Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5781 E. 2024/6135 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasının reddine ve tazminata hükmedilmesine ilişkin kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamı ve toplanan deliller değerlendirilerek, vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle davacıların miras paylarının haksız olarak devredildiği ve satış bedelinin ödenmediği, tapu iptali ve tescil talebinin reddine rağmen tazminata hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/689 E., 2023/560 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret-Kabul/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 24. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/138 E., 2021/829 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince tapu iptali ve tescil talebinin reddine, tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili ile davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili ile davalı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince 19.09.2023 tarihli ek karar ile, dava değeri üzerinden hesaplanan 1/4 oranındaki peşin nispi temyiz harcının yatırılması hususunda gönderilen 18.07.2023 tarihli muhtıranın 23.07.2023 tarihinde davalı vekiline tebliğ edildiği, ancak nispi temyiz harcının temyiz eden davalı tarafından yatırılmadığı ve muhtıra gereklerinin yerine getirilmediği gerekçesi ile davalı ... vekilinin temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiş, ek karar davalı vekili tarafından temyiz edilmemiş olmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; mirasbırakan babaları .....’dan kalan 12824 parsel sayılı taşınmazın intikal işlemlerinin yapılması için davalılardan ...’ı vekil tayin ettiklerini, ancak vekilin vekalet görevini kötüye kullanarak dava konusu 12824 parsel sayılı taşınmazdaki paylarını anneleri olan davalı ...’ya satış suretiyle temlik ettiğini, kendilerine herhangi bir bedel ödenmediğini, davalıların el ve işbirliği içinde hareket ettiklerini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adlarına tesciline, olmadığı takdirde taşınmazın güncel değerinin belirlenerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000 TL tazminatın yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemişler, ıslahla taleplerini her bir davacı için 806.838,75 TL olmak üzere toplam 1.613.677,50 TL'ye yükseltmişlerdir.

II. CEVAP

1.Davalı ...; tüm mirasçıların, dava konusu taşınmazın satılması ve satış bedelinin payları oranında tüm paydaşlara dağıtılması için kendisini vekil tayin ettiğini, bu nedenle de taşınmazın kendisi tarafından üçüncü kişiye satıldığını ve satış bedelinin mirasçılara payları oranında dağıtıldığını, satışı tüm mirasçıların onayı ile yaptığını, davacıların da satış bedelinden paylarını aldıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı ... davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İstanbul 24. Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.11.2021 tarihli ve 2017/138 Esas, 2021/829 Karar sayılı kararı ile; davacıların dava konusu taşınmazdaki paylarının davalı vekil Orhan tarafından, davacıların annesi olan diğer davalı ...’ye satış suretiyle devredildiği, satış bedelinin davacılara ödendiğinin ispat edilemediği, davalıların birlikte hareket ettikleri ve kötü niyetli oldukları, bu nedenle davacıların zararından davalıların birlikte sorumlu olduğu, dava konusu taşınmazda davacıların paylarının dava tarihi itibariyle değerlerinin ayrı ayrı 806.838,75 TL olarak tespit edildiği, dava konusu taşınmazın davalı ... tarafından dava dışı kişilere satıldığı gerekçesiyle tapu iptali ve tescil talebinin reddine, her bir davacı için ayrı ayrı 806.838,75'er TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; vekalet görevinin kötüye kullanıldığının ve davalıların işbirliği içerisinde hareket ettiklerinin sabit olduğunu, kabul kararının yerinde olduğunu, ancak davanın 30.03.2017 tarihinde açıldığını, kararın ise 23.11.2021 tarihinde verildiğini, aradan 5 yıla yakın zaman geçtiğini, taşınmazın dava tarihi itibari ile belirlenen değeri üzerinden davacılar yararına tazminata hükmedilmesinin davacıların zararlarını karşılamaktan uzak olup mağduriyetlerine neden olduğunu, davacı tarafça, taşınmazın karar tarihine en yakın güncel değeri üzerinden belirlenecek