"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/82 E., 2023/269 K.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davacı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 29.04.2025 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde, temyiz eden davacı ... mirasçıları ..., ... ve ... vekili Avukat ... ve temyiz edilen davalı Hazine vekili Avukat ... geldiler. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; Bodrum ili, ... köyü 149 ada 162 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sonucunda Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, kadastro tespitinin gerçeği yansıtmadığını, söz konusu taşınmazı babası ...'ın 1955 yılında taşınmaz satış vaadi sözleşmesiyle satın aldığını, taşınmazın uzun bir süredir nizasız ve fasılasız malik sıfatıyla kendisi tarafından kullanıldığını ileri sürerek 149 ada 162 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili; dava konusu taşınmazın çalılık vasfı ile tespit edildiğini, davanın açıldığı tarih itibariyle 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacı lehine kazanma koşullarının gerçekleşmediğini, çekişmeli taşınmaz sit alanında kaldığından zilyetlikle kazanma imkanı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 21.12.2004 tarih ve 2001/36 Esas 2004/701 Karar sayılı kararı ile; davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile Muğla ili, Bodrum ilçesi, ... köyü sınırlarında yer alan zeytinlik vasıflı 31.438,90 metrekare miktarındaki 149 ada 162 parsel sayılı taşınmazın davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 21.12.2004 tarih ve 2001/36 Esas 2004/701 Karar sayılı kararının davalı Hazine vekili tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 15.04.2014 tarihli ve 2014/4092 Esas, 2014/7250 Karar sayılı kararıyla: dava konusu taşınmazın sınırında çalılık ve orman vasfında taşınmazlar bulunması nedeniyle orman araştırması yapılması gerektiği, dava konusu taşınmazın sit alanında kalıp kalmadığına ilişkin araştırmanın hüküm kurmaya yetersiz olduğu, hava fotoğrafı incelemesi yapılarak hava fotoğraflarının çekildikleri tarihlere göre taşınmazın kültür arazisi niteliğinde olup olmadığı, kesinleşen orman sınırları içinde kalıp kalmadığı veya orman sayılan yerlerden bulunup bulunmadığı hususlarında hiçbir duraksamaya yer vermeyecek biçimde rapor alınması gerektiği, ziraat bilirkişisinden dava konusu taşınmaz ve çevresindeki arazinin toprak yapısı birlikte incelenmek suretiyle dava konusu yerin kültür arazisi niteliğinde olup olmadığı hususunda ayrıntılı rapor alınması gerektiği, nizalı taşınmazın bulunduğu yerle ilgili Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu İl Müdürlüğünden dava konusu yeri kapsayan harita ile hangi derece ve nitelikteki sit alanı kapsamında kaldığını gösteren karar, harita ve belgelerin getirtilerek dosya arasına alınması, keşifte hazır edilecek alanında uzman arkeolog bilirkişi aracılığı ile taşınmazın bu belgelere göre 2863 sayılı Kanun'un 11. maddesi 2.cümlesi karşısındaki durumunun belirlenmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda 05.10.2016 tarih ve 2014/946 Esas 2016/340 Karar sayılı kararla; davacı yararına zilyetlikle iktisap koşulları oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile Muğla ili, Bodrum ilçesi, ... köyünde bulunan zeytinlik vasfında 31.438,90 metrekare miktarındaki 149 ada 162 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 05.10.2016 tarih ve 2014/946 Esas 2016/340 Karar sayılı kararına karşı davalı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulması üzerine Dairenin 07.06.2022 tarih ve 2021/5408 Esas 2022/4576 Karar sayılı kararıyla; dosya arasında yer alan hükme esas ziraat mühendisi bilirkişi raporunun içeriğinden dava konusu taşınmazın organik madde düzeyinin yüksek olduğu, bu hususun taşınmazın tarımsal amaçlı olarak işlenmediğine delalet niteliğinde olduğu, taşınmazın genel itibariyle taşlık ve kayalık yapıda olduğu, eğiminin