Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5511 E. 2024/5487 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmazın davacı tarafından zilyetlikle iktisap edildiği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, zilyetlikle edinme koşullarının oluşup oluşmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacının zilyetliğini ispat için gerekli araştırmayı eksik yapması, hava fotoğraflarından usulüne uygun yararlanmaması ve bozma kararında belirtilen hususları tam olarak yerine getirmemesi, ayrıca ilk hükümle kabul edilen alanın bozma sonrası verilen hükümde daha aza indirilmesi hatalı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/24 E., 2023/531 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul

Taraflar arasında görülen idari yoldan tescil edilen taşınmazın tapu iptali ile tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Mahkemece verilen karar Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince bozulmuştur.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; Şanlıurfa ili, ... ilçesi, ..... köyü çalışma alanında bulunan ve sınırlarını belirttiği 33.842,70 metrekare yüzölçümlü taşınmaz ile 31.481,69 metrekare taşınmazın 30 yılı aşkın süredir davacının zilyetliğinde bulunduğunu ancak kadastro tespiti sırasında tespit harici bırakıldığını belirterek dava konusu taşınmaz bölümlerinin davacı adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Hazine vekili, davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın zilyetlikle edinilip edinilemeyeceğinin araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 01.02.2016 tarihli ve 2014/539 Esas, 2016/154 Karar sayılı kararıyla; yargılama sırasında ihdasen Hazine adına kayıtlanan 129 parsel içerisinde yer alan ve bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölüm ile 126 parsel içerisinde yer alan ve bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölüm yönünden davacı lehine zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen 33.635,52 metrekarelik bölüm ile (B) harfi ile gösterilen 31.409,58 metrekare bölümün tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya tesciline, davalılar ... ve Birecik Belediye Başkanlığı aleyhine açılan davaların husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 10.10.2019 tarihli ve 2016/10835 Esas, 2019/6249 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece yapılan zilyetlik araştırmasının ve bilirkişi raporlarının eksik olduğu, hava fotoğraflarından usulünce yararlanılmadığı belirtilerek zilyetlikle edinim koşullarının araştırılmasına değinilip karar bozulmuştur.

B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfi ile gösterilen bölümler yönünden davacı lehine zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen 32.282,32 metrekarelik bölüm ile (B) harfi ile gösterilen 31.409,58 metrekare bölümün tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya tesciline, davalılar ... ve Birecik Belediye Başkanlığı aleyhine açılan davaların husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; çekişmeli taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında olup zilyetlikle edinilemeyeceğini, taşınmazın tamamı üzerinde imar-ihya çalışması yapılmadığını, reddedilen kısım yönünde hazine lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkin olup yargılama sırasında taşınmazın ihdasen Hazine adına tescil edilmesi nedeniyle tapu iptali ve tescil davasına dönüşmüştür.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. ve 713. maddeleri, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 17. maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Şanlıurfa ili, .... ilçesi ..... Mahallesinde 1975 yılında yapılan kadastro çalışmalarında çekişmeli taşınmaz bölümleri 766 sayılı Kanun’un 2. maddesi gereğince tespit harici bırakılmış, yargılama sırasında "126" ve "129" parsel numaralarıyla "hali arazi" vasfıyla ihdasen Hazine adına tescil edilmiştir.

2. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, zilyetlikle iktisap koşullarının davacı lehine oluştuğu gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli olmadığı gibi bozma kararına uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma kararına uyulmakla taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir.

3. Davacının kendi zilyetliğine dayandığı, mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarında da taşınmazın babasından kalmadığı, 1985 yılından beri davacı tarafından kullanıldığı beyan edilmiş ise de davacının doğum tarihi itibariyle o tarihlerde taşınmazı imar-ihya edebilecek yaşta olmadığı, bu haliyle iddia ile beyanlar arasında çelişki oluştuğu halde çelişki giderilmemiş, çekişmeli taşınmaz bölümüne komşu olan 42 ve 45 parsel sayılı taşınmazların tespiti tapu ve vergi kayıtlarına dayalı olarak yapılmasına rağmen uyuşmazlığın çözümünde bu kayıtlardan yararlanılmamış, yetersiz hava fotoğrafı uygulaması ve ziraat bilirkişi raporları ile yetinilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.

4. Hal böyle olunca; Mahkemece, davaya konu taşınmazın dava tarihinden 15-20-25 yıl önceki dönemlerini kapsayan tarihlerdeki hava fotoğrafları ve çekişmeli taşınmaza komşu parsellerin tutanak ve dayanak kayıtları getirtilmeli, mahallinde 3 kişilik ziraat mühendisi kurulu, 1 harita ve jeodezi bilirkişi ve 1 fen bilirkişi refakate alınarak usulüne uygun yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın evveliyatının ne olduğu, ne zamandan beri kim tarafından ne şekilde kullanıldığı, davacıya ne şekilde intikal ettiği, taşınmazın imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp tamamlandığı hususlarında maddi olaylara dayalı detaylı beyan alınmalı, bozma öncesinde alınan beyanlardaki çelişkiler giderilmeli, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı; uyuşmazlığın çözümünde komşu parsel tutanak ve dayanaklarından yararlanılmalıdır.

5. Ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan nizalı taşınmazın toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, imar-ihya gerektiren yerlerden olması halinde imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığını ve üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, önceki tarihli ziraatçi bilirkişi raporunu da irdeler şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmaz ile çevresinin yakın plan ve panaromik fotoğrafları çektirilip üzerine taşınmazın sınırlarının işaretlenilmesi istenilmeli; Mahkeme hakiminin taşınmazın konumuna, niteliğine ve çevre parsellerle karşılaştırılmalı olarak fiziksel özelliklerine ilişkin gözlemi keşif tutanağına aynen yansıtılmalıdır.

6. Jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisinden taşınmazın kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle çift hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle ve temin edilebilecek en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları üzerinde de inceleme yaptırılarak taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, taşınmazın öncesinde boş (hali) nitelikte mi bulunduğu, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olması halinde imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı, kullanımın hangi tarihten itibaren başladığı hususlarında ayrıntılı rapor düzenlemesi istenilmelidir.

7. Fen bilirkişisine keşfi takibe, bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verir krokili rapor düzenlettirilmeli, bundan sonra taşınmazın öncesine ait niteliği doğru şekilde belirlenerek sonucuna göre karar verilmelidir.

8. Kabule göre de, bozma kararı öncesinde (A) harfi ile gösterilen 33.635,52 metrekarelik bölüm yönünden davanın kabulüne karar verildiği, bozma sonrasında ise (A) harfi ile gösterilen 32.282,32 metrekarelik bölüm yönünden daha azına hükmedildiği gözetilip 1.353,20 metrekarelik bölüm yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

08.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.