"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1484 E., 2021/1467 K.
HÜKÜM/KARAR : Karar Verilmesine Yer Olmadığına / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/174 E., 2018/502 K.
Taraflar arasındaki tapu kaydındaki malik hanesinin doldurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer oladığına karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının ..... ilçesi ...... köyünde kayıtlı bulunan 112 ada 73 parsel sayılı taşınmaza davacının zilyet olduğunu, taşınmazın ...’den taksim sonucu davacıya kaldığını, tapu kaydının malik hanesinin ilk kadastro çalışmasından bu yana boş bırakıldığını öne sürerek taşınmazın davacı adına tapuya tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı koşullarının oluşmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Yargılama sırasında ... mirasçıları davaya davalı olarak katılarak dava konusu taşınmazın taksim sonucu davacıya kaldığını belirtip açılan davaya muvafakat etmişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer oladığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı Hazine vekili istinaf başvuru dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi tarafından konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği halde lehlerine vekalet ücreti verilmediğini, ayrıca dava konusu taşınmazın mirasçılara intikal etmesine ilişkin işlemin de usulsüz olduğunu belirterek vekalet ücreti açısından usul ve yasaya aykırı İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu eski 227 sayılı parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinde ... oğlu ... adına tespit edildiği, kadastro tespitine itiraz üzerine Ankara Tapulama Mahkemesinin kararı ile tespit gibi tapuya tesciline karar verilerek kararın kesinleştiği, 25.07.1974 tarihinde hükmen davacı murisi ... adına tapuya tescilinin yapılması gerekirken yapılmayarak tapu kaydının boş kaldığı, yargılama sırasında Tapu Müdürlüğünce, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 02.02.1971 tarih ve 1971/282 Esas, 1971/1180 Karar sayılı kesinleşmiş kararına ve tapulama tutanağına göre ... oğlu ... adına 28.02.2018 tarihinde hükmen tescil işleminin yapıldığı, malik hanesinin hükmen tescil edilmesi gerekirken uzun süre tescil işlemi yapılmayarak dava açılmasına sebebiyet verildiği, davacının davasında haklı bulunduğu bu nedenle davalı Hazine lehine vekalet ücreti takdir edilmemesinin doğru olduğu, hükmen ... adına tescil yapıldıktan sonra ölü olması nedeniyle mirasçıları adına verasette iştirak şeklinde tapudan yapılan intikalin de yasaya uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tapu kaydındaki malik hanesinin doldurulması istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190. maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. 713/1 maddeleri
3. Değerlendirme
Sincan ilçesi, ./..... köyünde 1954 yapılan kadastro çalışmalarında 227 parsel sayılı 12.500 m² yüz ölçümlü taşınmazın belgesizden ... oğlu ... adına tespitinin yapıldığı, tespite ..... ve arkadaşlarının itirazı üzerine gezici arazi kadastro mahkemesinin 24.02.1967 tarih 1955/128 Esas ve 1967/48 Karar sayılı kararı ile 227 parselin "Kadastroca yapılan tespitin aynen ipkasına" karar verildiği, 227 parsel hakkında verilen kararın temyiz konusu yapılmadığı ancak davaya konu parsellerden 657 parsel hakkındaki karara karşı temyiz yoluna başvurulması üzerine, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi Başkanlığının 02.02.1971 tarih ve 1971/282 Esas, 1971/1180 Karar sayılı kararı ile kararın 657 parsel sayılı taşınmaz yönünden bozulduğu ve diğer parseller hakkında kanun yoluna gidilmediğinden kesinleşmiş olduğu, Mahkemece 1974 tarihinde tapu sicil müdürlüğüne müzekkere yazıldığı ancak tapuda tescil işleminin yapılmadığı, malik hanesinin boş kaldığı, davacının 2016 yılında eldeki davayı açması üzerine İlk Derece Mahkemesince tapu sicil müdürlüğü ile yapılan yazışma neticesinde taşınmazın 28.02.2018 tarih ve 77/72 yevmiye ile hükmen ...... oğlu ... adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
2014 yılında 3402 sayılı Kadastro Kanun'un 22/a maddesi uyarınca yapılan yenileme kadastrosu sonucu çekişmeli 227 nolu parsel, 112 ada 73 parsel numarasını alarak 11.335, 62 m2 yüz ölçümlü olarak tarla vasfı ile tapuya tescil edilmiştir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin “j” bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.12.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.