Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5289 E. 2024/3971 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetlik iddiasına dayalı olarak Hazine adına tapu iptali ve tescil davası açılmış olup, davalı tarafından iyiniyetli edinim savunması yapılması üzerine uyuşmazlık çıkmıştır.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaz üzerinde tespit tarihi itibariyle zilyetliğin bulunmadığı ve taşınmazın tarım arazisi niteliğinde olmadığı, ayrıca davalının taşınmazı görmeden satın almasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin tapu iptali ve Hazine adına tesciline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/996 E., 2023/654 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret/Kabul-Karar Kaldırılarak Dava Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gökçeada Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/51 E., 2019/70 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... tarafından temyiz edilmiş olmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... vekili dava dilekçesinde; Gökçeada İlçesinde bulunan Hazineye ait veya sahipsiz olan yerlerin yasal koşulları oluşmadığı halde kadastro çalışmaları sırasında menfaat ilişkisi olan şahıslar tarafından halihazırda Gökçeada’da yaşamayan, yıllar önce ölmüş veya adayı terketmiş kişiler adına tespit ettirildiğini, daha sonra ilgili kişilerden satın alınmış gibi sahte zilyetlik devir senetleriyle Kadastro Komisyonuna itirazlarda bulunulduğunu ve itirazların kabulü ile ilgili kişiler adına tespitler yapıldığını, bu nedenle resmi evrakta sahtecilik, çıkar amaçlı suç örgütü oluşturmak gibi suçlardan 28 kişi hakkında kamu davası açıldığını, dava konusu 137 ada 123 parsel sayılı taşınmazın da yolsuz şekilde dava dışı şahıs adına tespit ve tescil edilip dava tarihinden önce davalıya kayden satıldığını, kadastro müfettişleri tarafından düzenlenen raporda, taşınmazın kadastro tespit tutanağının edinme sebebinde adı geçen kişilerin Gökçeada’da yaşayıp yaşamadığı, adadan ne zaman ayrıldıklarının bilinmediği ve tespite esas satış senedinin de gerçeği yansıtmadığının rapor edildiğini ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ... cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazı emekli olduktan sonra çocuklarına güvence olabileceğini düşünerek emekli ikramiyesiyle İsmail Taylan isimli kişiden iyiniyetli olarak satın aldığını, İsmail Taylan’ın taşınmazı nasıl elde ettiğini bilmediğini, Hazinenin varsa uğradığı zararı İsmail Taylan’dan tazmin edebileceğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazın İsmail Taylan tarafından 16.06.1997 tarihinde evvelki malikinden satış senedi ile satın alındığı, bilahare dava tarihinden önce iyiniyetli 3. kişi konumunda olan davalıya sattığı, bu durumda davalının mülkiyet hakkının korunması gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacı ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı ... vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulduğunu, dava dilekçesinde de ayrıntılı şekilde belirtildiği üzere dava konusu taşınmazın yolsuz şekilde davalı adına tespit ve tescil edildiğini, 1973, 1985 ve 1997 tarihli hava fotoğraflarında da taşınmazda kullanım olmadığının belirlendiğini, TMK’nın 1025 inci maddesine göre bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmişse, bu yüzden hakkı zedelenen kimsenin her zaman tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebileceğini, yolsuz tescilin davalıya mülkiyet hakkı kazandırmayacağını ileri sürerek istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Mahkemece yapılan keşifler sırasında tutanağa aktarılan mahkeme gözlemlerinde, dava konusu taşınmazın geven ve pırnallarla kaplı olduğunun bildirildiği, ilk keşifte görev yapan ziraat mühendisi bilirkişinin raporunda, taşınmazın bir bölümünün dik ve tarıma elverişli olmayan bir alan olduğu, tarıma elverişli olduğu bildirilen bölümler üzerinde ise aşılanmamış zeytin ve meşe ağacı gibi ağaçların bulunduğu, üzerinde ağaç olmayan toprak yüzeylerinin geven otlarıyla kaplı olduğu, keşif gününe kadar taşınmazda imar-ihya faaliyeti yapılmadığı, taşınmaz doğal halde olup yakın tarihte üzerinde tarım yapıldığını gösterir emare ve kalıntıya rastlanılmadığının bildirildiği, sonraki keşifte görev yapan ziraat mühendisi bilirkişinin raporunda da, taşınmazda yoğun taşlılık problemi bulunduğu, toprak işlemesi yapılmadığı gibi yüzeyinin geven otları ile kaplı olduğu, üzerindeki münferit ağaçlarda budama, sulama gibi işlemler yapılmadığı, taşınmazda imar-ihya faaliyeti bulunulmadığının bildirildiği, üç kişilik harita mühendisi bilirkişi kurulundan aldırılan raporda, 1973, 1985 ve 1997 yılı hava fotoğraflarında taşınmazda herhangi bir kullanım bulgusuna rastlanılmadığının ve taşınmazın imar-ihya edilmediğinin bildirildiği, bu haliyle taşınmaz üzerinde tespit günü itibariyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddesi gereği kazanmayı sağlayan bir zilyetlik bulunmadığı gibi taşınmazın tespit günü itibariyle esasen tarım arazisi niteliğinde bulunmadığı, taşınmaz gibi maddi ve gelecek kaygısıyla alınmakla manevi değeri bulunan önemli bir metanın satış tarihinde zemini incelenmeden ve görülmeden alınmasının hayatın olağan akışına uygun düşmeyeceği, hal böyle olunca Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi isabetsiz ise de "kanunun olaya uygulanmasında" hata edilen ve yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan eldeki dava açısından 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-2 nci maddesi gereği düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle, davacı Hazine vekilinin istinaf isteminin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne, dava konusu 137 ada 123 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davalı ... tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... temyiz dilekçesinde; Bölge Adliye Mahkemesince yapılan inceleme sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazı iyiniyetli şekilde, tapuya güvenerek satın aldığını, davacı tarafça kötüniyetli olduğunun iddia ve ispat edilmediğini, davacı ... tarafından yolsuz tescil iddiasıyla taşınmaz el değiştirdikten sonra eldeki davanın açılmış olmasının hakkaniyetsiz olduğunu, taşınmazı yatırım maksadıyla evvelki maliki İsmail Taylan’ı görmeden satın aldığını, taşınmazın taşlık olması, tarla vasfında olmaması gibi hususların yalnızca şahsını ilgilendirdiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17 nci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 1025 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Kadastro çalışmaları sonucunda Çanakkale ili, Gökçeada ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan dava konusu 137 ada 123 parsel sayılı 5.011,73 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle İsmail Taylan adına tespit ve tescil edilmiş; bilahare taşınmaz dava tarihinden önce kayden satış suretiyle davalı ... adına tescil edilmiştir.

2. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalının temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ...'ın temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.05.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.