Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5804 E. 2025/1582 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalılar adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacının miras payı iddiasına ilişkin tapu iptali ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, taşınmazın kök muristen kaldığı ve iddia edilen taksimle kendisine kaldığını ispatlayamaması, davalılar tarafından ise kazandırıcı zamanaşımı ile zilyetliğin iktisap edilmiş olması gözetilerek, yerel mahkeme kararını onayan istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/158 E., 2023/534 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ünye 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/7 E., 2021/311 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmiş ise de bilahare duruşma isteminden vazgeçilmiş olmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sonucunda dava konusu taşınmazların davalılar adına tespit ve tescil edildiğini, taşınmazların murisi olan babası ...'den taksimen kendisine kaldığını ileri sürerek taşınmazlardaki hakkının kendisine verilmesini istemiştir.

2. Davacı 07.05.2009 havale tarihli dilekçeyle; dava konusu ettiği taşınmazların 254 ada 2, 3, 4, 22 ve 23 parsel sayılı taşınmazlar olduğunu, taşınmazların murisi olan babası ...'den geldiğini, 1963 yılında yapılan taksimle 254 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kendisine, 254 ada 3 parselin davalı ... 'a, 254 ada 4 parselin ise davalı ... 'a isabet ettiğini ancak davalı tarafın, kendisine isabet eden taşınmaza cenaze defnetmek suretiyle taksimi bozduğunu, yine 254 ada 22 ve 23 parsel sayılı taşınmazlarda da babasından gelen miras hakkının bulunduğunu belirtmiştir.

II. CEVAP

1. Davalılar ... ve Kasım müşterek cevap dilekçelerinde; dava konusu taşınmazların kendilerine babalarından kaldığını, uzun yıllardır da zilyetliklerinde bulundurduklarını, 254 ada 2 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu yerin mezarlık vasfında olduğunu, bu yerde davacının aile üyelerinin mezarlıklarının da bulunduğunu, bu taşınmazın ileride ihtilaf çıkmaması için kök murisler adına tespit ve tescil edildiğini, davacının babası ...'in, zamanında payını büyükbabalarından aldığını ancak daha sonra dava dışı ... soyisimli kişilere sattığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2. Dahili davalı ... cevap dilekçesinde; 254 ada 2 parsel sayılı taşınmazın babasından kendisine kaldığını, dolayısıyla kendisinin ve kardeşlerinin de taşınmazda hakkının bulunduğunu, taşınmaz belli bir süre tarım yapılmak suretiyle kullanıldıktan sonra kendi aralarında anlaşarak aile mezarlığına dönüştürdüklerini, davacının babası ...'in, zamanında payını büyükbabalarından aldığını ancak daha sonra dava dışı ... soyisimli kişilere sattığını belirterek davanın reddine karar verilmesini ve davaya müdahil olmak istediğini belirtmiştir.

