Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5398 E. 2024/4711 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı temliklerdeki muvazaa iddiası nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, bazı mirasçıların daha önce imzaladıkları sulh sözleşmesi nedeniyle haklarından feragat edip etmedikleri ve feragat etmeyen mirasçı lehine verilen hükümde muvazaalı pay hesabının doğru yapılıp yapılmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Sulh sözleşmesi imzalayan mirasçıların, sözleşme hükümleri gereğince haklarını aldıkları, ancak imzalamayan mirasçı lehine verilen iptal ve tescil hükmünde muvazaalı payın hesaplanmasında bilirkişi raporuna aykırı davranılarak eksik pay üzerinden karar verildiği gözetilerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/177 E., 2023/409 K.

HÜKÜM : Kısmen Ret Kısmen Kabul

Taraflar arasında görülen muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat ve ecrimisil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davacılar ..., ... ve ... mirasçıları yönünden davanın reddine, davacı ... yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karar, davacılar (... hariç) vekili ile dahili davalı ... vekili tarafından ve diğer dahili davalılar (..., ..., ..., ...) vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda 10.09.2024 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde, temyiz eden dahili davalı ... vd. vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen davacılar vekili ile dahili davalı ... vekili gelmedi. Yokluklarında duruşmaya başlandı. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; mirasbırakan dedeleri ...'un kayden maliki olduğu tapulu taşınmazlarını kadastro tespitinden önce mirastan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak erkek çocuklarına temlik ettiğini, taşınmazların çeşitli kadastral parsellere revizyon gördüğünü ve imara tâbi tutulduğunu, oluşan imar parsellerinden dava konusu 7645 ada 8 sayılı parselin mirasbırakanın oğlu ... adına tescil edilip onun tarafından danışıklı biçimde davalı eşi ...'ye devredildiğini ileri sürerek kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca davalı adına kayıtlanan dava konusu 7645 ada 8 parsel sayılı taşınmazdaki A blok 5, 6, 7, 8, 9, 10, 12, 13, 15, 16, 18, 19, 22, 25, 28 nolu ve B blok 1, 2, 5, 6, 8, 9, 11, 12, 14, 15, 17, 20, 23, 26, 29 nolu bağımsız bölümlerin tapularının miras payları oranında iptali ve adlarına tesciline, aksi takdirde tazminata ve ecrimisile karar verilmesini istemişler, yagılama aşamasında dava konusu B-Blok 1, 2 ve 6 nolu bağımsız bölümlerin dava dışı üçüncü kişilere devredilmesi nedeniyle taleplerini bedele dönüştürmüşler, yargılama sırasında davacılardan ...’un ölümü ile mirasçıları davaya devam etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı; temliklerde muvazaa bulunmadığını belirtip davanın reddini savunmuş, yargılama sırasında ölümü ile mirasçıları davaya dahil edilmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Antalya 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.12.2015 tarihli ve 2012/427 Esas, 2015/473 Karar sayılı kararıyla; 26.03.1954 tarihli 119 sıra nolu kök tapu kaydı kapsamındaki taşınmazların temlikinin muvazaalı olduğu gerekçesiyle bu taşınmazlar yönünden tapu iptal ve tescil isteğinin kabulüne; 29.01.1960 tarihli 83 sıra nolu kök tapu kaydı kapsamındaki taşınmazların temlikinde muvazaa bulunmadığı gerekçesi ile bu taşınmazlar yönünden tapu iptal ve tescil isteğinin reddine; tazminat ve ecrimisil isteklerinin de kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 19.11.2019 tarihli ve 2016/6837 Esas, 2019/5907 Karar sayılı kararıyla; “...davacıların 25.02.1983 tarihinde ölen ...’un mirasçıları oldukları, Antalya Kadastro Mahkemesinin 1985/202 Esas, 1988/96 Karar sayılı dosyasında 18.03.1988 tarihli “Keşif tutanağı-Sulh zaptı” başlıklı belgenin düzenlendiği, ayrıca kök muris ... mirasçılarından ... ... mirasçıları ile bir kısım davacılar arasında tarihsiz “Karşılıklı Anlaşma” başlıklı başka bir belgenin daha düzenlendiği anlaşılmaktadır. Diğer taraftan, Kadastro Mahkemesinin 1985/202 Esas, 1988/96 Karar sayılı dosyasında düzenlenen ve ... dışındaki davacıların imzasını taşıyan “Keşif zaptı-Sulh zaptı” ve tarihsiz “Karşılıklı Anlaşma” başlıklı belgelerin feragat içerikli bulunmayıp sulh sözleşmesi niteliği taşıdıkları; esasen mirasbırakanın temliklerinin muvazaalı olduğu hususunun mirasçılardan ... tarafından açılan davalar ile de kesinleştiği açıktır. Bu durumda taraflar arasındaki uyuşmazlığın, sulh anlaşmalarının yerine getirilip getirilmediği noktasında toplandığı kabul edilmeli ve uyuşmazlığa bu çerçevede çözüm aranmalıdır. Ne var ki, mahkemece bu yönde yeterli bir araştırma yapılmış değildir. Hâl böyle olunca, yukarıda anılan belgelerdeki beyanların haktan feragat anlamında olmadığı gözetilerek taraflar arasındaki sulhun koşullarının yerine getirilip getirilmediğinin açıklığa kavuşturulması, başka bir anlatımla sulh kapsamında davacılara verilmesi kararlaştırılan taşınmazlar kayden devredilmiş ise davacıların miras paylarını aldıklarının gözetilmesi, aksi halde temliklerin muvazaalı olduğu kesinleştiğine göre ... dışındaki davacıların payları oranında davanın kabul edilmesi, sulh tutanaklarında imzası bulunmayan davacı ...’ın davasının ise her halûkarda kabul edilmesi; sair isteklerin de bu belirlemelere göre değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.Kabule göre de, 29.01.1960 tarihli 83 no’lu tapu kaydında kök mirasbırakan ...’un, damadı olan ve mirasçısı olarak benimsenen davacıların babası ... ... ile aynı akitte pay devrettiğinden bahisle anılan pay muvazaa kapsamı dışında bırakılmış ise de, kök mirasbırakanın kızı ve davacıların da annesi olan ... ...’un kök mirasbırakan ...’tan önce öldüğü, bu durumda eşi olan davacıların babası ... ...’un kök mirasbırakan ...’un mirasçısı olamayacağı gözetilmek suretiyle kök mirasbırakanın anılan tapu kaydındaki pay devrinin de muvazaa kapsamına alınması gerekirken, hakkın kötüye kullanılmasından söz edilerek kapsam dışında tutulması doğru değildir.” gerekçesiyle Mahkeme kararı bozulmuş, davalı vekilinin karar düzeltme isteği Dairenin 17.06.2020 tarihli ve 2020/1020 Esas, 2020/2784 Karar sayılı kararıyla reddedilmiştir.