yüksek olduğu, taşınmazda zeytin ağaçlarının varlığından başka tarımsal uygulama kabul edilebilecek aktivitenin bulunmadığı, arazinin doğal koşullarının ekonomik amaca uygun tarımsal üretime engel teşkil ettiği, taşınmazın sığ toprak derinliğine sahip olduğu yönünde kanaat belirtildiği, rapor ekinde yer alan görüntülerin ise raporda yer alan değerlendirmeleri destekler mahiyette olduğu, öte yandan taşınmaz üzerinde sürdürüldüğü iddia edilen hayvan otlatma mahiyetindeki faaliyetlerin ekonomik amaca uygun ve iktisaba elverişli nitelikte sayılmayacağı, kaldı ki taşınmaz üzerinde yer alan zeytin ağaçlarının araziye dağılışları bakımından kapalı zeytin bahçesi hüviyetinden uzak oldukları, kendiliğinden gelen ve kim tarafından toplandığı belirli olmayan mahsulün alınması ve taşınmaz üzerine eğimi azaltmak maksadıyla basit biçimde taşlardan teraslama yapılmasının ekonomik amaca uygun zilyetlik olarak kabul edilemeyeceği, hal böyle olunca, Mahkemece davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşulları oluşmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülmek suretiyle yazılı şekilde davanın kabulü cihetine gidilmesinin isabetsiz olduğu belirtilerek İlk Derece Mahkemesi Kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Ç. Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı davacı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
2.Davacı vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazın iktisap koşullarının oluşup oluşmadığının tespit tarihi itibariyle değerlendirilmesi gerektiğini, kadastro tutanağında dava konusu taşınmazın zeytinlik olarak kullanıldığının belirtildiğini, 1990 yılında yapılan kadastro tespitinde zeytinlik olduğu belirlenen taşınmazın 26 yıl sonra yapılan keşif sonucunda zeytinlik olmadığının tespit edilmesine itibar edilmemesi gerektiğini, davacının 1929 doğumlu olup tespit tarihinde 61 yaşında olduğunu ve taşınmazda tarım yapabildiğini, ancak 2016 yılında davacının 87 yaşında olduğunu ve sağlık durumunun elverdiği ölçüde taşınmaz ile ilgilenebildiğini, dava konusu taşınmazın davacının babası tarafından 1955 yılında satış senediyle satın alındığını, dosya kapsamında dinlenen tanık anlatımlarıyla dava konusu taşınmazda tarım ve zeytincilik yapıldığının sabit olduğunu, dava konusu taşınmazın iktisabında mühim olanın tespit tarihi ve öncesinde taşınmazda zirai faaliyetin yapılması olduğunu, davacının babası ve devamında davacının taşınmazın satın alındığı 1955 yılından bu yana dava konusu taşınmaz üzerinde zirai faaliyette bulunduğunu, kadastro tespit tarihi itibariyle dava konusu taşınmazda tarımsal faaliyet yapıldığının açık olduğunu, ziraat bilirkişinin dava konusu taşınmazdaki organik madde yoğunluğunu da tespit tarihine göre hesaplaması gerektiğini, ziraat bilirkişi raporunun bölgenin gerçeklerinden uzak olduğunu ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Temyiz olunan nihai kararların bozulması, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Muğla ili Bodrum ilçesi ... köyünde bulunan 149 ada 162 parsel sayılı taşınmaz 19.04.1990 tarihinde yapılan kadastro çalışmalarında 31.438,90 metrekare yüz ölçümü ve zeytinlik vasfı ile komşu ve davacı ... adına tespit ve tescil edilen 149 ada 38 parsel sayılı taşınmaza uygulanan 01.07.1965 tarih 2 sıra numaralı tapu kaydının güney hududunun Andızlı tepe okuması sebebiyle gayri sabit sınırlı kabul edilerek miktar fazlası olması ve sit alanı kapsamında kalması nedeniyle Hazine adına tespit edilmiş, kadastro tutanağı 22.01.1991 tarihinde kesinleşmiştir.
Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,
03.10.2024 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince duruşmaya gelen temyiz edilen davalı Hazine vekili için 28.000.00 TL duruşma vekalet ücretinin temyiz eden davacıdan alınmasına,
Aşağıda yazılı 345,55 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
29.04.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.