"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/216 E., 2023/297 K.
Mahkeme kararı davacı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde; dava konusu Erzurum ili, Palandöken ilçesi, ... köyünde bulunan 573 ve 574 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydı nedeniyle, 984 parsel sayılı taşınmazın ise 766 sayılı Kanun'un 42. maddesine göre ... adına, 969 parsel sayılı taşınmazın da kayıt miktar fazlası olarak Hazine adına tespit edildikten yaklaşık 20 yıl sonra Kadastro Komisyon kararı ile söz konusu parsellerin ... adına olan bir vergi kaydı ve 28.05.1993 tarihli satış vaadi sözleşmesi dikkate alınmak suretiyle 969 parsel olarak ve yüz ölçümleri arttırılarak ... adına tescillerine karar verildiğini, dayanak vergi kaydının mühürsüz olup gerçeği yansıtmadığını, ...'na ait evrak kayıtlarında bu şahsa ait olabilecek miktarın 144.000 metrekare olarak belirtildiğini, bu miktardan fazla kısımda hakkı olmadığını, daha önce kadastro Mahkemesinde açtıkları davanın husumet nedeni ile reddedildiğini belirterek çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili; Kadastro Mahkemesi kararı ile çekişmeli taşınmazın Komisyon kararı gibi tesciline karar verildiğini, çekişmeli taşınmazın ... tarafından 28.05.1993 tarihli düzenleme şeklinde satış sözleşmesi ile ... Köyü Tüzel Kişiliğine satılması nedeni ile taşınmazın davalı Köy Tüzel Kişiliği adına tesciline karar verildiğini, davalı yanın taşınmazın bedelini ödeyerek satın aldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 15.12.2015 tarihli ve 2013/286 Esas, 2015/1193 Karar sayılı kararı ile; Kadastro Komisyon kararına dayanak alınan vergi kaydının Aziziye Vergi Dairesinin kayıtlarında yer almadığı ve herhangi bir sınır göstermediği, bu nedenle tespite esas alınamayacağı, taşınmazlara uygulanan 04.11.1952 tarih ve 32 sıra numaralı tapu kaydının kuzey sınırının tepe okumasına rağmen çekişmeli taşınmazın kuzeyinde 1024 numaralı mera parseli bulunduğu, kaydın kuzey hududunun genişletilmeye elverişli olduğu, değişebilir nitelikteki sınırlarda kaydın miktarına itibar edileceği, bu nedenle 1983 yılında yapılan tespitin doğru olduğu, 984 parselin ... adına tespit gördüğü, tespite Hazinenin herhangi bir itirazının bulunmadığı, bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 799.628,57 metrekarelik bölümün miktar fazlası olduğu, taşınmazın meradan kazanıldığı gerekçesi ile bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün çekişmeli taşınmazdan ifrazı ile son parsel numarası verilmek sureti ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 28.01.2021 tarihli ve 2021/193 Esas, 2021/448 Karar sayılı kararıyla; yapılan araştırmanın eksik olduğu belirtilerek tapu kaydı ile Köy Tüzel Kişiliğinin akdi ilişkisi saptanması, tapu kaydının değişir sınırlı olduğu göz önünde bulundurularak dava konusu taşınmazın öncesinin sınırda bulunan meranın devamı niteliğinde olup olmadığı, mera parseli ile dava konusu taşınmaz arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı hususlarının belirlenmesi, dava konusu taşınmaz mera niteliğinde değilse, dosya içerisinde bulunan krokiden yararlanılmak suretiyle ...’in çayırı ve yol sınırı ile bağlantısı kesilmeyecek şekilde kaydın kapsamının belirlenmesi, tapu kaydının oluşumuna ilişkin tescil ilamında Hazinenin taraf olmadığı göz önünde bulundurularak tapu kayıt kapsamındaki taşınmaz bölümünün zilyetlikle edinilecek yerlerden olup olmadığı, zilyetlikle edinilecek yerlerden ise zilyetlikle edinim koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarının araştırılması, kayıt kapsamı dışında kalan taşınmaz bölümü yönünden de zilyetlik araştırması yapılması gereğine değinilerek karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dinlenen mahalli bilirkişi beyanları, taşınmazın fiili durumu, getirtilen belgeler ve bilirkişi kök ve ek raporları esas alınarak fen bilirkişileri raporunda (B) harfi ile gösterilen 819.418,00 metrekarelik kısmın dava konusu taşınmazdan ifrazı ile son parsel numarası verilmek suretiyle Hazine adına mera vasfıyla sınırlandırılmasına ve özel siciline kaydına, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı Hazine vekili; dava konusu taşınmazın Hazinece talep edilen 819.428,57 metrekarelik bölümünün tamamında davanın kabul edilmesi gerektiğini, eksik araştırma ile karar verildiğini, ...'nun kendisine ait olmayan bir taşınmazı sattığını, dava konusu edilen tüm taşınmazın Hazine adına tescili gerekirken davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
