Logo

1. Hukuk Dairesi2023/693 E. 2024/1535 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında davalı oğluna yaptığı taşınmaz devrinin muris muvazaası olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın tüm taşınmazlarını aynı gün davalıya devretmesi, satış bedeli ile gerçek değer arasında fahiş fark bulunması, mirasbırakanın mal satma ihtiyacı içinde olmaması ve davalının o dönemde bu taşınmazları alabilecek ekonomik gücünün bulunmaması gibi olguların muvazaaya işaret ettiği değerlendirilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/812 E., 2022/1771 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul/ Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/40 E., 2021/619 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Asıl davada davacılar vekili; Sakarya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 331, 334, 523 parselde tapuya kayıtlı taşınmazların, diğer parseller 574 ve 681 ile birlikte mirasbırakan ... adına kayıtlı iken vefatından kısa bir süre önce tapuda işlem satış gösterilerek oğlu olan davalı ...'a muvazaalı bir şekilde devredildiği, taşınmazın muvazaalı devirlerde satış bedelinin oldukça düşük gösterildiğini, bunun yanı sıra mirasbırakan ...'ın yaşı itibari ile taşınmaz satışını gerektirecek bu miktar bir paraya ihtiyacı olmadığını, davalının o tarihte bu taşınmazları alabilecek maddi imkanının olmadığının herkesçe bilindiğini, yöresel örf ve adetler gereğince kız çocuklara mirastan mal bırakmama ya da erkek çocuğu mirastan daha fazla yararlandırma adına mirastan mal kaçırma sureti ile bu devirlerin gerçekleştirildiğini ileri sürerek 331, 334 ve 523 parsellerin davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile mirasbırakan ...'ın veraset ilamındaki hisseleri oranında tesciline karar verilmesini istemiş; birleştirilen 2018/157 Esas sayılı dosyada davacılar vekili; ... Mahallesindeki 2583 parselde tapuya kayıtlı taşınmazın muvazaalı olarak devredilen hisselerinin iptali ile mirasbırakanın veraset ilamındaki hisseleri oranında tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Asıl ve birleştirilen davada davalı; davacılardan ...'ın 1970'li yılların sonlarına doğru nişanlı olduğu kişiye ailesinin rızasına aykırı olarak kaçtığını, bu hadise neticesinde tarafların mirasbırakanı ...'ın küçük bir ilçede yaşamanın getirmiş olduğu manevi baskıyla evden dışarıya çıkamaz hale geldiğini, günden güne artan üzüntüsü neticesinde sol kol ve sol bacağına felç indiğini, bu taşınmazları işleyemez hale gelmesi nedeni ile satmaya karar verdiğini, davaya konu taşınmazları alabilecek gelir durumuna sahip olduğunu, kardeşlerinden mal kaçırmak gibi bir gayesi olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; mirasbırakanın dava konusu taşınmazlar dışında başkaca taşınmazlarının bulunmadığı, dosya kapsamındaki mirasçılık belgesini göre mirasbırakanın davacılar ve davalı dışında mirasçısının bulunmadığı, mirasbırakanın tüm taşınmazlarını aynı gün davalıya vekili aracılığıyla devretmiş olduğu, dava konusu taşınmazların satış tarihindeki gerçek değerleri ile satış bedeli arasında fazlaca fark bulunduğu, mirasbırakanın maddi durumunun kötü olmadığı, davalının o dönem fabrikada işçi olarak çalıştığı ve dava konusu taşınmazların tümünü birlikte satın alabilecek ekonomik gücünün bulunmadığı taşınmazlarının tümünü aynı gün oğluna devretmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, bu durumun dahi mirasbırakan ile davalı arasındaki devir işlemlerinin muvazaalı olduğunu gösteren bir durum olduğu asıl davaya ve birleşen davaya konu taşınmazların devrinin muvazaalı şekilde yapıldığı belirlenerek asıl davanın ve birleştirilen davanın kabulü ile Sakarya ili, ... ilçesi, ... Mah. 331 parsel, 334 parsel, 523 parsel, 2583 parsel sayılı taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının Sakarya .... Noterliğinin 27.12.2017 tarih 32052 yevmiye nolu mirasçılık belgesindeki davacıların miras payı oranında iptali ile iptaline karar verilen payın davacılar adına mirasçılık belgesindeki payları oranında tesciline, kalan payın davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davanın harca esas olmak üzere 20.000,00 TL değerde açıldığını, bilirkişi raporundan sonra tespit edilen değer üzerinden Mahkemenin belirlediği harcın tamamlandığını, ancak bu harcın eksik hesaplandığını gerekçeli kararla anladıklarını, eksik yatırılan bu harca göre vekalet ücreti tayin edildiğini, kabule göre, iptal edilip müvekkilleri adına tesciline karar verilen hisse değerine göre vekalet ücreti tayin edilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir.

Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, gerekçeli kararda mirasbırakanın başka taşınmazının olmadığının belirtildiğini, mirasbırakan adına kayıtlı başkaca taşınmazlar bulunduğunu, müvekkilinin ekonomik durumunun taşınmazları satın alacak güçte olduğu hususunun toplanan deliller ile sabit olduğunu, dava konusu taşınmazlar hakkındaki imar uygulamasının da iptal edilmesine rağmen bu haliyle değerlendirilmelerinin hatalı olduğunu, ... adına kayıtlı taşınmazların gerçek değerinin ne olduğu doğru bir şekilde tespit edilip doğru bir oranlama yapılmadan işbu davanın karara bağlanmasının davanın neticesi açısından önemli olduğunu, tüm savunmalarının yapılan yargılama sonucunda ispat edildiğini, mirasbırakana ve eşine davalı tarafından bakıldığı hususunun dahi ortaya konulduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalının savunmasını usulünce ispatlayamadığı, miras bırakanın mal satma ihtiyacı içinde olmadığı, satış bedeli ile gerçek değer arasında fahiş farklılık bulunduğu, mirasbırakan ile davalı arasında yapılan satışın gerçek bir satış olmadığı, taşınmazlarının aynı gün devredildiği, yine mirasbırakan tarafından davalıya devredilen taşınmazın değerleri (toplam 1.051.561,50 TL) ile mirasbırakanın terekesinde kalan temlik dışı taşınmazların (toplam; 105.084,81 TL) değerleri birlikte değerlendirildiğinde dava konusu taşınmazların devrine ilişkin işlemin olağan sınırları aştığı, bu durumların mirasbırakan ile davalı arasındaki devir işlemlerinin muvazaalı olduğunu gösteren bir durum olduğu, mirasbırakanın mal kaçırma kastı ile hareket ettiği, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne dair karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği değerlendirilerek davalı vekilinin istinaf itirazının esastan reddine; ayrıca, belirlenen dava değeri olan 701.040,99 TL üzerinden karar tarihinde yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince davacı lehine takdir olunan vekalet ücretinde bir isabetsizlik görülmemesi nedeniyle davacı vekilinin istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili ve davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; istinaf dilekçelerini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmişlerdir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; muris muvazaası hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı; Türk Medeni Kanunu'nun 706 ncı ve6 ıncı maddeleri; Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci maddesi; Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddesi; 100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nunn 190 ıncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Somut olayda mirasbırakan ...; Sakarya ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde kain 331 parsel sayılı (yeni parsel numarası 256 ada 3 ve 149 ada 2), 334 parsel sayılı (yeni parsel numarası 252 ada 6 ve 128 ada 4 ), 523 parsel sayılı (yeni parsel numarası 143 ada 334 ) ve 2583 parsel sayılı (yeni parsel numarası 134 ada 16 taşınmazlarını davalı oğlu ...'e 16.01.1980 tarihinde temlik ettiği, mirasbırakanın 15.11.1982 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak kızları davacılar ..., ... ile davalı oğlu ...'in kaldığı anlaşılmaktadır.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekili ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edenlerden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.