Logo

1. Hukuk Dairesi2023/828 E. 2023/5840 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından damadına verilen vekaletname ile satılan taşınmazın, vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle tapu kaydının iptali ve adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Vekalet verenin, bedelini ödemediği ve kendisine ait olmayan taşınmazın gerçek maliki tarafından serbestçe tasarruf edilebilmesi için vekalet verdiği, vekilin yapmış olduğu işlemlerin vekalet verenin iradesine aykırı olmadığı ve vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasının ispatlanamadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2427 E., 2022/1746 K.

HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul / Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/326 E., 2021/349 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali - tescil ve bedel davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf taleplerinin kabulü ile Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 24.10.2023 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde, temyiz edilen davalı ... ... vekili Avukat ... geldi. Davetiye tebliğine rağmen davacı vekili ve davalı ... vekili gelmediler. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, Gaziosmanpaşa 5. Noterliğinin 24.06.2015 tarih ve 10054 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile vekil olarak tayin ettiği davalı damadı ...'ın, kayden maliki olduğu 822 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 40 nolu bağımsız bölümünü (davalı damadı... ile kızı ...'nın ikamet ettikleri taşınmazını) satış göstermek suretiyle tanıdığı olan diğer davalı ...'a kızı ... ile evliliklerinde yaşanan sorunları sebebiyle temlik ettiğini, davalıların el ve işbirliği içerisinde hareket etmek suretiyle kendisini zarara uğrattıklarını, aslında vekaletnamenin çekişme konusu taşınmazı Kuzu Toplu Konut İnşaat A.Ş'den satın alınması amacıyla verildiğini, ancak vekalet görevinin kötüye kullanıldığını, satış bedelinin ödenmediğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde satış tarihindeki rayiç bedelin en yüksek banka reeskont faizi ile birlikte, olmazsa yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ..., taşınmazı bedeli karşılığında satın aldığını, iyi niyetli üçüncü kişi konumunda olduğunu, dava konusu daireyi beğendikten sonra ...'a 5.000 TL peşinat verdiğini, kalan 295.000 TL'yi ise satış günü yüklü miktarda altın ve ziynet eşyası bozdurarak tamamladığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı ...; dava konusu taşınmazı Kuzu İnşaattan satın aldığını, ancak birtakım sebeplerle emaneten davacı kayınvalidesi adına tescil edildiğini, esasen kendisine ait olan taşınmazı diğer davalıya satıp bedelini aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Küçükçekmece 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.11.2018 tarihli ve 2016/361 Esas, 2018/642 Karar sayılı kararıyla; davacının davasının tapu iptali ve tescil talebi yönünden kabulüne, sair taleplerin reddine karar verilmiş, söz konusu kararın davalılar tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 13.07.2020 tarih ve 2019/1037 E., 2020/762 K. sayılı kararla; " .... Somut olaya gelince; davacı ile vekil sıhri hısım olup davalı vekil... davacının damadıdır. Davalı, çekişme konusu taşınmazı kendisinin aldığını, ancak davacı adına tescil edildiğini, yani davacı ile aralarında inançlı işlem bulunduğunu, taşınmazın alımında satış sözleşmesinin inşaat firması ile kendisi arasında akdedildiğini, ödemelerin kendisi tarafından yapıldığını, kendisine ait taşınmazı sattığını savunmaktadır. Mahkemece savunma üzerinde yeterince durulmadığı, resmi senet örneklerinin celbedilmediği, eksik soruşturma ve inceleme ile karar verildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; davalıların esasa ilişkin istinaf sebepleri değerlendirilmeksizin HMK'nın 353/(1).a.6 maddesi uyarınca kararın kaldırılması, Mahkemece taşınmazın davacı ... ve davalı ... adına dayanak resmi senet örneklerinin celbi ile davalı vekil...'un savunması uyarınca Kuzu Toplu Konut İnşaat Ltd. Şti. ile akdedilen sözleşme, anılan şirket ile yapılan 05.06.2015 tarihli sulh protokolü, inşaat firmasına yapılan ödeme belgelerinin celbedilerek davacı adına sicil kaydının oluşumuna ilişkin inançlı işlem savunmasının değerlendirilmesi, çekişmeli temlikte davacının iradesine uygun hareket edilip edilmediğinin tespiti ile hasıl olacak sonuca göre olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekir" gerekçesi ile davalıların istinaf taleplerinin kabulüne, kararın kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, kaldırma kararı uyarınca yapılan yargılama neticesinde İlk Derece Mahkemesince