B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Antalya 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.06.2023 tarihli ve 2020/177 Esas, 2023/409 Karar sayılı kararı ile; emsal bozma ilamlarında da belirtildiği üzere, taraflar arasında düzenlenen “keşif tutanağı-sulh zaptı” ve “karşılıklı anlaşma” başlıklı belgeler çerçevesinde davalıların edimlerini yerine getirdikleri, ancak anılan belgelerde davacı ...’ın imzası bulunmadığı, bu nedenle ... yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davacılar ..., ... ve ... mirasçıları yönünden tapu iptali ve tescil ile ecrimisil talepleri için davanın reddine, davacı ... yönünden dava konusu 7645 ada 8 parsel sayılı taşınmazdaki A blok 5, 6, 7,8, 9, 10, 12, 13, 15, 16, 18, 19, 22, 25, 28 nolu ve B blok 5, 8, 9, 11, 12, 14, 15, 17, 20, 23, 26, 29 nolu bağımsız bölümler için tapu iptali ve tescil isteğinin, dava konusu B-Blok 1, 2 ve 6 nolu bağımsız bölümlere ilişkin bedel isteğinin ve ecrimisil talebinin kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacılar vekili (... hariç) ile dahili davalı ... vekili tarafından süresinde, diğer dahili davalılar (..., ..., ..., ...) vekili tarafından süresinde duruşma talepli temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacılar vekili (... hariç) temyiz dilekçesinde özetle; kararın usule, yasaya ve kazanılmış haklara aykırı olduğunu, mirasbırakanın adına kayıtlı üç parça taşınmazını beş erkek çocuğuna eşit hisseler halinde muvazaalı olarak devrettiğini, anılan taşınmazların çeşitli kadastral parsellere revizyon gördüğünü, daha sonra ise imara tabi tutularak bir çok yeni taşınmazın oluştuğunu, bu taşınmazlar için mirasçılar tarafından toplam on dört adet dava açıldığını, bu davalardan biri olan Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde iki ayrı parsel için iki ayrı dava açıldığını, her iki davanın da önce reddedildiğini, her iki davanın da temyiz incelemesinde Dairece aynı gerekçelerle bozulduğunu, ancak bozma ilamlarından birine karşı yapılan karar düzeltme isteğinin, maddi hata yapıldığı gerekçesiyle kabul edildiğini ve yeniden verilen bozma ilâmının gerekçesinde “keşif tutanağı-sulh zaptı “ başlıklı belge ve tarihsiz “karşılıklı anlaşma “başlıklı belgelere değer verilemeyeceğinin, muvazaa kapsamının belirlendikten sonra davaların kabul edilmesinin gerektiğinin belirtildiğini, gerekçesi tamamen aynı olan diğer bozma ilamına karşı ise karar düzeltme isteğinin reddedildiğini, ancak diğer bozma ilamında ise üç davacı için de gerektirici neden ve sonuçlar gösterilerek davanın kabul edilmesi gerektiğinin belirtildiğini, bozma gereklerine, kazanılmış haklara ve gerektirici neden ve sonuçlara göre tüm davacılar yönünden davalar kabul edildiğinde ise, Dairece bu benzer davalardaki son bozma ilamında önceki bozma ve kazanılmış haklara aykırı şekilde davacı ... dışındaki üç davacı yönünden davaların reddine karar verilmesi gerektiğinin belirttiği, bu durumda HMUK'un 373/5. maddesine eklenen ek fıkra hükmünün sonuçlarının ortaya çıktığını, bu nedenle de eldeki davanın denetiminin Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna ait olduğunu, Daire bozma ilamında belirtilen “keşif tutanağı- Sulh Zaptı” başlıklı belge ve tarihsiz “karşılıklı anlaşma” başlıklı belgelere değer verilemeyeceğini, temliklerin muvazaalı olduğunun açık olduğunu, mirasçı ...’nin tarihsiz belgede imzasının bulunmadığını, davalı ve bir kısım mirasçı tarafından gönderilen ihtarnamenin eksik ifa teklifi niteliğinde olduğunu ve kimsenin eksik ifayı kabule zorlanamayacağını, mahkemece kazanılmış hakların dikkate alınmadığını, ayrıca bozma ilamı gereği yapılan araştırmada davacılara verilmesi kararlaştırılan taşınmazların kayden verilmediği ve taahhüt edenlerden birinin vermeyeceğini bildirip adını ihtarnameden çıkarttığından ihtarnamenin eksik ifa talepli olduğu, davacı ... dışındaki üç davacı yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Dahili Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; ... dışındaki davacılar yönünden davanın reddine karar verilmesinin isabetli olduğunu, ancak davacı ... yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca Mahkemece dava konusu taşınmazların tamamı muvazaalı olarak kök mirasbırakan tarafından davalılara veya mirasbırakanlarına verilmiş paylardan geldiği kabul edilerek fazla pay iptaline karar verildiğini, ecrimisile konu taşınmazlarda davalı tarafından kullanılan herhangi bir taşınmaz bulunmadığını, ecrimisil talepleri için de davalı yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği, ecrimisil ve yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verildiğini, davalının yargılama sırasında öldüğünü, bu durumda hükmün infaz kabiliyetinin bulunmadığını, dahili davalı ...’a yargılama giderlerinin yükletilmesinin de hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

