"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1360 E., 2023/729 K.
HÜKÜM/KARAR : Davanın Açılmamış Sayılmasına - Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 15. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/207 E., 2021/120 K.
Taraflar arasındaki muris muvazaası hukukî nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis istemli davada, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların murisi....'in 30.05.2014 tarihinde vefat ettiğini, davacının, murisin imam nikahlı eşinden olan çocuğu olduğunu, murisin davacıyı miras payından yoksun bırakmak amacıyla 1061 ada 83 parsel sayılı taşınmazdaki 3 ve 6 numaralı bağımsız bölümlerin 1/2 hissesini davalıların annesine, kalan 1/2 hisseyi ise davalılara satış suretiyle temlik ettiğini, davalıların annesinin de söz konusu 1/2 hisseyi bilahare davalılara temlik ettiğini, devir tarihinde davacının 3, davalıların ise 19 ve 25 yaşlarında olduklarını ve bu yaşlarda dava konusu taşınmazları satın alabilecek maddi imkanlarının bulunmadığını, murisin ise maddi durumunun yerinde olup söz konusu taşınmazları satmasını gerektirecek bir durumun söz konusu olmadığını, bunlardan ayrı olarak murisin davacıyı miras payından mahrum bırakmak amacıyla Muğla ili .... ilçesi .... Mahallesi 243 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 1 numaralı bağımsız bölümün de bedelini ödeyerek davalılar adına 1/2 payla tescilini sağladığını ileri sürerek söz konusu taşınmazların tapu kaydının miras payı oranında iptali ile davacı adına tescilini, mümkün olmaması halinde tasarrufların saklı payı aşan kısmın tenkisini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; muris tarafından sağlığında dava konusu taşınmazların muvazaalı devredildiği iddiasıyla açılan davaların reddedilerek kesinleştiğini, bu nedenle eldeki davanın kesin hüküm nedeniyle reddinin gerektiğini, davaya konu taşınmazların satışının gerçek bir satış olduğunu, davalı ...'ın temlik tarihi itibariyle 5 yıllık evli olup dava konusu taşınmazı nişan ve düğünde takılan ziynet eşyalarına ek olarak maliki olduğu Üsküdar'daki taşınmazın satışından elde edilen gelirle satın aldığını, davalı ...'ın ise devir tarihinde sözlü olup hemen akabinde nişanlandığını, ablası ve annesi ile aynı apartmanda oturmak isteyen davalının ablası ve annesinden alınan borç ve nişanlısının katkısı ile dava konusu taşınmazı satın aldığını, murisin dava konusu taşınmazlardan elde edilen gelirle iki adet tekne yaptırdığını, murisin sağlığında davalılara karşı açtığı davalar ile davacıdan mal kaçırma iradesinin bulunmadığını açıkça ortaya koyduğunu, murisin davacıdan mal kaçırma gayesi olmadığını, Muğla ili Bodrum ilçesindeki gayrimenküllerin de murisin sağlığında açtığı davanın reddi ile davalılara ait olduğunun tescillendiğini, Yargıtay kararları gereğince haksız davanın reddi gerektiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 21.09.2018 tarihli ve 2014/286 Esas, 2018/415 Karar sayılı kararı ile; 1061 ada 83 parsel sayılı taşınmazdaki 3 ve 6 numaralı bağımsız bölümlere yönelik davanın davacı tarafça mal kaçırma iddiasının ispatlanamadığı ve
bu bağımsız bölümlerin satışının gerçek bir satış olduğu gerekçeleriyle reddine, Muğla ili, .... ilçesi, .... Mahallesi 243 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 1 numaralı bağımsız bölüme yönelik davanın ise açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin 21.09.2018 tarihli ve 2014/286 Esas, 2018/415 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Kaldırma Kararı
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 17.07.2020 tarihli ve 2019/254 Esas, 2020/804 Karar sayılı kararıyla; davacı vekilince 243 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 1 numaralı bağımsız bölüm yönünden davayı takip etmeyeceğine dair beyanda bulunulduğu, bu dilekçenin akabinde dosyanın işlemden kaldırılmasına yönelik bir karar verilmediği, bu nedenle söz konusu bağımsız bölüm açısından davanın esasına ilişkin bir değerlendirme yapılması gerektiği belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. Bölge Adliye Mahkemesi Kararı Sonrası İlk Derece Mahkemesince Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 09.04.2021 tarihli ve 2020/207 Esas, 2021/120 Karar sayılı kararıyla; davalı tanıklarının beyanlarına göre murisin üç adet teknesinin bulunduğu, murisin bu tekneleri dava konusu taşınmazların satışından elde ettiği gelirle edindiği, davalılardan...'ın ziynet eşyalarını satarak, diğer davalı ...'