davacının davasının kısmen kabulüne; dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme kararının eksik inceleme ve hatalı takdire dayalı olarak verildiğini; 2009 yılında bankadan gönderilen bedelin 855.00,00 TL olduğu, 2016 yılında taşınmazın 185.000,00 TL'ye devredildiği dikkate alındığında inançlı işlemin ispat olunamadığını, devrin muvazaalı olmadığını, resmi senedin aksinin aynı kuvvette bir delille ispatı gerektiğini, sadece davacının eşi ve çocuklarının yaptığı tanıklık ile bedelde ve satış işleminde muvazaa - kötüniyet iddiasının kanıtlanamayacağını, istinaf kararı sonrası Kuzu Toplu Konut'tan gelen yazı cevabı ile dava konusu gayrimenkulün ... tarafından yapılan sulh protokolü neticesinde davacı ... adına tescil edildiğinin açıkça ortada olduğunu, taşınmazın satın alma bedelinin Kuzu İnşaat'a müvekkili... tarafından vadeli olarak ödendiğini, protokol sonunda ödemelerin tamamlanması neticesinde de Kuzu İnşaat ile karşılıklı devam eden davalara yönelik sulh gerçekleştiğini ve sulh protokolü neticesinde ...'ın talebi ile taşınmazın davacı ... adına tapuda tescil edildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin kötü niyetinin ispatlanamadığını, taşınmazı parasını vererek satın aldığını, sadece davacının eşi ve çocuklarının yaptığı tanıklık ile bedelde ve satış işleminde muvazaa - kötüniyet iddiasının kanıtlanamayacağını, müvekkili tarafından "hakkı olmayan yere tecavüz" iddiası ile Küçükçekmece Cumhuriyet Savcılığı 2016/34295 soruşturma sayılı dosya ile şikayette bulunulduğunu, ancak takipsizlik kararı verildiğini, bilirkişi raporunda taşınmazın değerinin 325.000 TL tespit edildiğini, müvekkilinin ihtilaflı olduğunu bilmediği taşınmaz için 300.000 TL ödemeyi kabul ettiğini, bu hususun dahi müvekkilinin iyiniyetli olduğunu gösterdiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 18.11.2022 tarihli ve 2021/2427 Esas, 2022/1746 Karar sayılı kararıyla; davacı ...'in davalılardan damadı...'u 24.06.2015 tarihinde vekil olarak tayin ettiği,...'un davacı adına kayıtlı olan ve kendisi ile eşi ...'nın ikametgah olarak kullandıkları davaya konu bağımsız bölümü 01.07.2016 tarihinde diğer davalı ...'e satış suretiyle temlik ettiği; davalı ...'un, taşınmazın bedelinin kendisi tarafından ödendiğini, davacı adına emaneten tescil edildiğini savunduğu; taşınmazın satın alındığı firma vekilinin beyanları,... aleyhine yapılan takip ve düzenlenen satış senetleri vs. belgeler ile savunmanın doğrulandığı; davacı ...'in kızı ... ile damadı... arasında geçimsizlik bulunduğu, geçimsizliğin devam ettiği aşamada davacı tarafından damadına satış yetkisi içerir vekaletnamenin verildiği, davacı, bedelini ödemediği, kendisi adına geçici olarak tescil edilen taşınmazın gerçek maliki tarafından serbestçe tasarruf edebilmesi, bir başka ifadeyle hakkın teslimi amacıyla vekalet verdiğine göre, vekilin yapmış olduğu işlemlerin vekil edenin iradesine aykırı olduğunu kabul etmenin mümkün olmadığı, vekalet görevinin kötüye kullanıldığına ilişkin iddianın ispat yükünün davacıya ait olduğu ve iddianın ispat edilemediği, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile davalıların istinaf taleplerinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı ...'ın müvekkilinin damadı olduğunu ve hayatı boyunca müvekkilinden ve ailesinden gerek elden gerek banka yoluyla evlilik süresince para aldığını, aşamalarda tanıkların bu durumu dile getirdiklerini, HMK`nun 203 üncü maddesinde senetle ispat zorunluluğunun istisnaları düzenlenmiş olup, altsoy ve üstsoy, kardeşler, eşler, kayınbaba, kaynana ile gelin ve damat arasındaki işlemlerin bu istisnalardan sayıldığını, bu maddeden yararlanma haklarının gözardı edildiğini, dava konusu taşınmazın bedelinin davacının eşi tarafından ödendiğini, toplamda 101.500 TL'yi banka aracılığıyla ödediklerini, ancak makbuzlara ulaşamadıklarını, elden yapılan ödemelerin de tanık beyanları ile ispatlandığını, davalı ...'un taşınmazı edinecek maddi gücünün olmadığını, yine davalı ... tarafından inançlı işlem iddialarına yönelik açılmış bir davanın bulunmadığını, diğer davalı ...'in ise ev hanımı olduğunu ve taşınmazı alabilecek maddi gücünün olmadığını, adı geçen davalının...'un arkadaşının ablası olduğunu, davalıların el ve işbirliği içerisinde hareket ettiklerini, dava konusu taşınmazın satışı için herhangi bir bedel ödenmediğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun 504/1 inci ve 506 ncı maddeleri,

4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 2 nci ve 3 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

21.09.2023 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davalı ... vekili için 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.