Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5754 E. 2024/5831 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz yoluyla tapu iptali ve tescil davasında, davacının dava konusu taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin kazanılmış hak doğurup doğurmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, çekişmeli taşınmazı yirmi yıldan uzun süredir zilyetliğinde bulundurduğu ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı koşullarını sağladığı gözetilerek, istinaf başvurusunun esastan reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/244 E., 2023/654 K.

HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ünye 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/174 E., 2022/216 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne, Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; Ordu ili, İkizce ilçesi, Şenbolluk Mahallesi 363 ada 7 parsel sayılı taşınmaz maliki olduğunu,davalı ...’ın ise 363 ada 5 parsel maliki olduğunu, 7 parsel sayılı taşınmazdaki evi ve yol arasında kalan 100-150 m2 yerin davalı parseline dahil edilerek tespit yapıldığını, bu kısmın hiçbir zaman davalı tarafından kullanılmadığını, kadastro öncesi ve sonrasında 7 parsel malikleri tarafından kullanıldığını ileri sürerek dava konusu kısmın tapu kaydının iptali ile 7 parsele dahil edilerek adına tesciline karar verilmesini istemiş, 30.12.2019 tarihli dilekçesinde 5 parsel sayılı taşınmazın diğer maliklerinin bulunduğunu yargılama sırasında öğrendiğinden davaya dahil edilmelerini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ...; tespitte hata bulunmadığını, davacının evini yaparken kendi parseline taştığını, bu durumun yasal hale getirilmeye çalışıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davalı ..., davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

Ünye 3. Asliye Hukuk Mahkemesince 28.04.2021 tarihli ve 2018/360 E., 2021/72 K. sayılı karar ile; iddianın ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin olarak verilen kararın davalı ... tarafından istinaf edilmesi üzerine, Mahkemece 11.06.2021 tarihli ek karar ile; karar kesin nitelikte olduğundan istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiş, ek kararın davalı ... tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ek-6. maddesi gereğince ek kararın kaldırılmasına, eksik araştırma nedeniyle dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; Mahkemenin 02.11.2022 tarihli ve 2021/174 E., 2022/216 K. sayılı kararı ile; dava konusu yerin davacı ve ondan önce dava dışı Beytullah ve Beytullah’tan önce de babası Abdullah tarafından 1950li yıllardan günümüze kadar kullanıldığı, aksinin davalı tarafından ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 97,58 m2 kısmın iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davalı ... vekili istinaf başvuru dilekçesinde; akraba olan mahalli bilirkişi beyanlarının esas alındığını, bilirkişi İlhami ve davalı tanıklarının esas alınmadığını, tanık beyanlarından dava konusu alanın davacının bayilerine satılan yerlerden olmadığı, önceki zilyetlerin zamanında eski evin kapısının önüne gelen patika yol kısmını kullandığı, dava konusu alanın davacı tarafından kullanılmadığı, taşınmazda murisine ait fındık ocaklarının bulunduğu, bu fındık ocaklarının ise önceki zilyetlerin ricacı olması üzerine kesildiği, bu kapsamda dava konusu yerin zilyetliğinin ve kullanımının hiçbir zaman davacı veya bayilerinde olmadığı, davacının iddiasını ispatlayamadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi 15.06.2023 tarihli ve 2023/244 E., 2023/654 K. sayılı kararı ile; davacının çekişmeli taşınmaz bölümünü önceki zilyedi olan Beytullah Kışla'dan 20 sene önce satın aldığı, tespit tarihine kadar da zilyetliğinde bulundurduğu, 3402 sayılı Kanun'un 14. maddesinde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının davacı yararına gerçekleştiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 353/1-b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1. maddesi.

3. Değerlendirme

Dava konusu Ordu ili, ... ilçesi, .... Mahallesi 363 ada 5 parsel sayılı 7.598,82 m2 miktarlı fındık bahçesi nitelikli taşınmazın senetsizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile ... çocukları ...,... ve ... adına eşit payla tespit edildiği, tespitin dava açılmadığından 26.02.2009 tarihinde kesinleştiği, Hatun’un payını 09.05.2012 tarihinde davalı ...’a devrettiği, komşu 363 ada 7 parsel sayılı 20.797,17 m2 miktarlı tek katlı kargir ev ve fındık bahçesi nitelikli taşınmazın ise senetsizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile davacı adına tespit edildiği ve tespitin dava açılmadığından 26.02.2009 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.

Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

Davalı ...’ın yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 157,80 TL

bakiye onama harcının temyiz eden davalı ...'tan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.10.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.