"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/495 E., 2021/485 K.
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, asıl davada davalılar ..., Eyyübiye Belediye Başkanlığı ve Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığı yönünden davanın esastan reddine, davalı ... yönünden pasif husumet yokluğundan davanın reddine; birleştirilen davanın ise kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı/birleştirilen davada davalı Hazine vekili, davalı ... vekili ve davalı ... Büyükşehir Belediyesi vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Asıl davada davacı Hazine vekili; Şanlıurfa ili, Merkez ilçesi, ... mahallesinde yer alan, kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan dava konusu taşınmazın tarım alanına dönüştürülmesi veya ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerlerden olduğunu ileri sürerek 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 18 inci maddesi uyarınca taşınmazın Hazine adına tescilini istemiştir.
Birleştirilen davada davacı ...; asıl davada dava konusu edilen yaklaşık 80 dönümlük taşınmazı imar- ihya ederek 30 yılı aşkın zamandır kullandığını, daha önce aynı taşınmaz hakkında Şanlıurfa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/120 E. 2012/283 K. sayılı dosyası üzerinden açtığı tescil davasının açılmamış sayılmasına karar verildiğini, bu nedenle yeniden eldeki davayı açtığını ileri sürerek taşınmazın adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Asıl ve birleştirilen davada davalılar, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Şanlıurfa 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.11.2015 tarihli ve 2014/595 E. 2015/994 K. sayılı kararıyla; birleştirilen davada davacı ... lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle Hazine'nin açtığı asıl davada davalı ... Belediyesi yönünden davanın pasif husumet nedeniyle, diğer davalılar yönünden davanın esastan reddine; birleştirilen davanın ise kabulü ile 17.10.2011 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 78.003,30 m2 taşınmaz bölümünün davacı ... adına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı/birleştirilen davada davalı Hazine vekili, davalı ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili ile davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 11.03.2019 tarihli ve 2016/442 E. 2019/1621 K. sayılı kararıyla; "...yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli değildir. Şöyle ki, çekişmeli taşınmaz bölümüne ilişkin olarak davacı ... tarafından daha önceden açılan tescil davasında Şanlıurfa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 04.04.2014 tarih ve 2013/434 Esas, 2014/190 Karar sayılı kararıyla davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Davanın açılmamış sayılmasına karar verilmekle anılan dava bütün hukuki sonuçlarıyla birlikte ortadan kalkmıştır. Eldeki dava, önceki davadan tamamen bağımsız yeni bir tescil davası olmasına rağmen, Mahkemece iş bu dosya kapsamında herhangi bir inceleme yapılmamış, açılmamış sayılmasına karar verilen önceki dosyadaki keşif ve bilirkişi raporlarıyla yetinilerek karar verilmiştir. Ne var ki, Şanlıurfa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/434 Esas sayılı dosyasında, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmeden önce davanın kabulüne karar verilmiş, ancak verilen karar Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 30.04.2013 tarih ve 2013/6005 Esas, 2013/6360 Karar sayılı ilamıyla eksik ve yetersiz inceleme nedeniyle bozulmuş, bozma sonrasındaki ilk celse dosya işlemden kaldırılmış, daha sonra da davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Anılan dosyada yapılan incelemenin eksik ve yetersiz olduğu Yargıtay bozma ilamıyla tespit edilmiş olmasına ve bozma ilamının gerekleri henüz yerine getirilmeden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine rağmen, dosyadaki incelemenin eldeki dava bakımından yeterli görülmesi ve bozma ilamına uygun başkaca bir inceleme yapılmaksızın davacı ...’in davasının kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. Bu şekilde eksik ve yetersiz bir incelemeye dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca, eldeki tescil davası bakımından yöntemine uygun şekilde yeni baştan inceleme ve araştırma yapılması, açılmamış sayılmasına karar verilen dosyadaki bozma ilamında belirtilen hususların yapılacak inceleme sırasında özellikle dikkate alınması, 4721 sayılı TMK'nın 713/4-5. maddeleri gereğince yerel ve gazete ilanlarının yaptırılması, bundan sonra da toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir..." gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Hazine'nin açtığı asıl davada davalılar ..., Eyyübiye Belediye Başkanlığı ve Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığı yönünden davanın esastan reddine, diğer davalı ... yönünden pasif husumet yokluğundan davanın reddine; birleştirilen davada ise davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 31.12.2020 tarihli fen ve harita bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen 78.003,30 m2 taşınmazın davacı ... adına tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı/birleştirilen davada davalı Hazine vekili, davalı ... Belediye Başkanlığı vekili ve davalı ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili
temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı/ birleştirilen davada davalı Hazine vekili; hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişsiz olduğunu, yerel bilirkişi ve tanık beyanlarından taşınmazın imar ihyasının hangi tarihte tamamlandığının açık ve net bir biçimde anlaşılamadığını, eksik inceleme sonucunda karar verildiğini, ayrıca asıl davanın reddedilmesi nedeniyle aleyhe vekalet ücretine hükmedilmesinin de hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
Davalı ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili; eksik inceleme ve araştırma sonucunda karar verildiğini, imar-ihya şartlarının davacı lehine oluşmadığını, ayrıca dava konusu taşınmazın kentsel dönüşüm alanı içinde olduğunu belirtip kararın bozulmasını istemiştir.
