Logo

1. Hukuk Dairesi2023/6501 E. 2024/6576 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacıların miras paylarını talep etmeleri nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, murisin sağlığında yaptığı bağışın geçerliliği ve davacıların hak düşürücü süre içerisinde dava açıp açmadıkları hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Murisin kadastro çalışmaları sırasında hayatta olduğu ve taşınmazları kendi isteğiyle davalı adına tescil ettirdiği, bu işlemin bağış niteliğinde olduğu ve davacıların on yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açmadıkları gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/185 E., 2023/1032 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Dereli Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/78 E., 2021/354 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar ... vd. vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar dava dilekçesi ve aşamalarda; Giresun ili, .... ilçesi, .... köyünde yapılan kadastro çalışmalarında muris babaları ...'a ait 181 ada 24 ve 185 ada 85 parsel sayılı taşınmazların kardeşleri olan davalı adına tespit ve tescil edildiğini, taşınmazların murisin ölümüyle mirasçılarına kaldığını tüm köy halkının bildiğini, kadastro çalışmaları sırasında gurbette oldukları için davalının taşınmazları kendi adına yazdırdığını ileri sürerek tapu iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir. Davacı ..., 06.11.2019 tarihli dilekçesi ile davasından feragat etmiştir.

II. CEVAP

Davalı; davanın süresinde açılmadığını, Mahkemenin davaya bakmakta görevli olmadığını, murisleri adına kayıtlı iken kendisi adına tescil edilen bir taşınmaz bulunmadığını, mirasçılar arasında uzlaşma yoluna gitmeyip doğrudan dava açan davacıların kötü niyetli olduklarını, köyde birlikte yaşadıkları muris babasına ölene kadar kendisinin baktığını, tüm taşınmazların uzun yıllardır kendisinin zilyetliği altında bulunduğunu, davacıların kadastro tespitlerine bir itirazları var ise askı ilan süresi içerisinde bunu ileri sürmeleri gerektiğini belirtip davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla

; davacı ... bakımından davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, diğer davacılar bakımından, dava konusu taşınmazların evvelinde tarafların muris babaları ...’a ait olduğunu, ancak murisin sağlığındayken tüm taşınmazlarını mirasçılarına paylaştırıp paylaştırmadığı ya da muris öldükten sonra mirasçılarının tümünün katılımı veya rızaları dahilinde gerçekleşmiş bir rızai taksimin bulunup bulunmadığının net olmadığı, davacılar her ne kadar taksimin olmadığını, taşınmazlarda miras payları oranında haklarının bulunduğunu iddia etseler ve bir kısım tanıklar bu iddiayı destekler nitelikte beyanlarda bulunmuş iseler de murisin kadastro tespit çalışmaları sırasında sağ olduğu ve tescillerin kendisinin bilgisi dahilinde yapıldığının anlaşıldığı, bu kapsamda murisin taşınmazları davalı adına tespit ve tescil ettirmesinin bağış niteliğinde değerlendirilmesi gerektiği, murisin sağlığında bağış niteliğindeki kazandırmalara yönelik olarak murisin mirası kapsamında kadastro öncesi sebebe dayalı olarak tapu iptal tescil davası açılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ... vd. vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla

; kadastro çalışmaları sırasında murisin sağ olup hazır bulunduğu, taşınmazların muris tarafından kendi isteği ve rızasıyla davalı adına tespit ettirildiği, davacıların delil listesinde yer alan tespit bilirkişilerinin tanık olarak dinlenilmelerinde de herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, dava konusu taşınmazlar kadastro öncesinde tapusuz olduklarından menkul mal hükmünde olup bağış ve satış gibi temlik işlemlerinin resmi ya da yazılı şekilde yapılmasına gerek bulunmadığı, muris tarafından yapılan şifahi bağış işlemi ve kısa elden teslim yoluyla taşınmazların mülkiyetinin davalıya devredilmesinin mümkün olduğu, kaldı ki taşınmazların kadastro tespitleri 2009 yılında kesinleşmiş olup murisin on yıllık hak düşürücü sürenin dolmasından kısa bir süre önce 2019 yılında öldüğü, kadastro tespitlerinin kesinleşmesinin üzerinden on yıla yakın bir süre geçmesine rağmen muris tarafından yapılmış herhangi bir hak iddiası veya açılmış bir dava da bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesinin yerinde olduğu gerekçesiyle bir kısım davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacılar ... vd. vekili temyiz dilekçesi ile; taşınmazların murislerinden kaldığının sabit olduğunu ancak davalının kadastro çalışması sırasında kendisine fazla pay yazdırarak adaletsiz bir paylaşım yaptırdığını, davalının bakım savunmasını ispatlayamadığını, murisin bu nedenle davalıya bağış yapmasının mümkün olmadığını, murisin yaşı itibarıyla kadastro çalışmalarını takip edip müdahale etmesinin mümkün bulunmadığını, davalının kötü niyetli hareket ettiğini, davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtip kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Kadastro sonucunda Giresun ili, .... ilçesi, .... köyü çalışma alanında bulunan 181 ada 24 parsel sayılı taşınmazın (1224,65 m2, tarla) kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği, miras yoluyla gelen hak ve taksime dayalı olarak belgesizden davalı ... adına, 185 ada 85 parsel sayılı taşınmazın (4432 m2, samanlık ve fındık bahçesi) kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle belgesizden 1/2'şer paylarla davalı ... ve dava dışı ..... adlarına tespit edildiği, tespitlerin itiraza uğramadan 21.07.2009 tarihinde kesinleştiği; muris .....'ın 07.02.2019 tarihinde öldüğü, geride mirasçıları olarak çocukları olan davanın taraflarının kaldığı anlaşılmaktadır.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar ... vd. vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar ... vd. vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 157,75 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.12.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.