Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5517 E. 2024/7157 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalılar murisi adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacıların miras paylarını içeren tapu kayıtlarının iptali ve davacılar adına tescil talebiyle açılan davada, kök mirasbırakanın sağlığında sözlü taksim yaptığı iddiasının ispatı ve tapu kayıtlarının kapsamının belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacıların dayandığı tapu kayıtlarının kapsamını belirlemeden ve eksik inceleme yaparak hüküm kurması usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2009/269 E., 2016/81 K.

Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; Giresun ili, .... ilçesi, .... köyü 103 ada 91, 95 ve 114 ada 14 ve 29 nolu parsel sayılı taşınmazlar ile .... Köyü 101 ada 5, 8, 13 parsel sayılı taşınmazların aslen davacıların murisi....'nin babası .... oğlu ...'nin olduğunu, ancak yapılan kadastro çalışmaları sırasında davacıların bir kısmının il dışında, bir kısmının yurt dışında bulunmaları nedeniyle müstakilen .... oğlu.... adına tespit gördüğünü, tüm bu taşınmazların tapulu taşınmazlar olduğunu, Aralık 1988 tarih 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105,106 sıra numaralı tapu kayıtları kapsamında kaldığını, anılan taşınmazlarda davacıların miras hakları bulunduğunu belirterek taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile veraset ilamındaki hisseler doğrultusunda davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ..., cevap dilekçesi ile açılan davanın reddini savunmuş; davalılar ..., ..., ... ve ... duruşmadaki beyanlarında özetle, dava konusu taşınmazların dedeleri ...'den kaldığını, vefat etmeden önce taşınmazlarını çocukları arasında taksim ettiğini, taksim edilmiş şekli ile kullanıldığını ve bu taksime göre kadastroda tespit yapıldığını, amcaları ve halalarının kendi yerlerini kullandıklarını, bazılarının yerlerini sattığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

Diğer davalılar duruşmaya katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamışlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazların kök muris.... oğlu ...'den intikal ettiği hususunda bir çekişme olmadığı; fakat davalıların taksim iddiasında bulunduğu; kök murisin hayatta iken mirasçıları arasında taşınmazlarını sözlü olarak taksim ettiği ve bu taksim sonucunda dava konusu taşınmazların davalıların murisi....'ye kaldığının mahalli bilirkişi beyanlarıyla sabit olduğu, kadastro tespitine kadar fiili kullanım durumunun taksime uygun şekilde gerçekleştiği, yapılan taksim sonucunda dava dışı .... köyünde kain 104 ada 30 parsel ile Yeğenli köyünde kain 101 ada 25 parsel sayılı taşınmazların davacıların murisi ....'ye kaldığı ve kadastro tespitinin de bu taksime göre yapıldığı, hal böyle iken davanın sübut bulmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; yapılan kadastro çalışmaları sırasında davacıların il dışında veya yurt dışında bulunmaları nedeniyle müstakilen....oğlu ....adına tespit gördüğünü, davaya konu taşınmazların tapulu taşınmazlar olduğunu, Aralık 1988 tarih 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105,106 sıra numaralı tapu kayıtları kapsamında kaldığını ve kök muris ... adına kayıtlı olduğunu, Yerel Mahkemece tapu kayıtları ve bilirkişi raporu doğrultusunda davacıların murisi ... oğlu ...'den dolayı hak sahipliği bulunması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile karar verildiğini, tanık ... ile davacıların küs olduklarını, davacılar murisi ... ve davacılar uzun yılladır Belçika ülkesinde olduğu için kadastro çalışmalarında Türkiye de bulunmadıklarından ...e mirasçıları dava konusu taşınmazları adlarına yazdırdıklarını, bu durumun tanık ve mahalli bilirkişilere sorulup yeterince aydınlığa kavuşturulmadığını belirterek ve re'sen gözetilecek nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2.İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 13., 20. maddeleri.