3. Diğer Dahili Davalılar (..., ..., ..., ...) vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın redde ilişkin kısımların yerinde ve doğru olduğunu, davacı ... yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca imar-ifraz işlemleri öncesi kök tapu kayıtlarında mirasbırakan ile ilgisi olmayıp üçüncü kişilerden edinilen payların da bulunduğunu,bu durumda bu payların imar parselindeki karşılığının kabul kapsamı dışında bırakılması gerekirken, taşınmazların tamamının mirasbırakan tarafından muvazaalı olarak devredildiği kabul edilerek hüküm kurulduğunu, davacı tarafça da mirasbırakanın muvazaalı temliklerinden gelen yerler dikkate alınarak karar verilmesinin talep edildiğini, bu durumda muvazaa kapsamı dışında kalan yerlerin dava konusu olmadığının açık olduğunu, Mahkemece muvazaa kapsamında ve dışında kalan kısımların belirlenmesi için bilirkişi raporu alındığı halde, bilirkişi raporu dikkate alınmadan taşınmazların tamamının muvazaalı olarak mirasbırakandan geldiği kabul edilerek davacı ...’ın miras payı olan 3/112 oranında iptal-tescile karar verilmesinin hatalı olduğunu, ayrıca davacı ...’a eksik yer verilmediğini, davacının Sulh anlaşmasına icazet vererek katıldığını ve hiç bir itirazda bulunmadığını, sulh sözleşmesinin şartlarının davacı ... yönünden de yerine getirildiğini, tüm bu nedenlerle davanın tümden reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat ve ecerimisil isteklerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 1.4.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı.

