"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/3035 E., 2023/3217 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Zile 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/97 E., 2023/321 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davacının murisi ...'ın 515 ada 3 parsel sayılı dükkan niteliğindeki taşınmazdaki 4/5 payını davalıya satış suretiyle devrettiğini, davalının da anılan payın 2/5’ini dava dışı ....'e temlik ettiğini, devrin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğunu, murisin taşınmazı satmak için hiçbir haklı ve makul sebebinin bulunmadığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın 2/5 payının davalı adına olan tapu kaydının iptali ile miras payı oranında davacı adına tesciline, dava dışı kişiye devredilen 2/5 pay yönünden fazlaya ilişkin talepleri saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL’nin davalıdan tahsiline, tapu iptal ve tescil ile bedel talepleri kabul edilmediği takdirde tenkise karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; dava konusu taşınmazın davacının bilgisi dahilinde 19.04.2002 tarihinde davalıya satıldığını, davacıya annesinden intikal edecek miras payı olarak 30.000.000.000 TL’yi 13.10.2003 tarihinde Türkiye İş Bankası .... Şubesinden davacının hesabına yatırdığını, davacının kötüniyetli olduğunu, satış işleminde muvazaa bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; tanık beyanlarından murisin taşınmazı satma ihtiyacı içinde olmadığının, maddi durumunun iyi olduğunun anlaşıldığı, davalının satış bedelini ödeyerek taşınmazları devraldığı savunmasının ispatlanmadığı, taşınmazın gerçek değeri ile resmi akitte yazan değeri arasında fahiş fark olduğu, davacıya yapılan havalenin devir tarihinden çok sonraki bir dönemde gerçekleştiği, murisin en değerli sayılabilecek ve davalının işyeri olarak kullandığı taşınmazını devrettiği, iki mirasçısı bulunan murisin davacıya herhangi bir temlikte bulunmadığı, temlikin bedelsiz ve mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; hükmün usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf isteğinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın davacının bilgisi dahilinde 19.04.2002 tarihinde davalıya satıldığını, davacının satışı sonradan öğrenmesinin söz konusu olmadığını, davalının dava konusu temlik nedeniyle davacıya 30.000.000.000 ETL gönderdiğini, davacı vekilinin 01.05.2019 tarihli beyan dilekçesinde davacıya gönderilen paranın çekildiğini ikrar ettiğini, dekont açıklamasında paranın “hisse bedeli” için gönderildiğinin açıkça yazılı olduğunu, davaya konu taşınmazın satışında muvazaanın söz konusu olmadığını, murisin davaya konu taşınmazdan başka terekesinde bağ, ev ve tarla vasıflı taşınmazlar olduğunu, davacı tanığının satışa ilişkin bilgi sahibi olmadığını, iddianın kanıtlanamadığını, kararın gerekçe bölümünde davacı tarafından ileri sürülmeyen hususlara yer verildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil ile bedel, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir.
1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; muris ...’ın 29.11.2018 tarihinde öldüğü, geride davacı kızı ... ile davalı oğlu ...’ın mirasçı olarak kaldığı, murisin 515 ada 3 parselde bulunan 3 nolu bağımsız bölümdeki 4/5 payının tamamını 19.04.2002 tarihinde davalı ...’a satış suretiyle temlik ettiği, davalının 2/5 payı uhdesinde tutarak kalan 2/5 payı 11.11.2013 tarihinde dava dışı 3. bir kişiye devrettiği anlaşılmaktadır.
2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 8.281,32 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.12.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.