Logo

1. Hukuk Dairesi2023/6625 E. 2024/503 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu kaydında bulunan Hazine adına miktar fazlalığı şerhinin tapunun iptali ve Hazine adına tescili ile bu şerhin terkinine ilişkin istemlerin uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, tapu kaydındaki Hazine adına miktar fazlalığı şerhinin dayanağı olan belgeleri incelemeden, bilirkişi raporu almadan ve keşif yapmadan hüküm kurması usul ve yasaya aykırı görülerek, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20/D maddesi ve iskan mevzuatı uyarınca miktar fazlalığının Hazineye ait olup olmadığının tespiti için gerekli araştırma ve incelemenin yapılmasının gerekliliği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2003/97 E., 2016/136 K.

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasındaki asıl dava yönünden tapu kaydında tapu miktar fazlalıklarının Hazineye ait olduğu şerhinin bulunduğunu belirterek; bu şerhe istinaden tapunun iptali ile fazlalığın Hazine adına tescili, birleşen dava yönünden miktar fazlalık şerhlerinin terkinine karar verilmesine ilişkin olarak yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne ilişkin karar asıl dosya davacısı-birleşen dosya davalısı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü;

I. DAVA

Asıl davada davacı Hazine vekili; ... ada 34 parselde kayıtlı taşınmazın tapu kaydında tapu miktar fazlalıklarının Hazineye ait olduğu şerhinin bulunduğunu belirterek bu şerhe istinaden tapunun iptali ile fazlalığın Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

Birleşen davada davacılar vekili; dava konusu ... ada 34 parselde kayıtlı taşınmazın tapu kütüğünün beyanlar hanesinde 1833m2’lik Hazine fazlalığı bulunduğunun belirtildiğini, taşınmazın 1945 yılından beri davacılar ve bayileri tarafından nizasız ve fasılasız olarak kullanıldığını, kadastro tespiti esnasında tapu senedinde 3304m2 ile ölçümde 5137m2 olarak fark olması sebebiyle fazlası Hazineye aittir şerhi konulduğunu ancak on yıllık süre geçmiş olduğundan fazlalık şerhlerinin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Asıl davada bir kısım davalılar ve vekilleri; davanın reddini savunmuşlardır.

Birleştirilen davada davalı Hazine vekili; davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Foça Asliye Hukuk Mahkemesi nin 27.04.2016 tarih, 2003/97 Esas, 2016/136 Karar sayılı kararıyla; dava konusu 16 ada 34 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde; beyanlar hanesinde "1833 m2 fazlalık 15.02.1951 tarih 163 no ile mal müd.’’şeklinde şerh bulunduğunun anlaşıldığı, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 22.11.2012 tarih, 2012/13163 Esas, 2012/13606 Karar sayılı ilamının gerekçesinde belirtildiği şekilde, dayanağı bulunmayan ve bir Mahkeme Kararı olmaksızın sicil kaydına tek taraflı olarak konulan şerhin, kayıt maliklerini bağlamayacağı ve yolsuz tescil niteliği taşıyacağı, şerhin davalı taraf yönünden hukuken hüküm ifade etmeyeceği gerekçesiyle asıl davanın reddine; şerh terkinine yönelik karşı davanın kabulü ile dava konusu 16 ada, 34 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesindeki "1833 m2 fazlalık 15.02.1951 tarih 163 no ile mal müd." şerhinin terkinine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde davacı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; aynı konuda komşu parseller hakkında açılan davaların kabul edildiğini ve temyizde onandığını belirterek usul ve yasaya aykırı kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Asıl dava; tapuda miktar fazlalığının davacı Hazineye aittir şerhine istinaden miktar fazlasının iptali ile davacı adına kayıt ve tescili; birleşen dosya ise fazlalık şerhlerinin terkini isteklerine ilişkindir

2. İlgili Hukuk

2510 sayılı İskan Yasası'nın 23 üncü maddesi, 5543 sayılı İskan Yasası'nın 19 uncu maddesi, 3402 sayılı Kadastro Yasası'nın 20/D maddesi.

3. Değerlendirme

1-Mahkemece yazılı şekilde karar verilmiş ise de dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; davaya konu şerhin dayanağı olan belgelerin dosyaya kazandırılmadığı, bilirkişilerden elverişli rapor alınmadan, mahallinde yöntemine uygun biçimde keşif yapılmadan hüküm vermeye yeterli bulunmayan araştırma, inceleme ve uygulama ile karar verildiği anlaşılmıştır.

2- 3402 sayılı Yasa ile yürürlükten kaldırılan 766 sayılı Tapulama Yasası'nın 42 inci maddesi ve 3402 sayılı Kadastro Yasası'nın 20/D maddesi hükmünde aynen; "Hazinece, özel kanunlar hükümlerine göre değişmez ve genişletilmeye müsait olmayan sınırlarla miktar üzerinden satılan, tefviz veya tahsis veya parasız dağıtılan taşınmaz mallarda çıkan fazlalık, taşınmaz malla birlikte satış, tefviz, tahsis ve dağıtım tarihinden itibaren on yıl geçmiş ise, miktarına bakılmaksızın kayıt sahibi adına tespit edilir.

Bu maddede yazılı taşınmaz mallarda meydana gelen fazlalıklar hakkında şartları uygun bulunduğu takdirde, 14 ve 17 nci madde hükümleri uygulanır." düzenlemesine yer verilmiştir.

Yine 2510 sayılı Yasa'nın 23 üncü maddesinde, iskanen oluşturulan ve temlik edilen tapuların miktarı ile geçerli olacağı ve taşınmazlarda çıkan miktar fazlalıklarının ise Hazineye ait olacağı öngörülmüş, 2510 sayılı Yasa'yı yürürlükten kaldıran 5543 sayılı Yasa'nın 19 uncu maddesinde de aynı hükme yer verilmiştir.

3-Doğru sonuca ulaşabilmek için taşınmazın dayanağı olan tapu kayıtları tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtilip davaya konu şerhin dayanağı olan belgeleri dosyaya kazandırılmak suretiyle mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi ve taraf tanıkları huzuruyla keşif yapılmalıdır.

4-Yapılacak keşifte, miktar fazlasının Hazineye ait olacağı şerhinin hangi sebeple tutanağın beyanlar hanesinde gösterildiği, öncesinin iskan kaydına dayalı olup olmadığı, iskân kaydının zemine uyup uymadığı ve gayri sabit sınırlı olup olmadığı, 3402 sayılı Yasa'nın 12/3, keza ek 4/3 maddesi hükümlerinde öngörülen yasal süre içerisinde şerhin terkini talebinde bulunulup bulunulmadığı hususları araştırılarak karar verilmesi gerektiği ve mahkeme gerekçesinde emsal gösterilen daire kararının Dairenin yerleşmiş içtihatlarına uygun düşmeyen istisnai bir karar olduğu gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olmamıştır.

V. KARAR

Yukarıda açıklanan nedenlerle; asıl davada davacı-birleştirilen davada davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA,

Temyiz eden davacı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

22.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi