"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1123 E., 2022/1711 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/392 E., 2022/224 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar dava dilekçelerinde, mirasbırakan babaları ...’ın maliki olduğu 403 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki D blok 41 numaralı bağımsız bölümü, 308 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki A blok 10, 45 ve 46 numaralı bağımsız bölümleri davalı eşine mal kaçırma amacıyla temlik ettiğini, mirasbırakanın taşınmaz satmaya ihtiyacı olmadığını, davalının da taşınmazları alacak ekonomik gücü olmadığını, bedellerin çok düşük olduğunu ve bedel ödenmediğini, benzer şekilde açtıkları Kayseri 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/336 Esas sayılı davasının kabul edildiğini ve kararın kesinleştiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde, devirlerin muvazaalı olmadığını, mirasbırakanın iradesi ile yapıldığını, mirasbırakanın vasiyetnamesi ile davacılara dörder adet daire, dava dışı ...’e dört daire, dava dışı ... ve ...’ye birer dükkan bıraktığını, kalan mal varlığını ise kendisine bıraktığını, mirasbırakanın hak dengesini gözetir ve tüm mirasçıları kapsar şekilde paylaştırma yapmak istediğini, mal kaçırma amacının olmadığını, davacıların taşınmazlarını almalarını istediğini ancak ölünce daha fazlasını alırız diye yanaşmadıklarını, mal kaçırma amacı olsaydı kendisi ile görüşmeyen ilk evliliğinden olan çocuklarına mal bırakmayacağını, 1986 yılında mirasbırakan ile evlendiklerini, davacıların evliliğe rıza göstermediklerini, uzun yıllar babalarına küstüklerini, babalarını ziyarete gelmediklerini, mirasbırakana hep kendisinin baktığını, kendisine minnet borcu olduğunu, taşınmazların iptaline karar verilse dahi vasiyetname ile kendisine bırakıldığından taşınmazların kendisine ait olacağını ve davacıların hukuki yararları olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacılara mirasbırakanın sağlığında yaptığı herhangi bir kazandırma bulunmadığı, davalı tarafın mirasbırakanın sağlığında mallarını mirasçılarına taksim etmeye yönelik iddialarının soyut nitelikte kaldığı, tapudaki satış değeri ile keşfen belirlenen değerler arasında aşırı fark bulunduğu, davalı vekilinin cevap dilekçesinde mirasbırakanın sağlığında el yazılı vasiyetname hazırladığını, bu vasiyetname ile davacılara dörder adet daire verdiğini, geriye kalan malvarlığını ise kendisine bıraktığını beyan ettiği, vasiyetnamenin ölüme bağlı tasarruflardan olduğu, mirasbırakanın sağlığında mallarını mirasçılarına taksim etmesi olarak nitelendirilemeyeceği, temliklerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı istinaf dilekçesinde özetle; delilleri toplanılmadan, eksik araştırma ile hüküm kurulduğunu, mirasbırakanın paylaştırma amacıyla hareket ettiğini, paylaştırma savunmasının ispatı için tapu kayıtlarına, vasiyetname dosyasına, terekenin tespiti dosyasına ve bilirkişi incelemelerine delil olarak dayandığını, Mahkemece tereke tespit dosyası ve vasiyetname dosyası celbedilmiş ise de terekede bulunan, mirasbırakandan intikal eden/edecek tüm malların kayıtlarının dosyaya getirtilmediğini, paylaştırma savunmasının değerlendirilmesi için yapılması zorunlu olan bilirkişi incelemesinin yapılmadığını, minnet borcu savunması yönünden mirasbırakanın sağlığı ile ilgili kayıtların getirtilmediğini, dayandığı delillerin getirtilmemesinin savunma hakkını kısıtladığını, bekletici mesele yapılması gereken dava dosyalarının beklenilmediğini, ölüme bağlı tasarrufla tüm mirasçılara mal bırakıldığını, vasiyetnameye yönelik davaların beklenilmesi gerektiğini, verilen kararın vasiyetnameyi anlamsız hale getirdiğini, vasiyetname nedeniyle davacıların hukuki yararları olmadığını, gerekçelerin somut durum ile örtüşmediğini, ölüme bağlı tasarrufla da paylaştırma yapılacağının 1. Hukuk Dairesince benimsendiğini, mirasbırakanın 38 parça taşınmazı daha olduğunu, 42 taşınmazdan 4 tanesini kendisine verdiğini, mirasbırakanın davacılara taşınmaz devretme teklifinde bulunduğunu, mal kaçırma kastı olması halinde bunu yapmayacağını, 10 numaralı bağımsız bölüm için ara malik kullanılmadığını, dava dışı ...'a hatalı taşınmaz devredildiği için o şekilde işlem yapıldığını, muvazaa iddiasının ispat edilemediğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı, istinaf dilekçesindeki gerekçelerle kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,
01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı; Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706 ncı, Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması HMK'nın 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosya içeriğinden, mirasbırakan ...'nin kayden maliki olduğu 403 ada 1 parseldeki D blok 41 numaralı bağımsız bölümünü 16.03.2016 tarihinde davalı eşi ...'a 643.000,00 TL bedelle, 308 ada 1 parseldeki A blok 45 ve 46 numaralı bağımsız bölümlerini 09.07.2018 tarihinde davalı eşi ...'a 12.000,00 er TL bedelle temlik ettiği, 308 ada 1 parseldeki A Blok 10 numaralı bağımsız bölümü ise 20.05.2016 tarihinde 125.000,00 TL bedelle dava dışı ...'a devrettiği, ...'ın da 24.05.2016 tarihinde mirasbırakanın davalı eşi ...'a 125.000,00 TL bedelle temlik ettiği, mirasbırakanın 01.04.2019 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak ilk eşi ...'den olma çocukları davacı ... ve ... ile dava dışı ...ve ikinci eşi olan davalı ... ile ...'dan olma çocukları ... ve ...'nin kaldığı anlaşılmıştır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalının temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalının temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 65.398,28 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 27.02.2024 tarihinde kesin olarak oy birliği ile karar verildi.