ın ise maliki olduğu başka bir taşınmazı satarak ve borçlanarak dava konusu taşınmazları aldıkları, taraflar arasında gerçek bir satış bulunduğu, temlik tarihi itibariyle davacının 3 yaşında olup o küçük yaşta iken davacıdan mal kaçırmanın hayatın olağan akışına aykırı olacağını, devirlerin mal kaçırma gayesiyle yapıldığına dair delil de bulunmadığını, her ne kadar muris tarafından sağlığında davacılar aleyhine iki ayrı muvazaa nedenli tapu iptali ve tescil davası açılmış ise de; mirasbırakanın o tarihlerde seksen yaşlarında olduğu, devirden yaklaşık otuz yıl sonra açılan bu davalardaki beyanlarının gerçek iradesini yansıttığına dair somut delil bulunmadığı, öte yandan davacı tanığının beyanlarının soyut olup kanaat verecek nitelikte olmadığı, davalı tanıklarının ise beyanlarında murisin paraya ihtiyacı olduğu için dava konusu taşınmazları kızlarına sattığını, davalı ...'ın Üsküdar'daki evi, davalı ...'ın ise ziynetlerini satarak ve borç bularak bu taşınmazları satın aldığını, murisin bu taşınmazlardan elde ettiği paralarla tekne satın alıp harcadığını ifade ettiklerini belirtilerek 1061 ada 83 parsel sayılı taşınmazdaki 3 ve 6 numaralı bağımsız bölümlere yönelik davanın davacı tarafça mal kaçırma iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine, Muğla ili Bodrum ilçesi Akyarlar Mahallesi 243 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 1 numaralı bağımsız bölüme yönelik davanın ise açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
D. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
E. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; murisin evlilik dışı ilişkisinden olan davacıdan mal kaçırmak amacıyla dava konusu taşınmazları davalılara temlik ettiğini, temliklerin muvazaalı olduğunun muris tarafından sağlığında açılan dava ile de ortaya konulduğunu, davacının murisin evlilik dışı çocuğu olması nedeniyle aile fertlerinin baskısı ve toplum nezdindeki olumsuz algı sonucunda murisin mal kaçırma yoluna gittiğini, davacının doğumundan sonra yapılan temliklerin de mal kaçırma amacını ortaya koyduğunu zira temliklerin davacının nüfus kaydına işlendiği tarihte gerçekleştiğini, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi tarafından toplumun evlilik dışı ilişkiden doğan çocuğa yönelik olumsuz bakışı değerlendirilmeden karar verildiğini, davalı ... tarafından satış bedeli için başka bir evin satıldığına yönelik iddianın da dayanaksız olduğunu zira davalı ... tarafında Üsküdar'daki evin temlikten yaklaşık beş ay sonra satıldığını, davalıların temlik tarihinde 18 ve 25 yaşında olduklarını, bu yaştaki davalıların temlikler karşılığında bir bedel ödediklerini düşünmenin hayatın olağan akışına aykırı olacağını, öte yandan taşınmazların devir tarihindeki değeri ile resmi senette gösterilen bedel arasında 40.000 TL fark bulunduğunu, tarafların ortak akrabası olan davacı tanığına nazaran davalı tanıklarının beyanlarına üstünlük tanınmasının da hukuka aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
F. Gerekçe ve Sonuç
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 02.05.2023 tarihli ve 2021/1360 Esas, 2023/729 Karar sayılı kararıyla; tanık anlatımlarına ve dosyada mevcut delillere göre İlk Derece Mahkemesi kararında usul ve yasaya, maddi vakıalara aykırı bir yön bulunmadığını belirterek davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf başvurusunda ileri sürdüğü iddialarını tekrarlayarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı,
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 6. maddesi,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 190. maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1927 doğumlu muris...'in 30.05.2014 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak davacı oğlu ... ile davalı kızları ... ve ...'ı bıraktığı, murisin kayden maliki olduğu İstanbul ili, .... ilçesi, .... Mahallesi 1061 (eski 370) ada 83 parsel sayılı taşınmazı 20.04.1970 tarih ve 951 yevmiye nolu işlem ile satış yoluyla edindiği, bilahare murisin tam pay ile adına kayıtlı taşınmazın 1/2 payını 16.01.1976 tarih ve 171 yevmiye nolu işlem ile eşi ve davalıların annesi olan ... 'e hibe ettiği, daha sonra taşınmazın tamamı 120 pay kabul edilerek muris ile eşi ..'in birlikte 20.10.1978 tarih ve 3815 yevmiye nolu işlemle 9/120'şerden 18/120 payı uhdelerinde bırakıp 72/120 payını müteahhit ...'a, 18/120 payını davalı ...'a, 12/120 payını ise davalı ... 'e satış yoluyla devrettikleri, taşınmaz üzerinde 08.03.1991 tarihinde kat mülkiyeti tesis edildiği, 12/120 arsa paylı (3) nolu bağımsız bölümün davalı ..., 18/120 arsa paylı (6) nolu bağımsız bölümün davalı ..., 18/120 arsa paylı (5) nolu bağımsız bölümün murisin eşi adına tescil edildiği; davalıların murisin eşi ...'ten olma çocukları, davacının ise murisin evlilik dışı ilişkisinden olma çocuğu olduğu, 03.05.1975 doğumlu davacının 1826 sayılı Af Kanunu'na göre soybağı düzeltme işlemi ile 07.01.1982 tarihinde nüfusa tescil edildiği anlaşılmaktadır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 157,75 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.11.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.