bedelin tazminat olarak talep edildiği, Mahkemece taşınmazın karar tarihine yakın güncel değeri üzerinden belirlenecek tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi gerekirken, taşınmazın dava tarihindeki belirlenen değeri üzerinden tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, vekaletname ile taşınmazın davalı ...’ye satıldığını, satışın gerçek olduğunu, tanık beyanları ile satışın davacıların bilgisi dahilinde olduğunun kanıtlandığını, davacı tanıklarının tarafsızlığı konusunda şüphe olması nedeniyle beyanlarına itibar edilmemesi gerektiğini, davalının kötü niyetinin kanıtlanmadığını, savunmanın tüm delillerle kanıtlandığını, taraflar arasında husumet olduğunu, bilirkişi raporlarına itirazların dikkate alınmadığını, değerlerin doğru belirlenmediğini, taşınmazın davalıya satış tarihindeki değerinin hesaplanmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 14.03.2023 tarihli ve 2022/689 Esas, 2023/560 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın muristen kaldığı, intikal işlemlerinin yapılması için davacıların davalı ...’ı vekil tayin ettikleri, intikal işleminden sonra davacıların paylarının davacılara vekaleten davalı ... tarafından diğer davalıya devredildiği, daha sonra taşınmazın satıldığı, üzerine bina inşa edildiği ve kat mülkiyeti kurulduğu, oluşan bağımsız bölümlerin dava dışı kişiler adına kayıtlı olduğu, satış bedelinin davacılara ödenmediği, herhangi bir belge sunulmadığı, dinlenen davalı tanığının davalı ...'nin oğlu olduğu, diğer tüm davalı tanıklarının davacıların yabancı ile evli olmaları nedeni ile davalı ...'nin satış bedelinden paylarını ödemeyeceğini açıkça ifade ettiği, davalı ...'ın uzaktan akraba olduğu, aile içi ilişkileri bildiği, vekille davalı asılın iş birliği içerisinde hareket ettiği, davalıların iyi niyetli olmadığı, bu nedenle bedelden birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, taşınmazların 3.kişiler adına kayıtlı olması nedeni ile tapu iptali ve tescil talebinin reddi ile bedele hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, taşınmazın dava tarihindeki bedelinin tespit edilerek bu miktara hükmedilmesinin usule, yasaya ve Yargıtay uygulamalarına uygun olduğu gerekçesiyle davacılar vekili ve davalı ... vekilinin istinaf başvurularının HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacılar lehine hükmedilen tazminat miktarı yönünden usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçesindeki taleplerinin tekrarı ile kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Bölge Adliye Mahkemesince 19.09.2023 tarihli ek karar ile, dava değeri üzerinden hesaplanan 1/4 oranındaki peşin nispi temyiz harcının yatırılması hususunda gönderilen 18.07.2023 tarihli muhtıranın 23.07.2023 tarihinde davalı vekiline tebliğ edildiği, ancak nispi temyiz harcının temyiz eden davalı tarafından yatırılmadığı ve muhtıra gereklerinin yerine getirilmediği gerekçesi ile davalı ... vekilinin temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiş, ek karar davalı vekiline 26.09.2023 tarihinde tebliğ edilmiş olup davalı vekili tarafından temyiz edilmemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tazminat isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 504/1 ve 506. maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu 12824 parsel sayılı arsa vasıflı taşınmazın tamamı... adına kayıtlı iken ölümü ile, 09.01.2003 tarih 139 yevmiye nolu işlemle mirasçılar ..., ... ve ...'ya vekaleten ...'ın ve ...'nın bizzat hareket ederek taşınmazın 1/4'er paylarla mirasçılar adına intikalinin yapıldığı ve aynı yevmiye-sayılı işlemle vekil ...’ın ..., ... ve ...’ya intikal eden 1/4'er den toplam ¾ payın tamamını 71.700.000.000 ETL (71.700,00 TL) bedelle davalı ...'ya satış suretiyle devrettiği, ...'nın taşınmazdaki eşinden intikalen gelen ¼ payı ile birlikte taşınmazın tamamının maliki olduğu, taşınmazın bir kısmının yola terk edildiği, ...'nın taşınmazı 21.05.2014 tarihinde 2.500.000,00 TL bedelle dava dışı ...'e satış suretiyle temlik ettiği, taşınmaz üzerindeki binanın yıkılarak kat irtifakı kurulduğu ve oluşan 9 adet bağımsız bölümün dava dışı şahıslar adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI.KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.11.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.