Davalı ... vekili; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kesinleşen Mahkeme kararı dikkate alınmadan karar verildiğini, taşınmazın meradan açılmadığını, tapu kaydının taşınmaza uyduğunu, taşınmazın davalı yanca satın alındığını, davada hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Kadastro sonucu; Erzurum ili, Palandöken ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 969 parsel sayılı 963.428,57 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz, Komisyon kararı neticesinde tapu kaydı, vergi kaydı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve satış nedeniyle ... adına tespit ve tescil edildikten sonra tashihen devir nedeniyle ... adına kayıtlanmış, 3402 sayılı Yasa'nın 22/a maddesi uygulaması ile 101 ada 335 parsel sayılı taşınmaz oluşmuştur.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölümünün mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmiş ve fazlaya ilişkin talep reddedilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Şöyle ki; 573 ve 574 sayılı taşınmazlar kadastro tespiti sırasında Kasım 1952 tarih ve 32 numaralı tapu kaydına dayanılarak ... adına tespit edilmiş, taşınmazlardan 984 parsel sayılı taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit edilmiş, 969 parsel ise kayıt miktar fazlası olarak Hazine adına tespit edildikten sonra Komisyon kararı neticesinde 573, 574, 984 ve 969 parsel sayılı taşınmazların tevhidi ile davaya konu 969 parsel sayılı taşınmaz oluşturulmuştur. Komsiyonca; çekişmeli taşınmazların tespitine esas tapu ve vergi kayıtları ile kadastro tespitinden sonra düzenlenen 1993 tarihli satış senedine dayanılarak taşınmazların ... adına tesciline karar verilmiştir. Tespite esas alınan Kasım 1952 tarih ve 32 sıra numaralı tapu kaydının oluşumuna esas tescil davasında Hazine taraf değildir. Açıklanan nedenle, tespite dayanak olan tapu kaydı Hazineyi bağlamaz. Bununla birlikte, davalı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluşabilmesi, öncelikle taşınmazın zilyetlikle edinilebilecek yerlerden olması koşuluna bağlıdır. Hal böyle olunca; uyuşmazlığın çözülebilmesi için öncelikle dava konusu taşınmaz bölümünün zilyetlikle edinilecek yerlerden olup olmadığının tespiti gerekir.
Mahkemece yapılan keşifte, dava konusu taşınmazın mera olarak kullanıldığı ve köylünün taşınmazda hayvanlarını otlattığı beyan edilmiş, dosya arasında bulunan ziraat bilirkişi raporunda da çekişmeli taşınmazın mera niteliğinde olduğu, mera ile arasında ayırıcı unsur bulunmadığı belirtilmiştir. Dosya arasında bulunan ve çekişmeli taşınmaz bölümlerine ait olduğu anlaşılan fotoğraflara göre de taşınmazların mera niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Çekişmeli taşınmazın kuzeyinde 1024 numaralı mera parseli de bulunduğu gözetildiğinde dava konusu taşınmaz bölümünün meradan açma olduğunun kabulü gerekir.
Çekişmeli taşınmaz bölümlerinin evveliyatının kamu orta malı niteliğinde mera olduğunun anlaşılması nedeniyle, dayanak tapu kaydının da Hazineyi bağlamayacağı gözetilerek Mahkemece taşınmazın zilyetlikle kazanılamayacağı düşünülmeli ve taşınmazla ilgili 3402 sayılı Kanun'un 22/a maddesi uyarınca yapılan çalışmalar da gözetilerek davanın tümden kabulüne karar verilmelidir.
Mahkemece değinilen hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup hükmün bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine,
Temyiz eden davacı Hazine harçtan muaf olduğundan, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... Başkanlığına iadesine,
Dosyanın Erzurum 2. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
20.02.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.