Logo

1. Hukuk Dairesi2023/6344 E. 2024/3096 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi gereğince malikinin mirasçısı olmadığı gerekçesiyle vakfa tescil edilen taşınmaz için mirasçıların açtığı tapu iptali ve tescil davasının kabulünün temyizen incelenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların hasımlı veraset ilamıyla mirasçı olduklarını kanıtlamaları ve Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi gereğince mirasçıların varlığı halinde taşınmazın vakfa tescil edilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1444 E., 2023/1642 K.

HÜKÜM/KARAR : Tapu İptal - Tescil İsteği Kabul - Ecrimisil İsteği Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2015/309 E., 2022/256 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali-tescil ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince tapu iptali ve tescil isteğinin kabulüne, ecrimisil isteğinin ise reddine verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; dava konusu 390 ada 17 parsel sayılı taşınmaz dedeleri ... oğlu ...'ye ait iken ölümüyle eşi ... ve çocukları ..., ..., ... ve ...'ye intikal ettiğini, Beyoğlu 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1997/743 E. 1998/34 K. sayılı kararıyla tapu maliklerinin ve mirasçılarının bulunmadığı gerekçesiyle taşınmazın Sultan ... Vakfı adına tesciline karar verildiğini, ancak tescilin yolsuz olduğunu, kayıt maliklerinin mirasçıları olduklarının veraset ilamlarıyla sabit olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adlarına tescilini ve haksız kullanım nedeniyle ecrimisile hükmedilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı Vakıflar İdaresi vekili, davacıların dayandıkları veraset ilamlarının hasımsız olarak alındığınından hükme esas alınamayacağını, taşınmazın Mahkeme kararı ile vakfı adına tescil edildiğini, davacıların ecrimisil isteğinin yasal koşullarının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, alınan hasımlı veraset ilamıyla davacıların taşınmazın kayıt maliklerinin mirasçıları olduklarının tespit edildiği gerekçesiyle tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne, ecrimisil isteği yönünden ise haksız işgalinin kararın kesinleşmesinden sonra gerçekleşeceği, dava tarihi itibariyle haksız işgalden söz edilemeyeceği gerekçesiyle ecrimisil isteğinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, cevap dilekçesini tekrarla, Yunanistan ile Türkiye arasında karşılılık bulunup bulunmadığının araştırılmadığını, tapu maliki ile davacıların mirasbırakanının aynı kişi olduğunun tespiti gerektiğini, öncelikle Asliye Hukuk Mahkemesinde tespit davası görülüp karar kesinleştiğinde hasımlı veraset belgesi alınması gerektiğini, taşınmazın değeri yüksek belirlendiğinden karar harcına da fazla hükmedildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacıların tapu maliklerinin mirasçıları olduklarına ilişkin hasımlı veraset ilamı almak suretiyle mirasçı olduklarını kanıtladıkları, hasımlı veraset ilamının Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, ayrıca kayıt maliki ile mirasçının aynı kişi olduğunun tespitine gerek olmadığı, Vakıflar Kanunu'nun 17 nci maddesinde belirtildiği üzere tapu malikinin mirasçılarının bulunması nedeniyle taşınmazın vakıf adına tescil edilemeyeceği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, Vakıflar Kanunu 17 nci maddesi gereğince vakfı adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ile mutasarrıfının mirasçıları adına tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17 nci maddesi ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 705 inci ve 1022 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Sultan ... Vakfından icareli İstanbul ili, Beyoğlu ilçesi, ... mahallesi 390 ada 17 parsel sayılı taşınmazın kadastro suretiyle 28.04.1936 tarihinde ... oğlu ... adına tescil edildiği, 21.03.1952 tarihinde ise taşınmazın ... mirasçıları ..., ..., ..., ... ve ...'e ... intikal ettiği, Beyoğlu 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1997/743 E. 1998/34 K. sayılı kararı gereğince taşınmazın 16.04.1998 tarihinde hükmen Sultan ... Vakfı adına tescil edildiği, İstanbul 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/683 E. 2018/549 K. sayılı hasımlı veraset ilamıyla tapu kayıt maliklerinin mirasçılarının davacılar olduğunun tespitine karar verildiği, kararın Bölge Adliye Mahkemesi denetiminden geçerek 12.01.2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 34.115,77 TL

bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.04.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.