Logo

1. Hukuk Dairesi2023/539 E. 2024/1559 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında davalılara yaptığı taşınmaz satışlarının muris muvazaası olup olmadığı ve davacının miras payının tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı miras payının doğru hesaplanmadığı ve davalı lehine fazla vekalet ücretine hükmedildiği gerekçesiyle yaptığı temyiz başvurusu kısmen kabul edilerek, mahkeme kararının HMK 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/638 E., 2021/788 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul-Ret/ Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Torbalı 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2015/33 E., 2018/143 K.

Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, asıl ve birleştirilen davada davalı ... yönünden davanın kabulüne, diğer davalılar ... ve ... yönünden feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın asıl ve birleştirilen davada davacı vekili ve asıl ve birleştirilen davada davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl ve birleştirilen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı asıl davada; mirasbırakan dedesi ...’ın 2836 parsel sayılı taşınmazının, birleştirilen davada ise 191 parsel sayılı taşınmazının 1/3 payını oğlu ...’in ikinci eşi olan davalı ...'e, 1/3 payını davalı kızı ...’ya, 1/3 payını da davalı diğer kızı ...’ya satış suretiyle temlik ettiğini, yapılan temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tescilini istemiş, yargılama aşamasında asıl davada davalılar ... ve ... yönünden, birleştirilen davada da davalı ... yönünden davadan feragat etmiştir.

II. CEVAP

1.Asıl davada davalı ...; davacının yıllarca mirasırakanın mal varlığından yararlandığını, tüm kira bedellerini topladığını, davacının mirasbırakanın mal varlığından dava konusu taşınmazların değerinden çok fazlasını elde ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

2.Asıl ve birleştirilen davada davalı ...; temlikin muvazaalı olmadığını, mirasbırakanın terekesinin büyük kısmının davacıya bırakıldığını,taşınmazları ziynet eşyalarının satışından elde ettiği gelir, birikmişleri ve aile desteği ile satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

3. Asıl ve birleştirilen davada davalı ...; mirasbırakanın tüm mal varlığından davacının yararlandığını, dava konusu taşınmazlar için bedel ödediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Torbalı 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.07.2018 tarihli, 2015/33 Esas, 2018/143 Karar sayılı kararı ile; mirasbırakanın taşınmazları bedelsiz devrettiği, mirasbırakan tarafından sağlığında anılan taşınmazların davalılara devrinin muvazaalı olarak yapıldığı iddiası ile açılan davada temliklerin muvazaalı olduğunun kabul edildiği, mirasbırakan tarafından hak dengesine uygun, tüm mirasçıları kapsar şekilde yapılan bir paylaştırmanın bulunmadığı, temliklerin mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak yapıldığı, davacı tarafça davalılar ... ve ... yönünden davadan feragat edildiği gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davada davalı ... yönünden davanın kabulüne, davalılar ... ve ... yönünden feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davacı vekili ile asıl ve birleştirilen davada davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Asıl ve birleştirilen davada davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının, mirasbırakan dedesi ...’ın yasal mirasçısı olduğunu, davalı ...’in ise babası ...’in ikinci eşi olup, mirasçı olmadığını, muvazaa iddiasının ispatlanarak davanın kabulüne karar verilmesinin isabetli olduğunu, ancak iptal edilecek pay oranında hata edildiğini,davacının miras payının 1/12 olup, bu durumda, iptal ile davacı adına tescil edilecek pay oranının 3/36 olması gerektiğini, oysa mahkemece 1/36 payın iptali ile davacı adına tesciline karar verildiğini, ayrıca ... ile anlaştıklarını, bu nedenle davalı ... lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek, anılan yönlerden kaldırılmasını istemiştir.