2. 4721sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 706., 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237. ve 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26. maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; kök mirasbırakan ...’nın 26.03.1954 tarihli 119 ve 120 sıra numaralı tapularla ve 29.01.1960 tarihli 83 numaralı tapu ile oğlu ...'a pay temliki yaptığı, davacıların 25.02.1983 tarihinde ölen ...’un mirasçıları oldukları, Antalya Kadastro Mahkemesinin 1985/202 Esas 1988/96 Karar sayılı dosyasında 18.03.1988 tarihli “Keşif tutanağı-Sulh zaptı” başlıklı belge düzenlendiği, ayrıca kök muris ... mirasçılarından ... ... mirasçıları ile davacılar ..., ... ve ... arasında tarihsiz “Karşılıklı Anlaşma” başlıklı belge düzenlendiği, 308 parsel sayılı taşınmazın imar parsellerinden biri olan 7657 ada 5 parsel sayılı taşınmazın ... ... adına kayıtlı iken 22.12.2000 tarihinde davacılardan ..., ... ve ...’a 1256/4768’er paylarının, davacı ...’a da 1000/4768 payının temlik edildiği, ... ... mirasçıları tarafından 28.05.2012 tarihinde 308 parsel sayılı taşınmazın imarı sonucu oluşan parsellerden kamuya ayrılan kısımdaki paylarını almaları için davacılara ihtarname keşide edildiği, 119, 120 ve 83 numaralı tapuların birçok parsele revizyon gördüğü ve sonrasında revizyon parsellerinin de imar uygulamalarına tabi tutulduğu, dava konusu 7645 ada 8 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması ile kök tapuların revizyonu sonucu oluşan 238, 245, 248, 260, 262, 274, 306, 306 ve 308 parsel sayılı taşınmazlardan gelen paylardan oluştuğu, 12.07.2000 tarihinde ... ... adına imar nedeniyle tescil edildiği, ...'ın da taşınmazı 20.03.2002 tarihinde eşi olan davalı ...'ye satış suretiyle temlik ettiği, dava konusu 7645 ada 8 parsel sayılı taşınmazda 18.01.2006 tarihinde kat irtifakı ile oluşan A blok 5, 6, 7,8, 9, 10, 12, 13, 15, 16, 18, 19, 22, 25, 28 nolu ve B blok 1, 2, 5, 6, 8, 9, 11, 12, 14, 15, 17, 20, 23, 26, 29 nolu bağımsız bölümlerin davalı ... adına tescil edildiği, davalı ...’nin B-Blok 1 nolu bağımsız bölümü dava tarihinden önce 11.09.2007 tarihinde dava dışı Elif Topçu’ya, B-Blok 2 ve 6 nolu bağımsız bölümleri ise yargılama sırasında 15.08.2012 tarihinde dava dışı ... Yılmaz’a satış suretiyle devrettiği, ...’in de B-Blok 6 nolu bağımsız bölümü 20.12.2018 tarihinde dava dışı ...’a devrettiği, davacı tarafın yargılama sırasında devredilen bu bağımsız bölümler yönünden taleplerini bedele dönüştürdükleri, yargılama sırasında davacılardan ...’un ölümü ile mirasçılarının davaya devam ettiği, yine davalı ...’nin yargılama sırasında ölümü ile mirasçılarının davaya dahil edildiği anlaşılmaktadır.

