Logo

1. Hukuk Dairesi2023/6576 E. 2024/1677 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tescil harici bırakılan taşınmazın zilyetliği ve tapuda tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın 2005 yılına kadar üzerinde herhangi bir tarımsal faaliyetin bulunmadığı, 2005 yılından sonraki imar-ihya faaliyetleri ile olağanüstü zamanaşımı süresinin henüz dolmadığı, taşınmazın mevcut haliyle tescile tabi olmadığı ve şahıslar adına zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinme koşullarının oluşmadığı gözetilerek, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 18. maddesi uyarınca Hazine adına tesciline karar verilmesi doğru bulunarak yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/78 E., 2023/160 K.

DAVALILAR : ... Belediye Başkanlığı vekili Avukat ..., ... vekilleri Avukat ..., Avukat ..., Hazine vekilleri Avukat ..., Avukat ..., Avukat ..., ... Köy Tüzel Kişiliği

DAVA TARİHİ : ...

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili ile ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 18.12.2020 tarihli, 2017/4259 Esas, 2020/6161 Karar sayılı kararı ile bozulmuştur.

Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacı tarafından tescil talebiyle açılan davanın reddine, davalı ... Hazinesinin tescil talebinin kabulüne karar verilmiş; kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Gaziantep ili ... ilçesi ... köyünde bulunan taşınmazı davacının 25 yılı aşkın süredir davasız ve aralıksız malik sıfatıyla kullanıp ekip biçtiğini, söz konusu taşınmazın bir tarafında 111 ada 80 parsel sayılı taşınmaz, bir tarafında Mahkemenin derdest 2013/147 Esas dosyasında tescili istenmiş taşınmaz olduğunu, bir tarafında da dere olduğunu, 20 dönüm civarındaki söz konusu taşınmazın Hazine, köy muhtarlığı veya üçüncü kişilerle bir ilgisinin bulunmadığını, taşınmazın ortak kullanım alanında da olmadığını, bu nedenlerle söz konusu taşınmazın tapuda davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; dava konusu taşınmaz Devletin hüküm ve tasarrufundaki yerlerde olduğunu, davacının tespit dışı bırakılma işlemine karşı iddiada bulunmadığı gibi herhangi bir itirazda da bulunmadığını, dava açmak için gerekli sürenin geçtiğini, tespit dışı bırakılma tarihinden dava tarihine kadar malik sıfatıyla 20 yılı aşkın bir zilyetliği bulunmadığını, dava konusu taşınmazın fiili olarak kullanılmadığını, davanın reddine karar verilerek mahkeme masrafları ile yasal vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını, ayrıca dava konusu taşınmazın ... adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

2. ... Köy Muhtarlığı; taşınmazın davacının uzun zamandır kullanımında olduğunu, taşınmazın köy ile ilgisinin bulunmadığı belirtilmiştir.

3. ... vekili ve ... Belediye Başkanlığı vekili cevap dilekçelerinde özetle; davanın reddini savunmuşlardır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 27.01.2016 tarihli 2014/168 Esas 2016/11 Karar sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulüne, fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 17.616,76 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz bölümünün davacı ... adına tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine vekili ile ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 18.12.2020 tarihli, 2017/4259 Esas, 2020/6161 Karar sayılı kararıyla; çekişmeli taşınmaza ait en eski tarihli ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi/mevkiyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre dava tarihi olan 2014 yılından 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı taktirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı Harita Genel Müdürlüğünden tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosyaya konulması, ayrıca dava konusu taşınmaza komşu taşınmazların kadastro tutanak ve varsa dayanaklarının dosya arasına getirtilmesi, çekişmeli taşınmaz bölümünün hangi tarihte ve neden tescil harici bırakıldığının kadastro müdürlüğünden sorulması ve bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile 3 ziraat mühendisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve fen elemanından oluşacak bilirkişi heyeti eşliğinde yeniden keşif yapılması; keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl zilyet edilmeye başlandığı, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği ve zilyetliğin ne şekilde sürdürüldüğü hususlarının etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, beyanları arasında doğabilecek çelişkilerin gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeye çalışılması; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılması ve temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları da değerlendirilmek suretiyle çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin ve arazinin ekonomik amacına uygun olarak zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılması; taşınmazın kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla ölçekleri eşitlenmek suretiyle uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması; ziraatçı bilirkişi kurulundan taşınmaz bölümünün zirai faaliyete konu olup olmadığı, zilyetliğin hangi tarihte başladığı ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü, kullanım sınırlarının oluşup oluşmadığı ve komşu parseller ile dava konusu taşınmaz arasında nitelik farkı bulunup bulunmadığı hususunda bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverir şekilde rapor istenmesi; fen bilirkişisine keşfi takibe ve denetlemeye olanak verir rapor ve kroki düzenlettirilmesi; bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiğine işaret edilerek karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Temyize Konu Karar

Mahkemenin 12.04.2023 tarih, 2021/78 Esas, 2023/160 Karar sayılı kararıyla; hükmüne uyulan bozma ilamının gereklerinin yerine getirildiği, 2005 yılına kadar taşınmaz üzerinde ekili veya dikili bir tarımsal faaliyetin bulunmadığı, 2005 yılından sonraki en yakın 2008 yılından itibaren imar-ihya yönünden bir faaliyetin olduğu tespit olunduğundan olağanüstü zamanaşımı süresinin henüz dolmadığı, taşınmazın mevcut durumu itibariyle tescile tabi olmayan bir taşınmaz olduğu ve ileride ekonomik yarar sağlanmasının mümkün bulunduğu, şahıslar adına zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinme koşullarının oluşmadığı, bu durumda 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 18 inci maddesi uyarınca Hazine adına tescilinin yapılması gerektiği sonucuna varılarak davacı tarafından tescil talebiyle açılan davanın reddine, davalı ... Hazinesinin tescil talebinin kabulü ile fen bilirkişisi ... tarafından düzenlenmiş 30.12.2021 tarihli krokili raporda (A) harfi ile gösterilen 17616,76 m2'lik kısmın tarla vasfıyla ... ili ... ilçesi ... mahallesi son parsel numarası ile ... adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, mahalli bilirkişi ile tanıkların beyanlarının ve özellikle 22.12.2022 tarihli zirai bilirkişi ek raporunun Mahkemece değerlendirilmeye alınmadığını, 2008 yılı öncesinde taşınmazın toprak yapısının tarımsal mekanizasyona uygun ve işlenebilir olduğu, toprak işlemeyi engelleyecek taşların temizlendiği, arazinin tesfiyesinin yapıldığı ve imar-ihyasının yapıldığı ve bunun neticesinde dava konusu alanın tarla tarımına (hububat-baklagil (buğday, arpa veya nohut)) elverişli olduğu hususlarının bilirkişilerce tespit edildiğini, mahalli bilirkişi ve tanıkların davacının dikili tarıma geçmeden yıllar evvel 80'li 90'lı yıllarda taşlarını temizlediği ve buğday ektiği yönünde beyanda bulunduklarını ancak bu hususların Mahkemece göz ardı edildiğini, davacının 80'li yıllarda imar-ihya amaçlı taşınmazda taşları temizlediğini, ekili tarım yaparak taşınmazı ihya ettiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1 inci ve 17 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. 1994 yılında dava konusu taşınmazın bulunduğu ... köyünde yapılan tesis kadastro çalışmaları sırasında, dava konusu taşınmaz taşlık ve kayalık olması nedeniyle tescil harici bırakılmıştır.

2.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

3.Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,

Alınması gereken 247,70 TL bakiye onama harcının davacıdan alınmasına,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

28.02.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

...