın açılmasının haksız ve kötü niyetli olarak görülmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı, davalıların savunmalarında taksim yahut bağış olgusuna dayanmadıklarını, murisin eşi olan davacı ile çocukları olan davacı ... ve davalı ...’in aşamalarda taksim yapılmadığı yönündeki açık beyanlarına karşın taksimin varlığının kabul edilmesinin mümkün olmadığını, dinlenen yerel bilirkişi ve tanıkların maddi görgüye dayalı olmayan duyumdan ibaret beyanlarına itibar edilmesinin hatalı olduğunu, eldeki davaya konu taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği ve davacıların yasal miras paylarının bulunduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 2007 yılında yapılan genel arazi kadastro çalışmaları neticesinde Kocaeli ili, Kandıra ilçesi, ... köyü 121 ada 133 parsel, 121 ada 156 parsel, 121 ada 180 parsel, 121 ada 349 parsel, 122 ada 2 parsel, 132 ada 13 parsel, 159 ada 408 parsel, 159 ada 516 parsel, 159 ada 291 parsel, 162 ada 4 parsel, 182 ada 89 parsel, 199 ada 6 parsel, 210 ada 1 parsel, 210 ada 8 parsel, 224 ada 24 parsel, 225 ada 64 parsel, 226 ada 77 parsel, 159 ada 260 parsel, 159 ada 213 parsel, 159 ada 265 parsel, 182 ada 82 parsel, 182 ada 66 parsel, 195 ada 33 parsel, 199 ada 10 parsel, 121 ada 154 parsel, 159 ada 307 parsel, 159 ada 373 parsel, 159 ada 376 parsel, 182 ada 73 parsel, 225 ada 68 parsel sayılı taşınmazların bir kısmının tam, bir kısmının hisseli olarak davalılar adına tespitinin yapıldığı, 19.07.2007 tarihinde kesinleşerek tapuya tescil edildiği, bilahare 159 ada 408, 265, 213, 291, 260, 182 ada 82, 66, 224 ada 24, 162 ada 4, 182 ada 89, 195 ada 33, 226 ada 77 parsel sayılı taşınmazların davalı ..., 159 ada 307, 373, 376 ve 182 ada 73 parsel sayılı taşınmazların ise davalı ... tarafından satış suretiyle kayden dava dışı 3. kişilere temlik edildiği anlaşılmıştır.
Davacılar; dava dilekçesinde ada ve parsel numaralı belirtilen çekişmeli taşınmazların ortak mirasbırakan ...'a ait olup mirasçıları arasında taksim edilmediğini öne sürerek dava açmış, davalı ... ise müşterek muris ...’dan kalan taşınmazların taksim edildiğini ve dava konusu taşınmazlardan tapuda adına kayıtlı olanların kendisine isabet ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yazılı şekilde davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
Toplanan deliller ve mahallinde alınan beyanlara göre, kadastro tespiti sırasında hata sonucunda davalı ... adına tescil edilip gerçek hak sahiplerine devredilen taşınmazlar dışında kalan yerlerin tarafların müşterek murisi ...’dan intikal ettiği sabittir. Davacılar, taşınmazların müşterek muristen geldiğini iddia ederek miras yoluyla gelen hakka dayanmış, davalı ise terekenin taksim edildiğini savunmuştur. Davacılar çekişmeli taşınmazların öncesi itibariyle ortak muristen geldiğini ispat ettiğine göre, ispat külfeti artık taksim savunmasında bulunan davalı tarafa geçmiştir. Ne var ki, müşterek murisin tüm mirasçılarının katılımı ile yöntemince taksim yapıldığı hususu davalı tarafından ispat edilemediği gibi, keşif sırasında beyanı alınan tereke lehtarlarından davalı ... de müşterek muris ... terekesinin taksim edilmediğini beyan ederek açılan davayı kabul etmiştir.
Hal böyle olunca, kadastro tespiti sırasında hata sonucunda davalı ... adına tescil edilip gerçek hak sahiplerine devredilen taşınmazlar belirlendikten sonra, bu taşınmazlar dışında kalan ve muris Muhammet terekesine dahil olduğu halde davalı ... adına tescil edilen parseller tespit edilmek suretiyle davacının tazminat talebi yönünden araştırma da yapılarak davacıların miras payı oranında davanın kabulüne hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile; temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan harcın istek hâlinde temyiz eden davacılara iadesine,
03.10.2024 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca gelen temyiz eden davacılar vekili için 28.000,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalı ...'dan alınmasına,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Kandıra 1. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
29.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.