Logo

1. Hukuk Dairesi2023/6038 E. 2024/7067 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespiti sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazların, davacı tarafından harman yeri vasfına sahip olduklarının iddia edilmesi nedeniyle tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazların davacı köyün harman yeri olduğuna dair tanık beyanları ve toplanan delillerin yeterli olduğunun Bölge Adliye Mahkemesince kabul edilmesi gözetilerek, temyiz incelemesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1273 E., 2023/1624 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/442 E., 2022/241 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Konya ili, .... ilçesi, ..... mahallesi .... ada 1 parsel ve .... ada 6 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitinin hatalı olarak ham toprak vasfında yapıldığını, halbuki bu taşınmazların Meydan Köyünün harman yerleri olduğunu belirterek dava konusu taşınmazların ham toprak olarak Maliye Hazinesi adına tescilinin iptali ile Meydan (Köyü) Mahallesi harman yeri vasfıyla taşınmazların vasfının değiştirilerek kayıt altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların Hazine adına olan tapu kaydının iptalini gerektirecek hiçbir hukuki neden bulunmadığını, Kadastro Kanunu hükümleri gereğince dava konusu taşınmazların hiçbir şekilde özel mülkiyete konu olamayacağını, dava konusu taşınmazların evveliyatının köy boşluğuna isabet ettiğini, 19.12.2019 tarihinde tesis kadastrosu işlemi sonucunda Hazine adına ham toprak vasfı ile tescil edildiğini, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olan dava konusu taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı ile iktisap edilmesi veya Belediyeye devredilmesinin mümkün olmadığını, zamanaşımı, hak düşürücü süre ve dava ehliyeti itirazında bulunduklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tanık beyanları ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde dava konusu taşınmazların her ikisinin de Meydan köyünün harman yeri olduğu hususunun sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya içeriği ve toplanan delillere göre Mahkemece dava konusu taşınmazların niteliğinin harman yeri olarak belirlenerek yazılı şekilde karar verilmesinde hukuka aykırı yön bulunmadığı, ancak 3402 sayılı Yasa'nın 36/A maddesi gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması gerekirken, davalı aleyhine vekalet ücreti takdirinin doğru olmadığı, bu nedenle davalı Hazine vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile HMK'nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca anılan mahkeme kararının kaldırılarak yeniden hüküm tesis etmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı tarafın tapu iptali ve tescil için aranan yasal koşulları taşımadığı gibi dava konusu taşınmazların Hazine adına olan tapu kaydının iptalini gerektirecek hiçbir hukuki neden bulunmadığını, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, ayrıca 6360 sayılı Kanunla Büyükşehir Belediyesi sınırlarındaki köylerin mahalleye dönüştürüldüğünü, köy tüzel kişiliğinin ortadan kaldırıldığını, Kadastro Kanunu hükümleri gereğince dava konusu taşınmazların hiçbir şekilde özel mülkiyete konu olamayacağını ve Maliye Hazinesi adına kayıtlı olması gerektiğini, dava konusu taşınmazların evveliyatının köy boşluğuna isabet ettiğini, 19.12.2019 tarihinde tesis kadastrosu işlemi sonucunda Hazine adına ham toprak vasfı ile tescil edildiğini, dava konusu taşınmazların köy yerleşim alanı içinde kalması ve 6360 sayılı Kanunla köy statüsünde bulunan yerlerin “mahalle” ye dönüşmesi nedeniyle buralarda bulunan taşınmazların ilgili Belediye tarafından imar planı uygulamasına tabi tutulabileceği dikkate alındığında davanın reddi gerektiğini, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olan dava konusu taşınmazların kazandırıcı zamanaşımı ile iktisap edilmesi veya Belediyeye devredilmesinin mümkün olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Kadastro sonucu; Konya ili, .... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 44440 ada 6 parsel ve 44444 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar ham toprak vasfı ile senetsizden davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunu'nun 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.12.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.