Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5762 E. 2024/735 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçip geçmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması ve Hazine adına açılan davalarda da bu sürenin uygulanabilir olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

...

...

Taraflar arasındaki kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı Hazine vekili dava dilekçesi özetle; ... ve 59 parsel, 122 ada 63 parsel, 131 ada 35 parsel ve 135 ada 16 parsel numaralı taşınmazların gerek hisseli gerekse tamamına malik olacak şekilde davalı adına tespit edildiğini, yapılan tespitin aynı çalışma alanında toplam 100 dönümü geçerek 121.116,17 m²'ye ulaştığını, kayıtlı bulunan davaya konu taşınmazların eklemeli zilyetlik hususu ileri sürerek 100 dönümü aşan kısımlarının tapusunun iptali ile ... adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların üç farklı ada da yer alması nedeniyle kadastroca yapılan işlemlerin doğru ve kanuna uygun olduğunu, veraset ilamı alınıp diğer mirasçıların davaya dahil edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu ... (1/2 hisse ile), 108 ada 16 (1/2 hisse ile), 108 ada 28, 108 ada 59, 122 ada 63, 131 ada 35, 135 ada 16 sayılı taşınmazların davalı adına tespitininin yapıldığı, kadastro tespitinin 11.04.2006 yılında kesinleştiği, davanın açılış tarihinin ise 26.11.2018 olduğu, bu durumda taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği 11.04.2006 tarihinden davanın açıldığı 26.11.2018 tarihine kadar 3402 sayılı Kanun'un 12/3 üncü maddesinde öngörülen 10 yıllık sürenin geçmiş olduğu gerekçesiyle hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davacı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; Hazine adına açılan mevcut davada 10 yıllık hak düşürücü süre kuralının uygulanmasının mümkün olmadığını belirterek hükmün kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Mahkemenin hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine ilişkin kararında usul ve esas yönünden Kanun'a aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı Hazine vekili temyiz başvuru dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunu'nun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Davaya konu taşınmazların tesis kadastrosu kesinleşme tarihinin 11.04.2006 olduğu, davanın ise Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 26.11.2018 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı Hazine vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı Hazine vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin ''j'' bendi gereğince davacı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.