2. Hemen belirtmek gerekir ki; Antalya Kadastro Mahkemesinin 1985/202 Esas, 1988/96 Karar sayılı dosyasında 18.03.1988 tarihli “Keşif tutanağı-Sulh zaptı” başlıklı belge düzenlendiği, ayrıca kök muris ... mirasçılarından ... ... mirasçıları ile bir kısım davacılar arasında tarihsiz “Karşılıklı Anlaşma” başlıklı belge düzenlendiği, bu belgede de anılan keşif tutanağına atıfta bulunularak bu anlaşma uyarınca bir bedel alınmadan 308 parsel sayılı taşınmazın imara giden hisselerinin tapuda satış gösterilmek suretiyle ... mirasçılarına verildiği, ancak kamuya ayrılan yerlerin ... mirasçılarına devrinin unutulduğu ve bu yerlerin verilmesinin karşılıklı kararlaştırıldığı, anılan bu belgede davacılardan ... dışındakilerin imzalarının bulunduğu, 308 parsel sayılı taşınmazın imar parsellerinden biri olan 7657 ada 5 parsel sayılı taşınmaz da ... adına kayıtlı iken 22.12.2000 tarihinde ... mirasçılarına temlik edildiği, anlaşmalarda imzaları bulunan davacılar ..., ... ve ...’ın 7657 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 1256/4768’er paylarını alarak kamuya ayrılan alan dışındaki yerlerden anlaşma gereğince almaları gereken yerleri aldıkları, ayrıca ... mirasçılarının “Karşılıklı Anlaşma” başlıklı belge uyarınca edimlerini ifa etmek için davacılara ihtarname keşide ettikleri, sözleşmede imzası bulunan davacıların ... mirasçılarından kamuya ayrılan alanlardan almaları gereken kısmı da anılan anlaşma uyarınca alabilecekleri gözetildiğinde davacılar ..., ... ve ... mirasçıları yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davacıların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

3. Dahili Davalıların temyiz itirazlarının incelenmesinde; dosya içeriğine ve toplanan delillere göre, hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak, “Keşif tutanağı- Sulh zaptı” ve “Karşılıklı Anlaşma”da imzası bulunmayan davacı ... yönünden davanın kabulüne karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik bulunmadığından, dahili davalıların işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine karar vermek gerekmiştir.

Dahili davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Dava konusu 7645 ada 8 parsel sayılı taşınmazın, kök 26.03.1954 tarihli 119 ve 29.01.1960 tarihli 83 numaralı tapu kayıtlarının birçok parsele revizyon görmesi ve sonrasında revizyon parsellerinin de imar uygulamasına tabi tutulması ile kök tapuların revizyonu sonucu oluşan 238, 245, 248, 260, 262, 274, 306, 306 ve 308 parsel sayılı taşınmazlardan gelen paylardan oluştuğu, 83 numaralı tapu kaydının tamamının mirasbırakanın muvazaalı temliklerinden oluşmayıp üçüncü kişilerden satın alınan payların da bulunduğu, bu nedenle 24.03.2021 tarihli bilirkişi raporunda , mirasbırakanın muvazaalı temliklerinden gelen kısım dikkate alınarak davacının miras payı oranında iptal edilecek kısmın dava konusu taşınmazdaki tüm bağımsız bölümler için 10818/590300 pay olarak belirlendiği halde Mahkemece anılan husus göz ardı edilerek bilirkişi raporu dikkate alınmadan taşınmazın tamamının mirasbırakanın muvazaalı temliklerinden geldiği kabul edilerek davacı ...'ın miras payı olan 3/112 pay oranında iptal -tescile karar verilmesi doğru değildir.

Hâl böyle olunca, dava konusu 7645 ada 8 parsel sayılı taşınmazdaki A blok 5, 6, 7,8, 9, 10, 12, 13, 15, 16, 18, 19, 22, 25, 28 nolu ve B blok 5, 8, 9, 11, 12, 14, 15, 17, 20, 23, 26, 29 nolu bağımsız bölümler yönünden davacı ... için 10818/590300 pay oranında iptal-tescil kararı verilmesi gerekirken, davacı ...'ın kanuni miras payı olan 3/112 pay üzerinden iptal-tescil kararı verilmesi isabetli değildir.

Kabule göre de; davalı ...'nin yargılama sırasında ölmesi üzerine mirasçılarına karşı davaya devam edilmesine rağmen, bu hususun gözardı edilerek infazda tereddüt oluşturacak şekilde, davacı ... lehine hükmedilen bedel ve ecrimisil yönüden "davalıdan tahsiline "şeklinde hüküm tesisi de doğru değildir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacıların (Davacı ... hariç) yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,

Dahili davalıların işin esasına yönelik yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddine,

Dahili davalıların değinilen yönlerden yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,

Peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde temyiz edeneler iadesine,

21.09.2023 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca gelen temyiz eden dahili davalı ... vd. vekili için 17.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin temyiz edilen davacılardan alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

10.09.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.