Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5653 E. 2023/6791 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi yapılan harici satışa dayalı tapu iptali ve tescil davasında, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanmayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın davalılar murisi adına tescil edildiği tarih ile dava tarihi arasında 10 yıldan fazla zaman geçtiği ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçirildiği gözetilerek, istinaf mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2018/1997 E., 2019/1098 K.

DAVA TARİHİ : 08.04.2016

HÜKÜM/KARAR : Kabul-Ret/Karar Kaldırılarak Dava Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çatalca 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/183 E., 2018/223 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... ile davalılar ..., ..., ..., ...vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar ..., ..., ..., ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; İstanbul ili, Çatalca ilçesi, 2860 parsel sayılı taşınmazın 20.06.1971 tarihinde köy muhtarı senedi ile davalıların mirasbırakanı ... tarafından mirasbırakanları Ramazan Lim'e satılarak zilyetliğinin devredildiğini, 1971-2016 yılları arasında taşınmazın fiilen kullanılmaya devam edildiğini, ancak kadastro tespiti sırasında davalıların mirasbırakanı adına tespit gördüğünü, davalıların tapuda devir işlemine yanaşmadıklarını belirterek hem tapu harici satışın geçerli olduğunu hem de Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü maddesinde belirtilen şartların gerçekleştiğini ileri sürerek davalıların mirasbırakanı ... adına olan tapu kaydının iptali ile hisseleri oranında adlarına tapuya tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalılar Esin Kurtar, ..., ..., ..., ..., ..., ... aşamadaki beyanlarında davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 30.05.2018 tarihli ve 2016/183 Esas, 2018/223 Karar sayılı kararıyla; davacıların mirasbırakanı Ramazan Lim'in 20.06.1971 tarihli tarla satış senedi ile henüz kadastro geçmeden muhtar, azalar ve şahitler huzurunda tarla sahibi ...'den taşınmazı satın alıp zilyetliğini devraldığı, senedin düzenlenme tarihinin 14.05.1982 tarihinde yapılan tapulamadan önce olduğu, tarla satış işleminden sonra Ramazan Lim'in ölünceye kadar tarlayı kullandığı, öldükten sonra tarlayı Ramazan Lim'in mirasçılarının kullandığı, yapılan işlemlerin geçerli olduğu, davalıların zamanaşımı iddiasının yerinde olmadığı, tarlanın sözleşmede belirtildiği şekilde belirlenebilir, ferdileştirilebilir ve sınırları tespit edilebilir nitelikte bulunduğu gerekçesiyle 2860 parsel sayılı taşınmazın davalılar ..., ..., ..., ..., ... adına olan hisse tapularının iptali ile eşit şekilde davacılar adına tesciline, davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., Zübeyir Ayaz aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı ... ile davalılar ..., ..., ..., ...vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 11.07.2019 tarihli ve 2018/1997 Esas, 2019/1098 Karar sayılı kararıyla; taşınmazın davalılar murisi adına tescil edildiği 26.10.1982 tarihi ile dava tarihi olan 08.04.2016 tarihi arasında 10 yıldan fazla zaman geçtiği, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçirilmiş olması nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerektiği, Mahkemece davacıların harici satışa dayalı tapu iptali ve tescil talebi kabul edildiği için terditli talep olan Türk Medeni Kanunu'nun madde 713/2 deki ölüm sebebine dayalı tapu iptali ve tescil talebi değerlendirilmediği, dosyada mevcut kayıt ve belgelere göre davalıların mirasbırakanı kayıt maliki ...'in ölümü tarihinden (04.06.1989) davalı mirasçılar adına intikal tarihine (23.11.2007) kadar kazanmayı sağlayan zilyetlik süresi dolmadığı, terditli talep yönünden de davanın reddi gerektiği, yine tapu iptali ve tescil davalarının kural olarak kayıt malikine, kayıt maliki ölü ise mirasçılarına yöneltilerek açılmasının gerekli olduğu, nizalı taşınmazın bir kısım tapu kayıt maliklerinin davaya dahil edilmemesinin sonuca etkili olmadığından usul ekonomisi nazara alınarak değinilmekle yetinildiği gerekçesiyle davalı ... ile bir kısım davalılar ..., MedihaYöney, ..., ...vekilinin istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ..., ..., ..., ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar ..., ..., ..., ... vekili temyiz başvuru dilekçesinde; dava konusu taşınmazın 20.06.1971 tarihinde ... tarafından davaya dayanak köy senedi ile Ramazan Lim'e satıldığı, bugüne kadar fiili kullanımın davasız ve aralıksız bulunduğu, tapu oluşmadan önce satış ve fiili devir yapıldığından 10 yıllık zamanaşımının uygulanamayacağını, Türk Medeni Kanunu'nun 713/1-2 inci maddesinde yazılı şartların oluştuğunu, davalılardan yedi kişinin verilen karara itiraz etmediğini, Bölge Adliye Mahkemesinin hiçbir değerlendirme yapmadığını, fiili teslim nedeniyle tapu öncesi satışa satış vaadi hükümlerinin uygulanması gerektiği belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi.

Türk Medeni Kanunu'nun 713/2 nci maddesi

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro sonucu; İstanbul ili, Çatalca ilçesi, Binkılıç köyü çalışma alanında bulunan 2860 parsel sayılı taşınmazın tesis kadastrosu kesinleşme tarihinin 26.10.1982 olduğu, davanın ise Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 08.04.2016 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar ..., ..., ..., ... vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Adı geçen davacılar vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacılara yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.