Logo

1. Hukuk Dairesi2023/6268 E. 2024/7035 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yolsuz tescile dayalı tapu iptali ve tescil davası ile buna bağlı olarak açılan bedel davasında, Hazine'nin tapu sicilinin tutulmasından doğan zarardan sorumluluğunun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, yolsuz tescil nedeniyle tapu iptali ve tescile, ayrıca davacıların zarara uğraması nedeniyle bedel davasının kabulüne karar vermesi doğru bulunarak, Hazine’nin tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan sorumluluk şartlarının oluştuğu gözetilerek, temyiz isteminin reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/329 E., 2023/18 K.

HÜKÜM : Asıl Dava Kabul-Birleştirilen 2014/484 Esas Sayılı Dava Kabul-Birleştirilen 2022/57 Esas Sayılı Dava Usulden Ret

Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali-tescil ve alacak (bedel) davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın ve birleştirilen 2014/484 Esas sayılı davanın kabulüne, birleştirilen 2022/57 Esas sayılı davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, birleştirilen 2014/484 Esas sayılı davada davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Asıl davada davacı ... vekili; 900 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde 28.07.2006 tarihinde toplamda 6 blok, her blokta ise 12 adet bağımsız bölüm olmak şartıyla kat irtifakının kurulduğunu, daha sonra mimari projeye ve 28.07.2006 tarihli kat irtifakına aykırı şekilde 09.08.2007 tarihli ve 1707 yevmiye numaralı işlemle (D) ve (F) blokların usulsüzce terkin edildiğini ve bodrum katta sığınak olan yerlerin iş yeri olarak değiştirildiğini, davalı Kooperatif tarafından (D) bloktaki (A) harfi ile numaralandırılan bağımsız bölümün davalı ...’a, (F) bloktaki (A) harfi ile numaralandırılan bağımsız bölümün ise öncelikle dava dışı ...’na, ondan da diğer davalı ...’ya satış suretiyle devredildiğini, davalılar adına oluşan tescil işleminin yolsuz olduğunu ileri sürerek 09.08.2007 tarihli ve 1707 yevmiye numaralı işlemle oluşan yolsuz tescilin terkinini, 28.07.2006 tarihli kat irtifakına dönülmesi yönünde karar verilmesini istemiştir.

2. Birleştirilen 2014/484 Esas sayılı davada davacı ...; dava konusu taşınmazı bedeli karşılığında satın aldığını, tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devletin sorumlu olduğunu ileri sürerek faiziyle birlikte şimdilik 250.000,00 TL bedele karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında ölümü üzerine mirasçıları davaya devam etmişlerdir.

3. Birleştirilen 2022/57 Esas sayılı davada davacı ...; dava konusu taşınmazı bedeli karşılığında satın aldığını, tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devletin sorumlu olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmaz bedelinin faizi ile birlikte tahsilini istemiştir.

II. CEVAP

1. Asıl davada davalı ...; tapu kaydına güvenerek ve bedelini ödeyerek dava konusu yeri iktisap ettiğini, iyi niyetli olduğunu belirterek asıl davanın reddini savunmuştur (yargılama sırasında ölümü üzerine mirasçıları davaya devam etmişlerdir.).

2. Asıl davada davalı ...; dava konusu yeri dava dışı ...’ndan bedelini ödeyerek satın aldığını, davalı ... ile diğer davalı .... Kent Yapı Kooperatifi arasındaki ilişkiyi bilmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

3. Asıl davada davalı Mega Kent Yapı Kooperatifi; savunma getirmemiştir.

4. Birleştirilen davada davalı İdare; davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI, BOZMA VE BOZMA SONRASI YARGILAMA SÜRECİ

1. Mahkemece; asıl davada davacı tarafından doğrudan dava açıldığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan asıl davanın reddine, birleştirilen (2014/484 Esas) davada ise Tapu Müdürlüğüne başvuru yapılmadan doğrudan dava açıldığı gerekçesiyle hukuki yarar yokluğundan birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı süresi içinde asıl davada davalı - birleştirilen davada davacı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 04.02.2020 tarihli ve 2016/9445 Esas, 2020/534 Karar sayılı kararı ile; asıl davada Tapu Müdürlüğünün hatalı gerçekleştirilen çekişmeye konu işlemin düzeltilmesi ile ilgili olarak, birleştirilen davada ise ...’in TMK'nın 1023. maddesinin "tapu kütüğündeki sicile iyi niyetle dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur" şeklindeki hükmü uyarınca (bedel istemli) eldeki davayı açabileceğine değinilerek toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilip işin esasına girilerek varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

3. Mahkemenin 17.01.2023 tarihli ve 2020/329 Esas, 2023/18 Karar sayılı kararıyla; bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, dava konusu taşınmazlara ilişkin tescilin yolsuz olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, asıl davanın kabulüne karar verildiğinden birleştirilen davada davacı mirasçılarının zararı oluştuğu gerekçesiyle birleştirilen 2014/484 Esas sayılı davanın kabulüne, birleştirilen 2022/57 Esas sayılı davanın ise pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde birleştirilen 2014/484 Esas sayılı davada davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Birleştirilen 2014/484 Esas sayılı davada davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; birleştirilen 2014/484 Esas sayılı dosya yönünden davanın kabulüne dair verilen kararın yasaya ve hakkaniyete aykırı olduğunu, Tapu Müdürlüğünün asli ve tam kusurlu olduğundan söz edilemeyeceğini, Devletin tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı zararlardan sorumluluğu için yasada belirtilen şartların oluşmadığını ve Medeni Kanun'un 1007. maddesi anlamında bir zarar doğmadığını, davacının zararını satıcı konumunda olan kooperatiften tazmin etmesi gerektiğini, eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiğini bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Asıl dava; yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen davalar ise yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı bedel (alacak) istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 705, 1007, 1022/1, 1023, 1024 ve 1025. maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 900 ada 1 parsel sayılı taşınmazda tesis edilen kat irtifakına aykırı şekilde, (D) ve (F) bloklardaki ortak alan olarak ayrılan kısımların (A) harfi ile numaralandırılmak suretiyle bağımsız bölüme çevrildiği, 09.08.2007 tarihinde kat irtifakı tesis edilerek (A) harfi ile numaralandırılan çekişme konusu bağımsız bölümlerin SS Şarkışla Mega Kent Konut Yapı Kooperatifi adına tescil edildiği, bilahare "D/A" numaralı bağımsız bölümün 20.11.2007 tarihinde ...'e; "F/A" numaralı bağımsız bölümün ise 27.12.2007 tarihinde ihbar olunan ...’na satış suretiyle devredildiği, Kahraman'ın ise anılan taşınmazı 22.02.2008 tarihinde ...’ya satış suretiyle devrettiği anlaşılmaktadır.

2. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

3.Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin "j" bendi gereğince temyiz eden davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın Şarkışla 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

23.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.