"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1647 E., 2022/1624 K.
HÜKÜM/KARAR : Yargılamanın iadesi talebi ret/Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kırşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/91 E., 2022/236 K.
Taraflar arasındaki yargılamanın iadesi talebine karşı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince yargılamanın iadesi talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 20.02.2024 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde, temyiz eden davacılar ... vd. vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı Hazine vekili Avukat ... geldi. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacıların mirasbırakanı ...’ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine 4601/06 nolu başvurusu üzerine AİHM. 2. Dairesi 24.03.2020 tarihinde, hak ihlali başvurularının kabul edilebilir olduğuna ve sözleşmenin eki niteliğindeki EK 1 nolu protokolün 1. maddesinin ihlal edildiğine karar verdiğini, kararın Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti tarafından temyizi üzerine AİHM. Büyük Dairesi 16.11.2020 tarihli kararı ile hükümetin başvurusunu red ederek kararın bu tarih itibarıyla kesinleştiğine karar verdiğini belirterek yargılamanın iadesi isteklerinin kabulü ile Kırşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/715 E. ve 2014/711 K. sayılı kararının kaldırılmasına, açtıkları tapu iptali ve tescil davasının kabulüne, Kayabaşı Mahallesinde bulunan 823 ada 6 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına olan kaydının iptali ile veraset ilamındaki hisseler oranında davacılar adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; davacının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine konu olan açmış olduğu 2003/207 E. sayılı davanın konusunu, tapu kaydının düzeltilmesi talebinin oluşturduğunu, 2021/91 E. sayılı davada ise tapu iptal ve tescil talep edildiğini, her iki davanın konusunun birbirinden farklı olduğunu, 2021/91 E. sayılı dava için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının kesin hüküm oluşturmayacağını, bu sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ...’ın 05.01.2006 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurduğu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının 16.11.2020 tarihine kesinleştiği davacılar vekilinin yargılamanın iadesi talebinin 19.02.2021 tarihinde yapıldığı, 6100 sayılı HMK 377/e maddesinde belirtilen 3 aylık süre geçtikten sonra açıldığı ayrıca Mahkememizin 2004/715 Esas 2004/711 Karar Sayılı ilamları 14.07.2005 tarihi itibariyle kesinleştiği, yargılamanın iadesi davasının ise 19.02.2021 tarihinde 6100 sayılı HMK 377/e maddesinde belirtilen 10 yıllık süre geçtikten sonra açıldığı bu nedenle 6100 Sayılı HMK’nın 375. maddesinde belirtilen yargılamanın iadesi şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle yargılamanın iadesi talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacıların para vererek satın aldığı taşınmazı Hazinenin hiçbir bedel ödemeden mülk edindiğini, hatalı kadastro çalışması sonucu davacıların mülkiyet hakkının ihlal edildiğini, elinde resmi tapu senedi olmasına rağmen Mahkemece hukuka aykırı olarak karar verildiğini, AİHM 2. Bölümüne yapılan başvuru sonucunda başvurunun kabul edilebilir olduğuna ve sözleşmeye ek protokolün 1. maddesinin ihlal edildiğine karar verildiğini, bu karara karşı Türkiye Hükümeti tarafından itiraz başvurusu yapıldığını, bu itirazın 16.11.2020 tarihinde kabul edilmediğini, bu kararın AİHM bünyesinde kesinleştiğini, ancak kesinleşmenin kendilerine tebliğ edilmediğini, Kırşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.04.2022 tarihli kararında HMK 377/e maddesine göre 16.11.2020 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi başvurusunun 16.11.2020 tarihinde kesinleştiği, davacıların yargılamanın yenilenmesi talebini 19.02.2021 tarihinde 3 aylık süre geçtikten sonra yaptığı, yargılamanın yenilenmesi sebeplerinin var olmadığı gerekçesiyle talebinin reddine karar verildiğini, oysa HMK'nın 377 nci maddesine göre sürenin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararının tebliğ tarihinden itibaren üç ay ve her halde iade talebine konu hükmün kesinleşmesinden itibaren on yıl olduğunu, üç aylık sürenin Mahkeme kararının kesinleşme tarihinden itibaren değil kararın tebliğ tarihinden itibaren başlayacağını, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvurunun kesinleşme kararının tebliğ edilmediğini, Yerel Mahkemenin ret kararının hukuka aykırı olduğunu, itiraza ilişkin
