Logo

1. Hukuk Dairesi2023/710 E. 2024/2891 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tespit dışı bırakılan bir taşınmazın tescili davasında, asli müdahilin talebi hakkında hüküm kurulup kurulmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Asli müdahilin taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkına dayanarak tescil talebinde bulunduğu davada, mahkemenin bu talep hakkında olumlu veya olumsuz bir hüküm kurması gerekirken, HMK'nın 297. maddesi gözetilmeden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2013/747 E., 2022/20 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasındaki tescil istekli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 15.11.2012 tarih, 2012/3925 Esas, 2012/10537 Karar sayılı kararı ile karar bozulmuştur.

Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, karar asli müdahil vekili tarafından süresinde; dahili davalı ... vekili tarafından süresinde katılma yolu ile temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, Mardin ili, Kızıltepe ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro çalışmaları sırasında taşlık niteliğiyle tespit dışı bırakılan yaklaşık 100 dönümlük taşınmazın imar-ihya ve kazanmayı sağlayan zilyetlik nedenlerine dayanarak davacı adına tescilini karar verilmesini talep etmiş, davacının aşamada ölümü üzerine mirasçıları davaya dahil olmuşlardır.

Asli müdahil vekili dava konusu edilen ...’ın malik sıfatı ile zilyetliğinde bulunduğunu ileri sürerek, taşınmazın asli müdahil adına tescilini talep etmiştir.

II. DAVALI

Davalı Hazine vekili, taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşlık yerlerden olduğunu, zilyetlikle kazanılmayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiş, davalı ... Köyü Tüzel Kişiliği temsilcisi 29.12.2011 tarihli yargılama oturumunda takdiri mahkemeye bıraktığını bildirmiştir.

Bozma kararından sonra davaya dahil edilen Kızıltepe Belediye Başkanlığı ve ... vekilleri, davanın reddini istemişlerdir.

III. MAHKEMESİ KARARI

Mahkemenin 29.12.2011 tarih, 2009/728 Esas, 2011/836 Karar sayılı kararı ile; iddianın kanıtlandığı gerekçesi ile davanın kabulüne, 01.06.2010 tarihli teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 76.435,84 m2'lik yerin davacı adına tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Bozma Kararı

Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 15.11.2012 tarih, 2012/3925 Esas, 2012/10537 Karar sayılı kararı ile; eksik inceleme ile karar verildiği gerekçesi ile karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Temyize Konu Karar

Mahkemenin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; davanın 6100 sayılı HMK'nın yürürlükte olduğu tarihte yenilendikten sonra ikinci kez işlemsiz bırakıldığı gerekçesi ile ikinci kez işlemsiz bırakıldığı tarih itibariyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkeme kararı süresi içerisinde asli müdahil vekili ve katılma yolu ile dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.

B. Temyiz Nedenleri

Asli müdahil vekili temyiz dilekçesinde özetle; davaya 20.02.2018 tarihinde asli müdahil olduklarını ve davayı takip ettiklerini, asıl dava ile asli müdahil tarafından açılan davaların ayrı davalar olduğunu ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilemeyeceğini, 14.01.2016 tarihli 9 nolu celsede davacının vekilinin mesleki mazeretinin reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, 06.05.2016 tarihli duruşmanın 11.55 saatinde yapılacağı tensiple belirlenmesine rağmen duruşmanın 11.30 tarihinde yapılacağı belirtilerek 11.57 saatinde dosyanın işlemden kaldırıldığını, ve 3. tensip zaptının davacı vekiline usulüne uygun tebliğ edilmediğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

Dahili davalı ... vekili katılma yolu ile sunduğu temyiz dilekçesinde özetle; davada vekille temsil edilen Mardin Büyükşehir Belediyesi ve davalı Hazine lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının doğru olmadığını belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro sırasında tespit harici bırakılan yerin tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 65 inci, 150 nci ve 297 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2. Bilindiği üzere; davaya asli müdahalenin düzenlendiği HMK'nın 65. maddesi; "Bir yargılamanın konusu olan hak veya şey üzerinde kısmen ya da tamamen hak iddia eden üçüncü kişi, hüküm verilinceye kadar bu durumu ileri sürerek, yargılamanın taraflarına karşı aynı mahkemede dava açabilir. Asli müdahale davası ile asıl yargılama birlikte yürütülür ve karara bağlanır" hükmünü taşımaktadır. Madde gerekçesinde de asıl yargılamayla, müdahale davasının birlikte görülüp karara bağlanacağı ve yargılamaların birlikte yürütülmesi ve kararın da ayrı ayrı değil, aynı anda birlikte verilmesi gerektiği belirtilmiştir.

3. Öte yandan; HMK'nın 297/2. maddesi gereğince taleplerden her biri hakkında verilen hüküm ile taraflara yüklenen borç ve hakların sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüde yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi gerekir.

4. Somut olaya gelince; asli müdahil vekili davacı tarafından dava konusu edilen taşınmazın ...’ın malik sıfatı ile zilyetliğinde bulunduğunu ileri sürerek, taşınmazın asli müdahil adına tescilini talep etmiş, Mahkemece asli müdahillik talebinin kabulüne karar verilmiş ve yargılamaya devam edilmiş, ancak asli müdahilin davası yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir.

5. Hal böyle olunca, asli müdahilin talebi yönünden HMK’nın 297 inci maddesi uyarınca olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, değinilen husus göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Asli müdahil vekilinin değinilen yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre ... vekilinin temyiz itirazının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Alınan peşin harcın talep halinde ilgililere iadesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

24.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.