3.Değerlendirme

Kadastro çalışmaları sırasında, Giresun ili, .... ilçesi, ... köyü 103 ada 91, 95 ve 114 ada 14 ve 29 nolu parsel sayılı taşınmazlar ile Aralıkok köyü 101 ada 5, 8, 13 parsel sayılı taşınmazlar fındık bahçesi ve tarla vasıfları ile 23.08.2007 tarihinde senetsizden davalılar murisi Tahir oğlu Kemal Ege adına tescil edilmiştir.

Mahkemece, kök murisin hayatta iken mirasçıları arasında taşınmazlarını sözlü olarak taksim ettiği ve bu taksim sonucunda dava konusu taşınmazların davalıların murisi....'ye kaldığı ve kadastro tespitine kadar da fiili kullanım durumunun taksime uygun sürdürüldüğü kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, davacı taraf miras bırakanı adına kayıtlı Aralık 1988 tarih 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105,106 sıra numaralı tapu kayıtlarına dayanmıştır. Ne var ki Mahkemece davacı tarafça birden fazla tapu kaydı sunulduğu halde, hangi taşınmaz için hangi tapu kaydına dayanıldığı hususu sorulup saptanmamış, davacının dayandığı tapu kayıtları ilk tesisinden itibaren tüm tedavülleriyle birlikte getirtilmemiş, tapu kayıtlarının revizyon görüp görmediği ve haritası olup olmadığı araştırılmamış, mevcut ise haritası getirtilmek suretiyle, haritasının bulunmaması ya da uygulanma kabiliyetinin olmaması halinde kayıtta tarif edilen sınır yerleri esas alınmak suretiyle uygulama yapılmamış böylelikle çekişmeli taşınmazların davacı yanın tutunduğu tapu kayıtlarının kapsamında kalıp kalmadığı belirlenmeden hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmemektedir.

Hal böyle olunca; sağlıklı bir sonuca ulaşabilmek için, öncelikle davacıya hangi taşınmaz için hangi tapu kaydına dayandığı açıklattırılmalı ardından davacının tutunduğu tapu kayıtları tesisinden itibaren tüm dayanakları ve varsa haritalarıyla birlikte getirtilerek dosyasına konulmalı, dayanak tapu kayıtlarının paylı mülkiyet hükümlerine dayalı olarak tesis edildiği gözetilerek kök kayıtlar araştırılmalı, tapu kayıtlarının revizyon durumu Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulmalı, çekişmeli taşınmazlara komşu parsellerin varsa dayanak kayıtları da getirtilerek dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirilmelidir.

Bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, taşınmazın bulunduğu köyde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve teknik bilirkişi katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır.

Yapılacak keşifte öncelikle, teknik bilirkişi eliyle davacının dayandığı tapu kayıtlarının varsa krokileri zemine uygulanarak kayıtlarının kapsamı 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20/A maddesi uyarınca haritalarına göre belirlenmeli; tapu kayıtlarının krokisinin bulunamaması veya uygulanamaması durumunda tapu kayıtları tesisinden itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup sınırlarının bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli, bilirkişilerin gösteremediği sınırlar için davacıya tanık dinletme imkanı sağlanmalı; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, tapu kayıtlarının kapsamı belirlenirken söz konusu kayıtların revizyon durumu da nazara alınmalı; yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmazların kime ait olduğu, öncesinde kim tarafından kullanıldığı, kimden kime ne şekilde intikal ettiği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; teknik bilirkişiye keşfi takibe elverişli, uygulanan kaydın kapsamını gösteren, hudut yerlerine ilişkin krokili rapor ve harita düzenlettirilmeli; davacıların tutunduğu tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmazlara aidiyeti duraksamasız biçimde saptandıktan sonra dayanak kayıtların paylı mülkiyet hükümlerine göre tesis edildiği hususu üzerinde durulmalı, bu suretle toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmelidir.

Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine,

Dosyanın Görele 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

26.12.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.