"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2228 E., 2023/2516 K.
HÜKÜM/KARAR : Asıl ve Birleştirilen Dava Kabul/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ayancık Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/191 E., 2023/89 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl ve birleştirilen davada davalılar vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda duruşma isteği değerden reddedilerek gereği düşünüldü:
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 362. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352/1-(b) hükmü uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa denkleştirme isteğine ilişkin olup davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan, dava değerinin davayı açan mirasçıların her birinin payına isabet eden değer olacağı kuşkusuzdur.
Öte yandan, HMK’nın “Davaların Yığılması” başlığını taşıyan 110-(1) maddesinde “Davacı, aynı davalıya karşı olan, birbirinden bağımsız birden fazla asli talebini, aynı dava dilekçesinde ileri sürebilir. Bunun için, birlikte dava edilen taleplerin tamamının aynı yargı çeşidi içinde yer alması ve taleplerin tümü bakımından ortak yetkili bir mahkemenin bulunması şarttır.” şeklindeki düzenleme ile aynı yargı sınırları içinde davacının, aynı davalıya karşı birden fazla talebini ileri sürme olanağı tanınarak dava şartları belirlenmiştir.
Aynı yargılama sınırları içinde birden fazla bağımsız davanın bulunması hali olarak nitelendirilen dava birleşmesini iki guruba ayırmak mümkündür. Bunlardan birincisi, davacı veya davalı yanda veya hem davacı hem de davalı yanda, taraf çokluğu olması sebebiyle doğan “subjektif dava birleşmesi”; diğeri ise aynı yargılama sınırları içinde ve taraflardan birinin diğerine karşı birden fazla davasının bulunması halinden doğan “objektif dava birleşmesidir”. (Yavuz Alangoya, Medeni Usul Hukukunda Dava Ortaklığı,S:30, Aynı yönde, Sabri Şakir Ansay, Hukuk Yargılama Usulleri, S:83,129.)
Dosya içeriğine göre; dava konusu 141 ada 5 parseldeki davalı ... adına kayıtlı 1 ve 2 nolu bağımsız bölümlerin dava tarihindeki keşfen saptanan toplam değeri olan 800.000,00 TL üzerinden her bir davacının payına (1/12) 66.666,67'şer TL; davalı ... adına kayıtlı 3 ve 4 nolu bağımsız bölümlerin dava tarihindeki keşfen saptanan toplam değeri olan 940.000,00 TL üzerinden her bir davacının payına 78.333,33'er TL; davalı ... adına kayıtlı 5 ve 6 nolu bağımsız bölümlerin dava tarihindeki keşfen saptanan toplam değeri olan 940.000,00 TL üzerinden her bir davacının payına 78.333,33'er TL; davalı ... adına kayıtlı 7 ve 9 nolu bağımsız bölümlerin dava tarihindeki keşfen saptanan toplam değeri olan 940.000,00 TL üzerinden her bir davacının payına 78.333,33'er TL; davalı ... adına kayıtlı 8 nolu bağımsız bölümün dava tarihindeki keşfen saptanan değeri olan 440.000,00 TL üzerinden her bir davacının payına 36.666,67'şer TL isabet etmekte olup anılan değerler Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalmaktadır.
KARAR
Açıklanan sebeple;
Asıl ve birleştirilen davada davalılar vekilinin temyiz dilekçesinin değerden REDDİNE,
Peşin alınan harcın istek hâlinde temyiz eden asıl ve birleştirilen davada davalılara iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine
23.12.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.