"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/166 E., 2023/742 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Erdemli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/339 E., 2019/839 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davaya konu Mersin ili, .... ilçesi, .... Mahallesi 148 ada 8 parsel sayılı taşınmazda 30-35 yıldır zilyet olduğu, bu zilyetliği sırasında taşnımaza haksız müdahalede bulunan kişiler ile ilgili resmi makamlara müraacatı neticesinde Erdemli Kaymakamlığı'nın 05.07.1996 tarih ve 8/25 sayılı kararı ile taşınmazın zilyedinin ... olduğu, haksız müdahalede bulunanların herhangi bir haklarının olmadığı ve müdahalelerinin men'i gerektiğine karar verildiği ve 13.07.1996 tarihli infaz tutanağı ile haksız müdahale men edilerek taşınmazın davacıya teslim edildiğini, ancak taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında davalı adına tespit ve tescil edildiğini, kadastro tespitinden sonra 13.09.2010 tarihinde de taşınmazı adi satış sözleşmesi ile dava dışı ...'a sattığını ve zilyetliğini devrettiğini, taşınmaz üzerinde davalı ...'in hiçbir zaman zilyet olmadığını ileri sürerek taşınmazın davalı adına olan tapusunun iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazı davacının kullanmadığını, tapusu olduğunu bilmesine rağmen kendi malı gibi 3. şahıslara satmaya çalıştığını, davalının ise Erdemli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/223 Esas sayılı dosyası ile men'i müdahale davası açtığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taşınmazın tarafların ortak murisinden geldiği, taksim sonucunda davalıya düştüğü, davacının da taşınmazı başkasına sattığını beyan ettiği, davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın müvekkiline babasından kaldığını, davalı tanıklarının beyanlarının doğru olmadığını, mahkemenin de bu beyanlara itibar ettiğini, taşınmazı davalının hiçbir zaman kullanmadığını, taşınmazı müvekkilinin 30-35 yıldır kullandığını, tanıklarından bazılarının bu taşınmazda işçi olarak çalıştıklarını bazılarının da ortak ekim ve hasat yaptığını, kendi tanıklarının tamamının dinlenmediğini belirterek Yerel Mahkeme kararının itirazları doğrultusunda kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; yargılama sonucunda vicdani kanaatin oluştuğu, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, kararın dayandığı deliller ile kanuni sebepler ve gerekçe içeriğine göre davanın esası ile ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itiraz nedenlerini yineleyerek kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27 ve 240. maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Kadastro sonucu Mersin ili, .... ilçesi, .... Mahallesinde kain 148 ada 8 parsel sayılı tarla vasıflı 1.072,35 metrekare taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile ... adına tespit ve 19.07.2010 tarihinde tescil edilmiştir.
2.Hemen belirtmek gerekir ki, iddia ve savunma hakkı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun hukuki dinlenilme hakkı başlıklı 27. maddesi ile usul hukukumuza yansıtılmıştır. Anılan maddenin birinci fıkrasında davanın taraflarının kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip oldukları belirtildikten sonra maddenin ikinci fıkrasında bu hakkın "açıklama ve ispat hakkı"nı da içerdiği vurgulanmıştır. Davanın taraflarının usul hukuku hükümlerine aykırı olarak açıklama ve ispat hakkını kullanmalarının kısıtlanması, iddia ve savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurur.
3. Öte yandan, tanık delili, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 240 ile 266. maddeleri arasında düzenlenmiş olup HMK’nın 240/2. maddesinde; ''Tanık gösteren taraf, tanık dinletmek istediği vakıayı ve dinlenilmesi istenen tanıkların adı ve soyadı ile tebliğe elverişli adreslerini içeren listeyi mahkemeye sunar...” hükmüne yer verilmiştir.
4. Mahkemece, dava konusu taşınmazın taksim sonucu davalıya düştüğü, aynı zamanda davacının da dava konusu taşınmazı sattığı ve bu haliyle davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yukarıdaki açıklanan ilkeler doğrultusunda hükme yeterli bir araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. Şöyle ki; davacı, taşınmazın babasından kaldığını iddia ettiği halde babasından kendisine nasıl kaldığı (taksim, bağış, satış vs) açıklığa kavuşturulmamış, öte yandan davacının bildirdiği tanıklardan bir kısmı dinlenerek davayı aydınlatmaya yeterli olduğu gerekçesiyle tanık dinletme talebinin reddine karar verilerek davacı aleyhine hüküm kurulmuş olup davacı tarafından bildirilen ve davalı tarafından bildirilen tanıkların usulünce dinlenmesi, toplanan ve toplanacak delillerin yukarıda açıklanan ilkelerle birlikte değerlendirilmesi ve varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken noksan inceleme ile karar verilmiştir.
5.Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazın davacıya babasından ne şekilde kaldığı, hangi hukuksal nedene dayanarak (taksim, bağış, satış vs.) adına müstakilen tescil talebinde bulunduğu davacıdan sorularak açıklattırılmalı; davacıya bu yöndeki iddiasını ispat açısından imkan tanınmalıdır. Çekişmeli taşınmazın kök muris ...'den geldiği konusunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf, çekişme konusu taşınmazın, muristen kime nasıl düştüğü konusunda toplanmaktadır. O halde, taşınmazın bulunduğu yerde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın kök muristen kime nasıl düştüğü, kök murisin terekesinin murisin ölüm tarihinden sonra tüm mirasçıların katılımı ile yöntemince taksim edilip edilmediği, taksim yapılmış ise taşınmazın kime ya da kimlere isabet ettiği, çekişmeli taşınmazın kim tarafından, ne şekilde, kim adına ve hangi sıfatla ne zamandan beri kullanıldığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar
arasındaki çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı; bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Değinilen husular göz ardı edilerek eksik araştırma ile hüküm kurulması doğru değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan harcın istek hâlinde temyiz eden davacıya iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.