"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1155 E., 2023/538 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Şabanözü Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/522 E., 2021/238 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Çankırı ili, .... ilçesi, .... köyünde bulunan 103 ada 16 ve 17 ve 103 ada 103 parsel sayılı taşınmazların davacının dedesinden intikal ettiğini, 103 ada 16 ve 103 parsel sayılı taşınmazların 4000’er metrekarelik bölümlerinin davacı adına tescil edilmesi gerektiğini belirterek tapu iptali ile tescil talebinde bulunmuştur.
II. CEVAP
Davalı ... ve diğerleri vekili; davacının...’in mirasçısı olmadığını, taşınmazların...’e ait olduğunu, davacının muris muvazaasından bahsedemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; 103 ada 16 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin 13.08.1999 tarihinde, askı ilan süresi içerisinde dava açılmadığından kesinleşmiş olduğu, dava tarihi olan 27.09.2018 tarihi itibariyle 3402 sayılı Kanun’un 12. maddesinde öngörülen on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, 103 ada 103 parsel açısından davacı tanıkları ... ve ...'nun 103 parsele ait bir bilgilerinin bulunmadığı, dinlenen mahalli bilirkişilerden ... beyanında 103 parsel sayılı taşınmazın alt kısımlarının davacıya ait olduğunu, 103 parsel sayılı taşınmazın kime ait olduğunu bilmediğini söylediği, alınan beyanın tutanağın edinme sütunu ile uyuştuğu, dinlenen diğer mahalli bilirkişilerin de keşif mahallinde gösterilen alan ile ilgili somut bir bilgiye sahip olmadıkları gerekçesi ile ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesini tekrar etmiş, taşınmazların kök muris ...'a ait olduğunu, kök murisin ölümünden sonra taşınmazlarının 5 kardeş arasında taksim edildiğini, mirasçılardan ....’ün payını ..... ve ....’a, ....’nin payını....,.... ve .....’e sattığını, 3 kardeş arasında taksimin eşit şekilde yapılması gerekirken .....’e fazla yer verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 103 ada 16 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin 13.08.1999 tarihinde kesinleşerek tapuya tescil edildiği göz önünde bulundurulduğunda tutanağın kesinleştiği tarih ile dava tarihi olan 27.09.2018 tarihi arasında 10 yıldan fazla süre geçtiği, 103 ada 103 parsel hakkında askı ilan süresi içinde davacı ... tarafından ... mirasçıları aleyhine taşınmazın dedesi ....'ten intikal ettiği gerekçesi ile dava açıldığı, mahkemece davacıya keşif giderlerini yatırmak üzere kesin süre verildiği, davacının keşif giderlerini yatırmaması nedeni ile davasını ispat edemediğinden davanın reddine karar verildiği, verilen kararın temyiz edilmeksizin 16.12.2010 tarihinde kesinleştiği, eldeki istinaf incelemesine konu davada da dava konusu, sebebi ve davanın taraflarının aynı olduğunun anlaşıldığı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)'nun 114. maddesinin (i) bendinde, "Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması" dava şartı olarak öngörüldüğü, her iki dava dosyasında tarafların, dava sebep ve konusunun aynı olduğu anlaşıldığından Mahkemece bu parsel hakkındaki davanın kesin hüküm nedeni ile usulden reddine karar verilmesi gerekirken esastan reddine karar verilmesi hatalı ise de kararın sonucu itibari ile doğru olduğu gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf talebi reddedilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacı temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesini tekararla kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114. maddesi.
3. Değerlendirme
1. Kadastro sonucu; Çankırı ili, .... ilçesi, .... köyü çalışma alanında bulunan dava konusu 103 ada 16 ve 103 parsel sayılı taşınmazlar vergi kaydı, ifraz, satış ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... (.... oğlu) adına tespit edilmiş, 103 ada 16 parsel sayılı taşınmazın tespiti askı ilan süresinin bitimi olan 13.08.1999 tarihinde kesinleşmiş, 103 ada 103 parsel sayılı taşınmaz ise temyize konu dosyanın davacısının irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak açtığı dava sonucunda, Kadastro Mahkemesi kararı ile tespit maliki ... adına 16.12.2010 tarihinde tescil edilmiştir.
Davacı, kadastro öncesi nedene dayalı olarak 27.09.2018 tarihinde dava açmıştır.
2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacının temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın Şabanözü Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
14.11.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.