Logo

1. Hukuk Dairesi2023/6351 E. 2024/141 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazın mülkiyetinin davacılara ait olup olmadığına ilişkin tapu iptali ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro mahkemesinde görülen önceki davada, davacıların keşif avansını yatırmamaları nedeniyle davanın esastan reddedilmesi ve kesin hüküm oluşturması gözetilerek, aynı konu hakkında açılan tapu iptali ve tescil davasının da kesin hükümden dolayı reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1988 E., 2021/2593 K.

...

...

HÜKÜM/KARAR : Usulden Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kandıra Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/707 E., 2018/20 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde, ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 187 ada 2 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini, davalı ...'un davacıların üvey anneleri olduğunu, oysa taşınmazın yarı hissesinin davacıların vefat eden babasına, yarı hissesinin de davacıların vefat eden annelerine ait olduğunu ileri sürerek taşınmazların tapu kayıtlarının iptal edilerek davacıların miras payları oranında tapuya kayıt ve tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının, davacıların babasıyla 1984 yılında evlendiğini ve taşınmaza bizzat zilyet olduğunu, davacıların çekişmeli taşınmaz hakkında daha önce Kandıra Kadastro Mahkemesinin 2008/367 Esas sayılı dosyası ile dava açtıklarını, davanın reddine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini belirterek davanın kesin hüküm nedeni ile reddine karar verilmesini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kesin hüküm nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kesin hüküm nedeniyle usulden reddedildiğini, Kadastro Mahkemesinin 2008/367 Esas sayılı dava dosyasında verilen süre içerisinde davacı tarafın keşif avansını yatırmadığı ve keşif delilinden vazgeçmiş sayılacağı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verildiğini, müvekkillerinin tamamının yurt dışında ikamet etmekte olup keşif avansının yatırılmadığından haberdar olmadıklarını, bu dosyada kendilerini temsil eden vekilin de dava açıldıktan sonra kanser hastalığına yakalanarak yargılama aşamasında vefat ettiğini, müvekkillerinin bu nedenle vekilleri ile irtibat kuramadıklarından davalarının usulden reddedildiğini, kadastro dosyasının usulden reddine karar verilmesinin davacıların dava konusu taşınmaz hakkında hak düşürücü süre içerisinde yeniden dava açmasına engel teşkil etmeyeceği gibi huzurdaki dava için de kesin hüküm teşkil etmeyeceğini, zira ortada dava konusu taşınmaz hakkında davanın esastan reddine ilişkin kesinleşmiş bir mahkeme kararı da bulunmadığını belirterek kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, Kandıra Kadastro Mahkemesinin 2008/367 Esas, 2012/217 Karar sayılı ilamı ile davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle esastan reddine karar verildiğine göre HMK'nın 303 üncü (HUMK'un 237 inci) maddesi anlamında kesin hüküm niteliğinde bulunduğu ve tarafları bağlayacağı, Mahkemece verilen kesin hüküm sebebiyle usulden ret kararının doğru olduğu, Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava dilekçesindeki ve istinaf dilekçesindeki taleplerini tekrar ile ret kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı ve 303 üncü maddeleri 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ıncı ve 713 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucunda 187 ada 2 parsel sayılı taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit edilmiş daha sonra hükmen tespit gibi tapuya tescil edilmiştir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 368,30 TL bakiye onama harcının davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.01.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

...