"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/154 E., 2023/197 K.
DAVA TARİHİ : ...
HÜKÜM : Ret
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir. Karar davacı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmekle, duruşma isteğinin değerden reddine karar verilerek kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının mirasbakan babası ...'ın 10837 parsel sayılı taşınmazdaki 8 numaralı bağımsız bölümünü mirastan mal kaçırmak amaçlı ve bedelsiz olarak davalıya devrettiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras pay oranında davacı adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının dava konusu taşınmazı bedeli karşılığında satın aldığını, mirasbırakanın aynı binada 4 daire sahibi iken ikisini satmak istediğini, birisini kendisine diğerini de aynı tarihli işlem ile yeğenine piyasa değeri üzerinden sattığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Büyükçekmece 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.11.2014 tarihli ve 2012/222 E. 2014/433 K. sayılı kararı ile; yapılan satış işleminin muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararları
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
Dairenin; 26.10.2017 tarihli ve 2015/3727 Esas, 2017/5844 Karar sayılı kararıyla “...Mahkemece hüküm kurmaya yeterli bir araştırma yapıldığı söylenemez. Şöyle ki; davalının savunmalarında taşınmazın bedelini mirasbırakana ödediğini, mirasbırakanın bu para ile ikinci eşi olan ... ’ye Büyükçekmece’de arsa aldığını beyan etmesine rağmen savunma üzerinde durulmamış, belirtilen taşınmazla ilgili bir araştırma yapılmamıştır. Hal böyle olunca, yukarıda belirtilen ilkeler uyarınca davalının savunması da gözetilerek araştırma yapılması, taraflarca bildirilen tanıkların yeniden dinlenmesi ve varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir” gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairenin 05.10.2020 tarihli ve 2019/4426 Esas, 2020/4738 Karar sayılı kararıyla "... Mahkemece dinlenilen davacı tanıklarına üstünlük tanınmış ise de dinlenilen davalı tanıklarının beyanlarının hayatın olağan akışına daha uygun düştüğü, ayrıca davacı tanıklarının davaya konu işlemin muvazaalı olduğuna ilişkin açık beyanları olmadığı gibi mirasbırakanın davacı ile arasında mal kaçırmasını gerektirir bir problemi olduğu şeklinde beyanda da bulunmadıkları görülmüştür. Dolayısıyla davacı, temlikin muvazaalı olduğu iddiasını kanıtlayamamıştır. Öte yandan, bedeller arasındaki fark da tek başına muvazaanın kanıtı değildir. Davacının iddialarını HMK’nin 190 ıncı ve TMK’nın 6 ncı maddeleri uyarınca kanıtlayamadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuş, davacı vekilinin karar düzeltme isteği Dairenin 17.02.2021 tarihli ve 2020/3955 E., 2021/885 K. sayılı kararıyla reddedilmiştir.
B. Mahkemece Verilen Direnme Kararı
Büyükçekmece 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.06.2021 tarihli ve 2021/147 E. 2021/356 K. sayılı kararı ile; yapılan satış işleminin muvazaalı olduğu gerekçesi ile önceki kararda direnilmesine karar verilmiştir.
C. Direnme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
D. Hukuk Genel Kurulu Kararı
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.03.2023 tarihli ve 2021/1-1005 Esas, 2023/260 Karar sayılı kararı ile; “... Mahkemece davacı tanık beyanlarına üstünlük tanınmış ise de davacı tanıklarının davaya konu işlemin muvazaalı olduğuna ilişkin açık beyanları olmadığı gibi miras bırakanın davacı ile oğlu ile arasının iyi olduğunu beyan ettikleri anlaşılmaktadır. Böyle olunca, mirasbırakanın davacı oğlundan mal kaçırmasını gerektirir bir bir durumun varlığı ispat edilememiştir. Davalı taraf savunmasında mirasbırakanın satıştan elde ettiği para ile ikinci eşine taşınmaz aldığı yönünde savunmada bulunmuştur. Davalı tarafın bu savunması dosya kapsamına giren belgeler, tapu kayıtları ve davalı tanıklarından özellikle de ... ve ...’nin beyanları ile uyumludur. Dolayısıyla davacı taraf temlikin muvazaalı olduğu iddiasını kanıtlayamamıştır. Öte yandan, mirasbırakanın tek temlik işlemindeki iradesinin bölünemeyeceği gibi bedeller arasındaki fark da tek başına muvazaanın kanıtı olamayacağı hususu da kuşkusuzdur...Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır..." gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur.
E. Mahkemece Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun bozma kararı doğrultusunda ve kanunun emredici hükmü uyarınca davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararında muhalif olan üyelerin görüşlerinin kararda yer almadığını, muvazaa iddiasının ispatlandığını, Anayasa Mahkemesi ve İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi'nin emsal kararları ışığında davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptal tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı
2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 706 ncı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190 ıncı,4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...’ın 12.11.1997 tarihinde 10837 parsel sayılı taşınmazdaki 4 numaralı bağımsız bölüme ayrılan 30/380 payını dava dışı ...’a, 8 numaralı bağımsız bölüme ayrılan 40/380 payını kızı ...’ye temlik ettiği, 6 ve 7 numaralı bağımsız bölümlere ayrılan 80/380 payını da uhdesinde bıraktığı; ...’nin 09.07.2012 tarihinde öldüğü geriye mirasçı olarak çocukları ...,...’nin kaldığı anlaşılmaktadır.
2. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK'na tabi davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen Küçükçekmece 5. Asliye Hukuk Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 157,75 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
11.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...