kararın kesin olması nedeniyle karar tarihinde kesinleşmesinin ayrı şeyler olduğunu, kesin nitelikteki kararın ilgili tarafa tebliğinin ayrı şeyler olduğunu açıklayarak İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması isteği ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı ...’ın 05.01.2006 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurduğu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince 24.03.2020 tarihinde başvurunun kabul edilebilir olduğuna, Sözleşme'ye Ek 1. nolu Protokolün 1. maddesinin ihlal edildiğine karar verildiği, davacılar (... mirasçıları) vekili tarafından yargılamanın iadesi davasının 19.02.2021 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK'nın 375/1 inci maddesinde yargılamanın iadesinin talep edilebileceği sebepler düzenlenmiştir. 375 inci maddenin (i) bendinde "Kararın, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması" yargılamanın iadesi sebebi sayılmıştır. Ancak, HMK'nın 377 nci maddesinin (1) inci bendinde yargılamanın iadesi süresi düzenlenmiş olup (e) bendinde" 375 inci maddenin birinci fıkrasının (i) bendinde yazılı sebepten dolayı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararının tebliğ edildiği, tarihten itibaren üç ay ve her hâlde iade talebine konu olan hükmün kesinleşmesinden itibaren on yıldır." denilmektedir. Böylece somut olayda; iadeyi muhakeme talebine konu Kırşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.11.2005 tarih ve 2004/715 Esas 2005/711 Karar sayılı ilamının Yargıtay denetiminden geçerek 14.07.2005 tarihi itibariyle kesinleştiği, yargılamanın iadesi davasının ise 19.02.2021 tarihinde (6100 sayılı HMK 377/e maddesinde belirtilen) 10 yıllık süre geçtikten sonra açıldığı, Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz talebinde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçelerindeki taleplerini tekrar ile ret kararının hükmen bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, yargılanmanın iadesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı HMK’nın 374, 375, 377 inci maddeleri,
3. Değerlendirme
6100 sayılı HMK'nın madde 375-"(1) maddesinde yargılamanın iadesi talep edilebileceği sebepler düzenlenmiştir.
375 inci maddenin i) bendinde "Kararın, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması"
HMK'nın 377 nci maddesinin e) bendinde" 375 inci maddenin birinci fıkrasının (i) bendinde yazılı sebepten dolayı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararının tebliğ edildiği, tarihten itibaren üç ay ve her hâlde iade talebine konu olan hükmün kesinleşmesinden itibaren on yıldır." denilmektedir.
Somut olayda kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu kaydının iptali ve tescili davasında Kırşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.11.2004 tarihli ve 2004/715 E., 2004/711 K. sayılı davanın reddine ilişkin kararı, Yargıtay 7. HD'nin 08.04.2005 tarihli ve 2005/1092 E., 2005/1043 K. sayılı onama kararı ve aynı dairenin 14.07.2005 tarihli 2005/2225 E., 2005/2353 K. sayılı düzeltme isteğinin reddi kararı ile 14.07.2005 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı ...’ın 05.01.2006 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurduğu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince 24.03.2020 tarihinde başvurunun kabul edilebilir olduğuna, Sözleşme'ye Ek 1. nolu Protokolün 1 inci maddesinin ihlal edildiğine karar verildiği, 16.11.2020 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının kesinleştiği, davacıların kanunda aranan 3 aylık süre geçtikten sonra 19.02.2021 tarihinde yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunduğu kaldı ki yargılamanın iadesine konu mahkeme kararının 14.07.2005 tarihinde kesinleşmesi nedeniyle kanunda aranan 10 yıllık sürenin de geçtiği anlaşılmıştır.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının davacılardan alınmasına,
21.09.2023 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davalı Hazine vekili için 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davacılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
...
...