"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/473 E., 2023/601 K.
HÜKÜM : Kısmen Kabul
Taraflar arasında görülen idari yoldan Hazine adına tescil edilen taşınmazın tapu iptali ve tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Mahkemece verilen karar Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Şanlıurfa ili, .... ilçesi, .... köyü çalışma alanında bulunan ve sınırlarını belirttiği 95.119,21 metrekare yüzölçümlü taşınmazın babasından davacıya intikal ettiğini, 30 yılı aşkın süredir davacının zilyetliğinde bulunduğunu ancak kadastro tespiti sırasında tespit harici bırakıldığını belirterek davacı adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı Hazine vekili, davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın zilyetlikle edinilip edinilemeyeceğinin araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 01.02.2016 tarihli ve 2014/541 Esas, 2016/156 Karar sayılı kararıyla; yargılama sırasında ihdasen Hazine adına kayıtlanan 127 ve 136 parsel içerisinde yer alan ve bilirkişi raporunda (E), (K) ve (M) harfleri ile gösterilen kısımlar yönünden davacı lehine zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, fen bilirkişisi raporunda (E), (K) ve (M) harfleri ile gösterilen taşınmaz bölümlerinin tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya tesciline, davalılar ... ve Birecik Belediye Başkanlığı aleyhine açılan davaların husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 25.06.2020 tarihli ve 2016/17607 Esas, 2020/2245 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece yapılan zilyetlik araştırmasının ve bilirkişi raporlarının eksik olduğu, hava fotoğraflarından usulünce yararlanılmadığı, davacı yönünden belgesiz araştırması yapılmadığı belirtilerek zilyetlikle edinim koşullarının araştırılmasına yönelik olarak karar bozulmuştur.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bilirkişi raporunda 127 ve 136 parsel içerisinde yer alan ve (K), (M) ve (E) harfi ile gösterilen kısımlar yönünden davacı lehine zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, fen bilirkişisi raporunda (K) harfi ile gösterilen 16.672,89 metrekare (M) harfi gösterilen 47.313,31 metrekare ve (E) harfi ile gösterilen 1.531,93 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümünün Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalılar ... ve Birecik Belediye Başkanlığı aleyhine açılan davaların husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B.Temyiz nedenleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; çekişmeli taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında olup zilyetlikle edinilemeyeceğini, taşınmazın tamamı üzerinde imar-ihya çalışması yapılmadığını, reddedilen bölüm yönünden lehlerine vekalet ücreti verilmesi gerektiğini, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkin olup yargılama sırasında taşınmazın ihdasen Hazine adına tescil edilmesi nedeniyle tapu iptali ve tescil davasına dönüşmüştür.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. ve 713. maddeleri, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Şanlıurfa ili, .... ilçesi, Dışlık Mahallesinde 1975 yılında yapılan kadastro çalışmalarında çekişmeli taşınmaz bölümleri 766 sayılı Kanun’un 2 nci maddesi gereğince tespit harici bırakılmış, yargılama sırasında "127" ve "138" parsel numaralarıyla "hali arazi" vasfıyla ihdasen Hazine adına tescil edilmiştir.
2. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda zilyetlikle iktisap koşullarının davacı lehine oluştuğu gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli olmadığı gibi bozma kararına uyulduğu halde bozma gerekleri de, tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma kararına uyulmakla taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir.
3. Hükme esas alınan ziraat kurul raporunda imar-ihyanın tamamlandığı belirtilmiş ise de taşınmaza ilişkin dosya arasında bulunan fotoğraflarda imar-ihya edildiğine ilişkin bir emare görülmediği, öte yandan dava konusu edilen 127 parsel içerisinde (E) ile gösterilen bölüm ile dava konusu edilen geri kalan bölüm arasından yol geçtiği anlaşılmış, dava konusu edilen taşınmaz bölümleri ile bütünlük arz etmediği gibi, zilyetliğin ne şekilde sürüldüğü de anlaşılamamıştır. Çekişmeli taşınmaz bölümüne komşu 52 parsel sayılı taşınmazın tespiti tapu ve vergi kayıtlarına dayalı olarak yapılmasına rağmen uyuşmazlığın çözümünde bu kayıtlardan yararlanılmamış, öte yandan çekişmeli taşınmazın bir bölümü 138 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı halde 136 parsel yönünden hüküm kurularak infazda tereddüt oluşmuştur. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
4. Hal böyle olunca; Mahkemece, davaya konu taşınmazın dava tarihinden 15-20-25 yıl önceki dönemlerini kapsayan tarihlerdeki hava fotoğrafları ve çekişmeli taşınmaza komşu parsellerin tutanak ve dayanak kayıtları getirtilmeli, mahallinde 3 kişilik ziraat mühendisi kurulu, 1 harita ve jeodezi bilirkişi ve 1 fen bilirkişi refakate alınarak usulüne uygun yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın evveliyatının ne olduğu, ne zamandan beri kim tarafından ne şekilde kullanıldığı, davacıya ne şekilde intikal ettiği, taşınmazın imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, (E) ile gösterilen bölümün ne şekilde zilyet edildiği, geri kalan bölümler ile bir bütün halinde kullanılıp kullanılmadığı sorulmalı, imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp tamamlandığı hususlarında maddi olaylara dayalı detaylı beyan alınmalı, bozma öncesinde alınan beyanlardaki çelişkiler giderilmeli, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı, uyuşmazlığın çözümünde komşu parsel tutanak ve dayanaklarından yararlanılmalıdır.
5. Ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan nizalı taşınmazın toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, imar-ihya gerektiren yerlerden olması halinde imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığını ve üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, (E) harfi ile gösterilen bölümde zilyetliğin nasıl sürdürüldüğü ve (E) ile gösterilen bölüm ile geri kalan bölümler arasında bütünlük arz edip etmediği belirlenmeli, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, önceki tarihli ziraatçi bilirkişi raporunu da irdeler şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmaz ile çevresinin yakın plan ve panaromik fotoğrafları çektirilip üzerine taşınmazın sınırlarının işaretlenilmesi istenilmeli; Mahkeme hakiminin taşınmazın konumuna, niteliğine ve çevre parsellerle karşılaştırılmalı olarak fiziksel özelliklerine ilişkin gözlemi keşif tutanağına aynen yansıtılmalıdır.
6. Jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisinden taşınmazın kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle çift hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle ve temin edilebilecek en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları üzerinde de inceleme yaptırılarak taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, öncesinde boş (hali) nitelikte mi bulunduğu, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olması halinde imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı, kullanımın hangi tarihten itibaren başladığı hususlarında ayrıntılı rapor düzenlemesi istenilmelidir.
7. Fen bilirkişisine keşfi takibe, bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verir krokili rapor düzenlettirilmeli, bundan sonra taşınmazın öncesine ait niteliği doğru şekilde belirlenerek sonucuna göre karar verilmelidir.
8. Kabule göre de, dava konusu edilen taşınmazın 136 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı belirtilmiş ise de 127 parsel sayılı taşınmazın bitişiğindeki taşınmazın 138 parsel sayılı taşınmaz olduğu, keşfen düzenlenen krokinin de hatalı olduğu anlaşılmış, 138 parsel sayılı taşınmazın (K) ve (M) harfi ile gösterilen bölümleri yönünden kabul kararı verilmesi gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde 136 parsel sayılı taşınmaz yönünden hüküm kurulması da isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının BOZULMASINA,
Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
08.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.