Logo

1. Hukuk Dairesi2023/667 E. 2024/1561 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar, davalılar adına tescilli taşınmazın bir kısmının kendilerine ait olduğunu iddia ederek tapu iptali ve tescil davası açmıştır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme davacıların mirasbırakının taşınmazın bir kısmını imar ve ihya yoluyla zilyetliğine geçirdiğini kabul ederek davanın kısmen kabulüne karar vermiş, ancak davalıların payının tamamının iptaline ve davacılar adına tesciline hükmetmiş olması Yargıtay tarafından hatalı bulunmuş ve sadece uyuşmazlık konusu kısımla ilgili iptal ve tescil hükmü kurulması gerektiği gözetilerek karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/401 E., 2022/289 K.

HÜKÜM : Kısmen Kabul

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; zilyetliğe dayalı açtıkları Manavgat 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/481 Esas sayılı dosyasında bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen kısımların adlarına tesciline karar verildiğini, yine davalılar tarafından zilyetliğe dayalı açılan Manavgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/460 Esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporuna göre aynı kısmın davalılar adına da tesciline karar verildiğini, davalılar tarafından açılan davanın daha önce kesinleşmesi nedeniyle çakışan kısmın 926 sayılı parsel olarak davalılar adına tescil edildiğini, iki mahkeme kararı arasında çelişki bulunduğunu ve davalılar adına oluşan tescilin yolsuz olduğunu, çekişmeli taşınmazın TMK’nın 713 üncü maddesi şartları gereğince kendilerine ait olduğunu ileri sürerek 926 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile adlarına tescilini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalılar; iddiaların dayanaksız olduğunu, dava konusu taşınmazın kesinleşmiş mahkeme kararına göre adlarına tescil edildiğini bildirip, davanın reddini savunmuşlardır.

III. MAHKEME KARARI

Manavgat 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.11.2015 tarihli ve 2014/142 Esas, 2015/634 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın bir kısmının davacıların mirasbırakanı tarafından imar-ihya edilerek kullanıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 20.03.2015 tarihli bilirkişi rapor ve krorisinde (E) harfi ile gösterilen 3.152,08 metrekarelik kısma isabet eden 926 sayılı parselin ilgili kısmının tapu kaydının iptali ile mirasbırakan Bahattin Ergen'in veraset ilamına göre 2/8 payının davacı ..., 1/8’er paylarının da diğer davacılar adına ayrı ayrı tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 23.06.2021 tarihli ve 2020/1820 Esas, 2021/3517 Karar sayılı kararıyla; “Hemen belirtilmelidir ki, dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalılar vekilinin işin esasına yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; davacılar vekili ile davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece, dava konusu 926 parsel sayılı taşınmazdan 3.152,08 metrekarelik kısmının tapusunun iptaline karar verilmiş ise de, anılan kısmın ifrazının mümkün olup olmadığının yetkili merciden sorulmadan sonuca gidilmiş olması hatalıdır. Hâl böyle olunca, hükme esas alınan 20.03.2015 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokinin ilgili merciye gönderilmesi, 3.152,08 metrekarelik kısmın dava konusu 926 sayılı parselden ifrazının mümkün olup olmadığının sorulması, ifraz edilmesi mümkün ise ifraz ile ayrı bir parsel numarası altında davacılar adına payları oranında tesciline, mümkün değil ise dava konusu taşınmaza davacıların paydaş kılınmak suretiyle hüküm kurulması, ayrıca taşınmazın aynına ilişkin eldeki davada dava konusu edilen kısmın dava tarihindeki ve harcı tamamlanan değeri gözetilerek vekalet ücreti yönünden bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Manavgat 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 03.11.2022 tarihli ve 2021/401 Esas, 2022/289 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın bir kısmının davacıların mirasbıkaranı tarafından imar-ihya edilerek kullanıldığı, davacılar lehine TMK’nın 713 üncü maddesi şartlarının oluştuğu, 20.03.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda ve ekindeki krokide (E) harfi ile işaretli 3.152,08 m²lik bölüm yönünden tapu iptali ve tescil talebinin hukuken yerinde bulunduğu, ancak bu kısmın parselden ifrazının mümkün olmayacağının belirlendiği, bu nedenle 3.152,08 m²'lik alan bakımından hisselerinin iptali ile davacıların mirasbırakanı ...'in veraset ilamındaki hisseleri oranında davacılar adına tesciline karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 128 ada 137 parsel (eski 926 parsel) sayılı taşınmazın 78802/368205 payının davacı ..., 39401/368205'er paylarının da diğer davacılar ..., ..., ..., ..., Şeyma Kızılca, ... adına ayrı ayrı tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olup hüküm ile gerekçesinin çelişkili olduğunu, hükme dayanak yapılan krokiye hükümde atıf yapılmadığını, ayrıca 926 parsel sayılı taşınmazın kısmen kabul ve kısmen reddedilen bölümlerine ait ayrı parsel numarası verilerek hüküm kurulması gerekirken usulen 926 parsel sayılı taşınmazın tümünün davalı adına olan tapu kaydının iptali ile hüküm kurulmasının doğru olmadığını, Mahkemece taşınmazın ifrazının mümkün olup olmadığı yönünden eksik inceleme ve araştırma yapıldığını, davalılar lehine tescil kararı verilen Manavgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasında toplanan delillerin ve yeniden keşif yapılması talebinin dikkate alınmadığını, hukuka aykırı delillerin hükme dayanak yapıldığını, eldeki davanın yolsuz tescil hukuki nedenine dayandığını, Mahkemece dava konusu taşınmazların tesciline esas hükümlerdeki krokilerin incelenmediğini, davacılar lehine hükmedilen vekalet ücretinin yasaya aykırı olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 705 inci, 1022/1 inci, 1023 üncü, 1024/2 nci ve 3 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen kararının bozma kararına uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde, hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararına uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiş olup davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekir.

3. Ancak, tapu kayıtlarının Mahkemece belirlenen pay oranında iptali ile davacılar adına tesciline karar verilip kalan payların davalılar üzerinde bırakılması ile yetinilmesi gerekirken davalıların edinme sebebini değiştirecek şekilde taşınmazın tamamının tapu kaydının iptali ile davalılar hakkında yeniden tescil hükmü kurulması doğru olmamıştır.

4. Ne var ki, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalılar vekilinin işin esasına yönelik yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının değinilen yönden kabulü ile hüküm fıkrasının (1.) bendinin hükümden çıkarılarak yerine (1.) bent olarak “Açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; dava konusu Antalya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 128 ada 137 parsel sayılı (eski 926 parsel) taşınmazda davalılar ... adına kayıtlı 1/3, ... adına kayıtlı 1/3, ... adına kayıtlı 1/3 paydan toplam 78802/368205 payın iptali ile davacı ..., 39401/368205 payın iptali ile davacı ..., 39401/368205 payın iptali ile davacı ..., 39401/368205 payın iptali ile davacı ..., 39401/368205 payın iptali ile davacı ..., 39401/368205 payın iptali ile davacı ... , 39401/368205 payın iptali ile davacı ... adına tesciline, kalan 17666/368205 payın davalı ..., 17666/368205 payın davalı ..., 17665/368205 payın davalı ... üzerinde bırakılmasına,davacıların fazlaya ilişkin isteminin reddine” cümlesinin yazılması suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde davalılara iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.