3. Bir kısım dahili davalılar ... ve müşterekleri 14.01.2015 tarihli duruşmada; açılan davayı kabul etmediklerini ve davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 26.09.2019 tarihli ve 2012/355 Esas, 2019/327 Karar sayılı kararıyla; dosya kapsamına göre davacının 254 ada 3, 4, 22 ve 23 parsel sayılı taşınmazlar yönüyle mülkiyet iddiasında bulunmadığı, 254 ada 2 parsel sayılı taşınmaz yönüyle ise bu taşınmazın kök muristen geldiği, mezarlık olarak kullanılmayan bölümünün ise taksimen davacıya düştüğü gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, dava konusu 254 ada 2 parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişinin 25.09.2019 havale tarihli raporunda (B) harfi ile gösterilen bölümünün tapu kaydının iptali ile davacı adına kayıt ve tesciline, taşınmazın kalan bölümü ile diğer taşınmazlar yönüyle açılan davanın ise reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davalılar vekili ile dahili davalı ... tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 11.12.2020 tarihli ve 2020/990 Esas, 2020/1488 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece yapılan keşif sırasında dava konusu 254 ada 2 parsel sayılı taşınmazın nizalı bölümünün evveliyatında kime ait olduğu, kimden geldiği, tarafların kök murisi ...'den kalıp kalmadığı hususlarının yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak araştırılmadığı, kök muristen kalıp kalmadığı belirlendikten sonra kök murisin terekesinin taksim edilip edilmediği, taksimin ne zaman yapıldığı, taksime kimlerin katıldığı, taşınmazın kime kaldığı, taksimden sonra taşınmazın kimin tarafından ne kadar süre ve ne şekilde kullanıldığı hususlarının araştırılmadığı, bir kısım beyanlar çeliştiği halde yüzleştirme yapılarak çelişkinin giderilmediği belirtilerek davalılar vekili ile dahili davalı ... 'un istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-a.6 maddesi uyarınca ayrı ayrı kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın açıklanan hususlarda araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi için İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesinin 09.12.2021 tarihli ve 2021/7 Esas, 2021/311 Karar sayılı kararıyla; dosya kapsamına göre dava konusu 254 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kök muristen geldiği, davacı daha önceki keşifte alınan beyanında 254 ada 2 parsel sayılı taşınmazda bulunan mezar yerine ilk olarak 1963 senesinde babası ...'in cenazesini defnettiklerini (ölüm nüfus kayıt örneğinde 04.04.1963) iddia etmiş ise de mahkeme gözlemine göre mezarlıktaki en eski mezarın kök muris ... eşi (sehven gelini yazılmış) ve davalıların murisi ... 'un (kök muris ...'in oğlu) annesi ...'a ait olduğu; tanık, yerel bilirkişi ve davacının 20.03.2019 tarihli keşifte alınan beyanına göre 1963 yılında yapılan taksime kök muris ... 'un tüm mirasçıları (örneğin taksim sırasında sağ olan kök murisin mirasçıları ve kızları ... ile ... ) katılmadığından ve ortada usulüne uygun olarak tüm mirasçıların katılımı ile yapılmış bir taksim bulunmadığından davacının davasını kanıtlayamadığı, ... 'un ise davasını takip etmediği gerekçesiyle müdahil ... 'un davasının 01.05.2017 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına, davanın ise reddine karar verilmiştir.

3. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 11.05.2023 tarihli ve 2023/158 Esas, 2023/534 Karar sayılı kararıyla; dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, dava ve istinafa konu taşınmazın evveliyatında ortak muristen kaldığı hususunda uyuşmazlık bulunmamasına, Mahkemece yapılan keşifte alınan yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına göre dava konusu taşınmazın murisin vefatı üzerine yapılan taksimle davacıya kaldığının ispat yükü üzerinde olan davacı tarafından ispat edilemediği gibi davacının taşınmazı tek başına asli zilyet olarak kullanmadığının da anlaşılmasına göre İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, yaşı itibariyle ve birinci elden bilgi sahibi olduğu halde tanık ...’ın Mahkemece dinlenilmediğini, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararının gereklerinin Mahkemece tam olarak yerine getirilmediğini, mahallinde dinlenen yerel bilirkişilerin taksim hususunda doğru bilgi vermediğini, kaldı ki bu kişilerin 1963 ve 2002 yıllarında yapılan taksime ilişkin bilgilerinin de olmadığını, beyanlar arasındaki çelişkilerin de giderilmediğini, müvekkilinin taşınmazda hakkının bulunduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

1. Dava; kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. Kadastro çalışmaları sonucunda Ordu ili, İkizce ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 254 ada 2 parsel sayılı 1.607,96 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle aile mezarlığı vasfıyla ... ve müşterekleri adına eşit paylarla tespit ve tescil edilmiştir.

Aynı çalışma alanında bulunan 254 ada 3 parsel sayılı 1.854,13 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz davalı ... adına; 254 ada 4 parsel sayılı 2.394,00 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz davalı ... adına, 254 ada 22 parsel sayılı 1.601,02 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz davalı ... adına ve 254 ada 23 parsel sayılı 1.798,09 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz ... adına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tespit ve tescil edilmiştir.

3. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

4. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 435,50 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.