Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5261 E. 2024/5790 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalıya devredilen taşınmazların, inançlı işlem ve hile yoluyla devredildiği iddiasıyla tapu iptali ve tesciline, olmadığı takdirde bedel ödenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki gerekçeler gözetilerek davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/3097 E., 2023/1463 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Uşak 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/247 E., 2021/342 K.

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istekli davada İlk Derece Mahkemesince davanın reddine ilişkin verilen kararın istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacıların istinaf isteğinin HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalının, “.... Kafe” isimli işyerini adına devralmaları için davacının oğlunu ikna ettiğini, kafe sahibi ile devir konusunda 2019 yılının ağustos ayında anlaştıklarını ve kredi temin edilmesi gerektiğinden dava konusu taşınmazların davalıya devredilmesinin kararlaştırıldığını, davacının bu durumu kabul etmek istemediğini ancak davalının, davacının oğluna yaptığı baskılar sonucu kabul etmek zorunda kaldığını, bu süreçte kafenin işletilmesi için davalı adına şirket kurulduğunu ve davacının dava konusu 267 ada 3 ve 7 parsel sayılı taşınmazları kredi çekilmesi ve kredi borcunun ödenmesi, akabinde iade edilmesi şartı ile davalıya temlik ettiğini, davalının da davacıyı bu yönde ikna ettiğini, kafenin 09.10.2019 tarihinde davalıya devredildiğini ancak davalının anlaşmalarına aykırı olarak kredi çekmediğini; bu aşamada davalının, davacı tarafından kendisine zorla senet imzalattığını belirterek davacıdan şikayetçi olduğunu ve davacının da davalının hileli davranışlar ile dava konusu taşınmazların devrini sağladığını 29.11.2019 tarihli şikayeti ile anladığını, satış bedelinin ödenmediğini, temlikin bedelsiz yapıldığını, davalının dava konusu taşınmazları satın alabilecek ekonomik gücü bulunmadığını ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline, olmadığı takdirde şimdilik 50.000,00 TL'nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davalının, davacının oğlu olan dava dışı ...’in ticari ilişkileri ile bağlantısı olmadığını, davacının davalı ile birlikteliği olduğunu ve davalının davacının oğlu için birçok ödeme yaptığını, davalının davacı oğlu adına borç ödediğini, tadilat masraflarını karşıladığını, bu nedenle davacının, oğlunun kafeyi ve dava konusu taşınmazları davalının almasını istediğini belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; inançlı işlem iddiasına yönelik yazılı delil ya da delil başlangıcı niteliğinde delilin sunulmadığı ve temlikin davalının hilesi ile gerçekleştirilmediği, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların satış bedelinin davacının oğlu tarafından ödendiğini ancak bu hususun göz ardı edildiğini, davalının devir tarihinde satış bedelini ödemediğini ikrar ettiğini, ödemelerin davacının oğlu adına ve kafe için yapılan masraflar ile ödendiğini savunduğunu, bu savunmaya göre ispat yükünün davalıya geçtiğini, davalının savunmasından temlikin hile ile gerçekleştirildiğinin anlaşıldığını, kafe henüz davalıya devredilmeden önce devir işlemlerinin başladığını, kafe için yapılan bir masraf bulunmadığını, davalının savunmasında belirttiği şekilde davacının oğluna maddi katkı yapacak ekonomik bir gücü bulunmadığını, davacının oğluna ait olup davalı adına tescil edilen dava dışı 563 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kafenin devir sırasında işletmeyi devreden kişinin annesine 09.10.2019 tarihinde temlik edildiğini, aynı şekilde dava dışı başka bir taşınmaz da davalının 05.04.2019 tarihinde davacının eşine devrettiğini, davalının daha önce edindiği bir malvarlığının da bulunmadığını, davalının, davacı ve ailesinin oğullarına destek olduğunu, kafenin işletilmesi için sermaye gerektiğini, daha önce davacının oğluna ait olup davalı adına tescil edilen taşınmazı da devrettiğini söylerek kendisine güvenmelerini sağladığını ve bu şekilde dava konusu taşınmazların davalıya devredildiğini, taşınmazların gerçek değer ile resmi akitte yazan değerleri arasında fahiş fark olduğunu, davalı tanıklarının beyanlarının çelişkili olduğunu, hile iddiaları yönünden

bu olguların değerlendirilmediğini, inançlı işlem yönünden ise alacak ve borç ilişkisinin varlığının sorgulanmadığını, devirlerin davalının hilesi sonucu gerçekleştirildiğini belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf isteğinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; inançlı işlem ve hile hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

05.02.1947 tarihli 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 36. maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 190. maddesi, Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 6. maddesi.

3. Değerlendirme

Dava konusu 267 ada 3 ve 7 parsel sayılı taşınmazların 19.09.2019 tarihinde davacı tarafından satış suretiyle davalıya devredildiği anlaşılmaktadır.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.10.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.