Davalı ... Belediye Başkanlığı vekili; eksik inceleme ve araştırma sonucunda karar verildiğini, davacının iddiasını ispatlayamadığını, imar ihya şartlarının oluşmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Asıl ve birleştirilen dava, tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 17 nci ve 18 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; Şanlıurfa ili, Eyyübiye ilçesi, ... mahallesinde bulunan çekişmeli taşınmazın 1969 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında "taşlık, kayalık" olarak tescil harici bırakıldığı, daha önce dava konusu taşınmaz hakkında birleştirilen davanın davacısı ... tarafından Şanlıurfa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/120 E. 2012/283 K. sayılı dosyası üzerinden açılan tescil davasında verilen kabul kararının Yargıtay 8. Hukuk Dairesince eksik inceleme ve araştırma yapıldığından bahisle bozulduğu, bozma kararı sonrasında davacı tarafından takipsiz bırakılan davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, Mahkemenin Yargıtayca verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar.
Ne var ki; Mahkemece bozma kararına uyulduğu halde, bozma gereklerinin tam olarak yerine getirildiğini söyleyebilme olanağı bulunmamaktadır.
Şöyle ki; hükmüne uyulan bozma kararında, daha önce açılmamış sayılmasına karar verilen dosyada Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin bozma ilamında işaret edilen hususların özellikle dikkate alınması gerektiği belirtildiği halde Mahkemece bu yönlerden hükme yeterli bir araştırma ve inceleme yapılmadığı, diğer yandan açılmamış sayılmasına karar verilen dosyada dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıkların beyanlarında, dava konusu taşınmazın imar ihyasına davacının abisi ... tarafından 1980'li yıllarda başlandığı, ...'nın 10-11 yıl taşınmazı kullandıktan sonra 1992 yılında davacı kardeşi ...'e sattığı ve o tarihten itibaren dava konusu yerin davacı tarafından tasarruf edildiğini ifade ettikleri halde, eldeki davada dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıkların ise davacının abisi ...'in eklemeli zilyetliğine dair bir beyanları bulunmayıp sadece davacı ...'in zilyetliğinden bahsedildiği, dolayısıyla mahalli bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki oluştuğu, bunun yanında taşınmazın imar planı kapsamına alınıp alınmadığının da araştırılmadığı, eksik inceleme ile yetinilerek karar verildiği anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için, önceki bozma kararında belirtildiği üzere Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin bozma ilamında işaret edilen hususların araştırılması, taşınmaz başında mahalli bilirkişiler ve tanıklar tekrar dinlenerek dava konusu taşınmaz bölümünün öncesinin kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından hangi tarihten beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği, imar-ihyasının hangi tarihte kim tarafından tamamlandığı hususlarının çelişkiye yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulması, taşınmazın imar planı kapsamına alınıp alınmadığı, imar planı kapsamına alınmışsa ilk defa hangi tarihte ve hangi imar planı kapsamına alındığının ve imar planının kesinleşme tarihinin ilgili Belediyeden sorulması, toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı/birleştirilen davada davalı Hazine vekilinin, davalı ... Belediye Başkanlığı vekilinin ve davalı ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na ve Eyyübiye Belediye Başkanlığı'na iadesine,
Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
09.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.