"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 1977/111 E., 1979/200 K.
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istekli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı mirasçıları ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; İstanbul ili, ... ilçesi, .... köyünde bulunan 15.08.1951 tarih, 213 sıra nolu tapu kaydı ile 4 ada 103 parsel olarak davalı adına kayıtlı taşınmazın 4753 sayılı Kanun uyarınca davalı adına tescil edildiğini, ancak davalının taşınmazı haricen üçüncü kişiye devrettiğini, bu şekilde taşınmazların tescil şartının ortadan kalktığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı; iddianın doğru olmadığını, taşınmazın kendisinin tasarrufunda olduğunu belirterek davanın reddini istemiş, karar tarihinden sonra 20.10.1987 tarihinde ölmüştür.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın 4753 sayılı Kanun'un 57. maddesi uyarınca davacıya verildiği ancak davacının taşınmazı 06.07.1952 tarihinde haricen dava dışı ...’e sattığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Mahkeme kararı süresi içerisinde davalı mirasçıları ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiş olup temyiz dilekçesinde özetle; 3202 Sayılı Yasa'nın geçici 9.maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, 4753 sayılı Kanun’dan kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
1. Bilindiği üzere; 09.10.1987 tarihinde yürürlüğe giren 3402 sayılı Kadastro Kanunu, 766 sayılı Tapulama Kanunu ile 2613 sayılı Kadastro ve Tapu Tahriri Kanunu'nu yürürlükten kaldırmış, geçici 4. maddesi hükmünde de görülmekte olan davalara 3402 sayılı Kadastro Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
2. Diğer taraftan, malik hanesi boş ve davalı olarak bırakılan parsellerle ilgili davaların genel mahkemelerde görülme olanağı bulunmamaktadır. Nitekim, 766 sayılı Tapulama Kanunu'nun 54. ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 30/2. maddeleri uyarınca kadastro tutanaklarının malik hanesinin ancak Kadastro Mahkemesince doldurulması amaçlanmıştır.
3. Somut olaya gelince; İstanbul ili, .... ilçesi, ... köyü, .... Yaylası mevkiinde kain 15.08.1951 tarih, 213 sıra nolu tapu kaydına binaen davalı ... adına kayıtlı olan ve 06.09.1979 tarihinde yapılan tapulama çalışmasında 1321 parsel olarak tahdit ve tespit edilen taşınmazın eldeki davada davalı olduğundan malik hanesinin boş bırakıldığı, 1321 parselin aşamada 276 ada 8 parsele gittiği ve malik hanesinin halen boş olduğu anlaşılmakta olup kadastro (tapulama) tutanağı düzenlenmiş ancak kadastrosu tamamlanmamış taşınmazlara ilişkin uyuşmazlıklara 766 sayılı Kanun'un 50. ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 27. maddelerine göre Kadastro Mahkemesinin bakmakla görevli olduğu açıktır.
4. Hal böyle olunca; Mahkemece anılan hükümler göz önünde tutulmak suretiyle görevsizlik kararı verilerek davanın Kadastro Mahkemesine aktarılması gerekmektedir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı mirasçıları ... ve ... vekilinin değinilen yönden yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
Peşin alınan harcın istek hâlinde temyiz eden davalı mirasçılarına iadesine,
Dosyanın Çatalca 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-3. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
02.12.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.