2. Asıl ve birleştirilen davada davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; mirasbırakanın mirasçıları arasında denkleştirme yoluna gidip gitmediğinin değerlendirilmesi gerektiğini, davacının yıllar boyunca mirasbırakanın tüm mal varlığını sınırsızca kullandığını, eksik araştırma ile hüküm kurulduğunu, mirasbırakanın rahatsızlıkları artınca vasiyetname düzenlediğini, buradaki amacının ise davacıya daha çok mal bırakarak geriye kalan mirasçıların birbirlerine dava açmalarının ve aralarındaki uyuşmazlığa son vermek istemesi olduğunu, mirasbırakanın gelini davalı ... kendisinden önce ölen oğlu ...'in emaneti olarak gördüğünü, bu nedenle iki kızına verdiği kadar yer verdiğini, mirasbırakanın mal kaçırma kastı olmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 02.04.2021 tarihli ve 2020/638 E. 2021/788 K. sayılı kararıyla; davalı tanıkları anneleri ...'in taşınmazı ziynet eşyaları satarak aldığı yönünde beyanda bulunmuşlar ise de, davalı ve diğer davacı tanıklarının taşınmazın bedelsiz devredildiğine ilişkin birbirlerini doğrular nitelikte beyanları karşısında davalı tanıkları ... ve ...'nın beyanlarına itibar edilmediği, mirasbırakanın sağlığında açmış olduğu taraf muvzaasına dayalı davasında torunu ...'a almış olduğu traktörü satması nedeni ile torununa kızgın olması sebebi ile davacıdan mal kaçırmak amacıyla davalılara bir kısım taşınmazları devrettiğini ileri sürdüğü, davalı tanıklarından Hüseyin ve ...'in de anlaşmazlığı doğruladığı, dosyaya ibraz edilen davalının imzasını taşıyan belgede mirasbırakanın taşınmazları bedelsiz devrettiğinin belirtildiği, mirasbırakanın davacıdan mal kaçırmak amacıyla hareket ettiği, davalı ...'in mirasçı olmadığı, bu nedenle paylaştırma savunmasının dinlenemeyeceği, temliklerin muvazaalı olduğu, her ne kadar, davacı tarafça istinaf dilekçesinde feragat nedeni ile davalılar lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi gerektiğini beyan etmiş ise de dosya içerisinde davalıların feragat nedeni ile vekalet ücreti taleplerinin olmadığı yönünde beyan ve belge bulunmadığı gibi HMK'nın 312 nci maddesi gereğince, feragat eden taraf aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerinden sorumlu olacağından, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince de ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra feragat halinde ücretin tamamına hükmedileceğinden bu konudaki istinaf nedeninin yerinde görülmediği, ayrıca davacı, davalı adına kayıtlı 1/3 hisseden mirasçılık belgesine göre 1/12 pay talep edebileceğinden belirlenen payda da hata olmadığı, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Asıl ve birleştirilen davada davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, istinaf dilekçesindeki taleplerinin tekrarı ile kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, Türk Medeni Kanunu'nun 706 ncı; Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, özellikle dava konusu 2836 ve 191 parsel sayılı taşınmazların 1/3’er paylarının davalı ... adına kayıtlı olduğu, davalı adına kayıtlı bu paydan davacının miras payı olan 1/12 oranında iptale karar verildiğinde , davacı adına tescil edilecek payın 1/36 olacağı gözetilerek yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut olayda; asıl ve birleştirilen dava ayrı ayrı 1.000,00 TL değer gösterilerek açılmış olup, asıl ve birleştirilen davada dava konusu 2836 ve 191 parsel sayılı taşınmazlardaki davalı ... adına kayıtlı 1/3'er paylardan davacının miras payına isabet değerler toplamı 102.716,00 TL olup, davacı tarafça da bu değer üzerinden harç ikmal edilmiş, davalı ... adına kayıtlı paylar yönünden herhangi bir harç ikmali yapılmamıştır.Bu durumda davalı ... yönünden hükmedilen vekalet ücretinin istinaf ve temyiz konusu yapılmadığı, davalı ... yönünden, ön inceleme duruşmasından sonra davadan feragat edildiği de gözetilerek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek harcı tamamlanmayan değer üzerinden davalı ... yararına fazla nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmadığı gibi, davacının payı oranında iptal tescile ve kalan payın davalı ... üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, HMK’nın 297 nci maddesine aykırı olarak, infaz aşamasında davalı ... yönünden edinme sebebi değiştirilerek hükmen kayıt oluşturacak şekilde davalı payı bakımından yeniden tescil hükmü kurulması da doğru değildir.

4. Ne var ki anılan bu hususlar yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Asıl ve birleştirilen davada davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,

2- Asıl ve birleştirilen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının değinilen yönlerden kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1 inci maddesi uyarınca İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, Torbalı 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/33 Esas, 2018/143 Karar sayılı, 10/07/2018 tarihli hükmünün; 1 inci bendinde yer alan “İzmir ili, ... ilçesi, ... mahallesinde kain 2836 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına kayıtlı olan 1/3 hissesinin iptali ile 1/36 hissenin davacı ... adına, 11/36 hissenin davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, ” cümlesinin hüküm yerinden çıkarılarak yerine, “ İzmir ili, ... ilçesi, ... mahallesinde kain 2836 parsel sayılı taşınmazda davalı ... adına kayıtlı 12/36 ( 1/3 ) paydan 1/12 payın iptali ile toplam 1/36 payın davacı ... adına tesciline, bakiye 11/36 payın davalı ... uhdesinde bırakılmasına” cümlesinin yazılmasına, hükmün 2 inci bendinde yer alan “İzmir ili, ... ilçesi, ... köyü, ... mevkiinde kain 191 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına kayıtlı olan 1/3 hissesinin iptali ile 1/36 hissenin davacı ... adına, 11/36 hissenin davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline” cümlesinin hüküm yerinden çıkarılarak yerine , “ İzmir ili, ... ilçesi, ... köyü, ... mevkiinde kain 191 parsel sayılı taşınmazda davalı ... adına kayıtlı 12/36 (1/3) paydan 1/12 payın iptali ile toplam 1/36 payın davacı ... adına tesciline, bakiye 11/36 payın davalı ... uhdesinde bırakılmasına “ cümlesinin yazılmasına, hükmün 2 inci bendi, 6 ncı paragrafında yer alan “ 7.320,67-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ...'ye verilmesine ” ibaresinin hüküm yerinden çıkarılarak yerine, “ 1.000,00 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ...'ye verilmesine “ cümlesinin yazılmasına, İlk Derece Mahkemesine ait hükmün 6100 sayılı HMK’nın 370/2 nci maddesi uyarınca bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.