"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/554 E., 2023/887 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Zile 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/331 E., 2023/60 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... Tüzel Kişiliği vekili dava dilekçesinde; Tokat ili, .... ilçesi, .... köyünde bulunan 132 parsel sayılı taşınmazın yaklaşık 500 metrekarelik bölümünün seten yeri ve musalla taşı olarak kullanıldığını, 100 yıldan fazla süredir köy orta malı olduğunu belirterek köy orta malı olarak özel siciline kaydını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili; davada hak düşürücü sürenin geçtiğini, çekişmeli taşınmazın 7 parsel sayılı taşınmaz ile birlikte vergi kaydı esas alınmak sureti ile tespit edildiğini, taşınmazı satmadıkları için davanın açıldığını, çekişmeli taşınmazın bir bölümünde geçici olarak kullanıma izin verildiğini, mülkiyetin devredilmediğini, taşınmazın kamu malı niteliğinde olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 09.12.2021 tarih ve 2020/210 Esas, 2021/429 Karar sayılı kararı ile; dava konusu taşınmazın davalıların zilyetliğinde olduğu, kadastro tespitinin doğru olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 12.05.2022 tarih, 2022/217 Esas ve 2022/588 Karar sayılı kararı ile; Mahkeme gerekçesinin isabetsiz olduğu ve yapılan araştırmanın yetersiz olduğu belirtilerek hava fotoğraflarından da yararlanılmak sureti ile taşınmaz üzerinde zilyetlik araştırması yapılması gereğine değinilerek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılmış, dosya Mahkemesine gönderilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinice gönderme kararı sonucunda yapılan yargılama sonucunda, Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazın köy halkı tarafından kullanılan ortak bir alan olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, 132 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile bu yerin haritasında köy orta malı olarak gösterilmesine karar verilmiş, davacılar vekilinin tavzih talebi kabul edilerek dava konusu taşınmazın 286,77 metrekarelik bölümünün köy orta malı olarak kaydına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, dava konusu taşınmazda cenaze namazı kılındığını ve üzerinde musalla taşı bulunduğu, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16/A maddesi uyarınca böyle bir yerin “namazgah” olarak Köy Tüzel Kişiliği adına tescil edilmesi gerekmesine rağmen Mahkemece çekişmeli taşınmazın haritasında köy orta malı olarak gösterilmesine karar verilmesinin isabetsiz olduğu açıklanarak İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne, 132 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına namazgah niteliği ile tesciline ilişkin yeniden hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde;
a. Çekişmeli taşınmazın kamu malı niteliğinde olmadığını,
b. Taşınmazda davalıların zilyet olduğunu,
c. Kullanıma rıza gösterilmesinin taşınmazı kamu malı haline getirmeyeceğini,
d. Davada hak düşürücü sürenin geçtiğini,
e. Çekişmeli taşınmazın tapulu olup zilyetlikle edinilemeyeceğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
1980 yılında yörede yapılan kadastro sonucu; Tokat ili, .... ilçesi, .... köyünde bulunan 132 parsel sayılı taşınmaz vergi kaydı, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle.... adına tespit edilmiş, kadastro tespiti 09.02.1981 tarihinde kesinleşerek taşınmaz adı geçene tescil edilmiştir.
Davacı Köy Tüzel Kişiliği vekili, çekişmeli taşınmazın bir bölümünün köye ait olduğu iddiasıyla 03.07.2020 tarihinde dava açmış, Mahkemece taşınmazın köy orta malı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, 132 parselin tamamının tapu kaydının iptali ile haritasında köy orta malı olarak gösterilmesine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili tavzih talebinde bulunarak taşınmazın bir bölümünün adlarına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesinin 28.02.2023 tarihli tavzih kararı ile hüküm sonucu değiştirilmek sureti ile usule aykırı şekilde taşınmazın 286,77 metrekarelik bölümünün köy orta malı olarak özel siciline kaydına dair hüküm kurulmuştur. Karara karşı davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuş, Bölge Adliye Mahkemesince davalılar vekilinin istinaf talebi taşınmazın namazgah olarak tescil edilmesi gereğine değinilerek ve bu gerekçe ile sınırlı olmak üzere kabul edilmiş, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılmış, taleple bağlılık ilkesine aykırı olarak dava konusu taşınmazın tamamının tapu kaydı iptal edilerek namazgah olarak tesciline karar verilmiştir.
Mahkemece, davacının talebi gözetilmeksizin talepten fazlaya hükmedilmek sureti ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin süre ve niteliği kesin olarak belirlenmemiş, taşınmazın tespitine esas Bağlar 182 numaralı vergi kaydı getirtilip mahallinde usulünce uygulanmamıştır.
Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle çekişmeli taşınmazın tespitine esas Bağlar 182 numaralı vergi kaydı ve revizyon gördüğü taşınmazlara ilişkin kadastro tespit tutanakları ile oluşmuş ise tapu kayıtları getirtilmeli, çekişmeli taşınmaza ve tespite esas vergi kaydının revizyon gördüğü taşınmazlara komşu taşınmazların kadastro tespit tutanak ve dayanakları ile oluşmuş iseler tapu kayıtları, davalı iseler dava dosyaları eksiksiz olarak dosya arasına alınmalı, bundan sonra mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve teknik bilirkişinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır.
Taşınmazın başında yapılacak keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından dava konusu taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri hangi hukuki nedene dayalı olarak ve ne suretle kullanıldığı, kullanımın asli zilyetliğe mi feri zilyetliğe mi dayandığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, dava konusu taşınmazın tespitine esas vergi kaydı uygulanarak kapsamı belirlenmelidir. Yerel bilirkişi ve tanıkların, kayıt uygulanması ve taşınmazın tasarrufu hususundaki beyanlarının zemine uygunluğu komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli; teknik bilirkişiden uygulanan kaydın hudutları ile kapsamını belirtir, keşfi takibe imkan verir gerekçeli kroki ve rapor alınmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK'nın 371/1-a maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının talep halinde temyiz eden davalılara iadesine,
Dosyanın kararı veren Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
26.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.